Rosé,Jaehyun ile çok mutlu görünüyordu.Onlar örnek alınacak çiftlerden biriydi.Ayakta onları alkışladıktan sonra oturduk ve onların dansını izlemeye başladık.Yuta Jisoo'yu dansa kaldırdığında gülümseyerek onlara bakıyordum.Lisa bana doğru eğilip "Dans edelim mi güzellik?" Diyip sırıttı.Gülerek omzuna vurduğumda o da bir kahkaha atmıştı. "Dans edelim mi?" Sol tarafımdan gelen sese doğru döndüğümde,Jongin benden bir cevap bekliyor gibi duruyordu. "Ah şey,yok ya ben etmeyeceğim." Diyip önüme döndüm.Ayağı kalkıp elini bana uzattı ve "Dans edelim?" Dedi.Gülümsüyordu,çok güzeldi.Bende ona gülümseyip uzattığı elini tuttum.Lisa arkadan 'ooo' gibi garip sesler çıkarıyordu.Gözlerim Taeyong'u bulduğunda bana baktığını gördüm,zaten aynı masada oturuyorduk.
Dans edilen boşluğa doğru yürüdüğümüzde üzerimizde olan bakışları hissedebiliyordum.Dans etmeye başladığımda babam,abim ve annem bana 'ne oluyor?' Der gibi bakıyorlardı.Onlara gülümseyip Jongin'e döndüm.Bana bakıp gülüyordu. "İyi misin?" Dedi aniden "Efendim?" "İyi misin diyorum." "Ah evet iyiyim." "Sevindim." Ona gülümsedim. Ellerini sırtımda hissettiğimde tüylerim ürpermişti.Kıyafetimin sırtı açıktı,bu da beni daha değişik hissettiriyordu.Jongin gözleri bir yere takılı kaldığında bende o tarafa baktım.Taeyong bize bakıyordu,önüme döndüğümde Jongin'in sırıttığını gördüm. "Bakma!" Diye uyardığımda bana döndü. Gözlerime çok derin bakıyordu,sanki birşeyler anlatmak istiyordu.
Düğün bitmişti ve bizde bitmiş bir şekilde oturuyorduk.Salon bomboştu sadece bizler vardık. "Gençler ben gidiyorum." "Ya unnie! Daha burdan bir yere geçeceğiz." Rosé gitmemi istemiyordu ama başım çatlıyordu. "Özür dilerim ama gerçekten başım çok ağrıyor." Ayağa kalktığımda Rosé de kalktı.Ona doğru gittim ve sarıldım.Ağlıyordu,yani artık bizimle yaşamayacaktı,evlenmişti.Ondan ayrılıp "Neden ağlıyorsun salak?" Dedim ve derin bir nefes alıp devam ettim. "Tebrikler.Umarım hep mutlu olursunuz,ben her zaman senin yanındayım biliyorsun,eğer birşey olursa ki ben Jaehyun'a güveniyorum, bize heber verirsin.Mutluluklar." Benimde gözlerim dolmuştu. Daha sonra Jaehyun'a bakıp gülümsedim ve ona da sarıldım. "Onu üzmeyeceğim" "Biliyorum." Dedim ve ayrıldı. "Hadi görüşürüz." Dedim ve kapıya yöneldim. "Bende geliyorum." Arkamdaki sesin sahibini biliyordum Jongindi bu.Onu dinlemeyip devam ettim.Aslında orada durabilirdim ama Taeyong ile aynı ortamda bulunmak istemiyordum.
Dışarı çıktığımda etrafıma bakındım,hiç taksi filan geçmiyordu. "Evine bırakabilirim." Arkama döndüğümde Jongin'i görmüştüm. "Ah şey gerek yok." Yanıma gelip "Saat 1,taksi bulman zor olabilir." "Yinede gerek yok saol." "Ooo!" Arkadan gelen ses bana tanıdık geliyordu. Jongin'in yüzü kasılmıştı. Jongin elimden tutup tam gidecekken Taeyong,Jongin kolundan tuttu.Taeyong sinirle "Bırak!" Dedi.O çok sinirli görünüyordu,ama Jongin de öyleydi. "Asıl sen bırak!" "Hadi ya!Bırakmazsam!" Jongin elimi bırakıp Taeyong'un yüzüne yaklaştı. "Sana kibarca söylüyorum git!" Taeyong bana bakıp sırıttı ve Jongin'e döndü. "Onunla bir yere gidemezsin!" "Hadi ya öylemi bundan sanane!" Ben sadece onları izliyordum.Gücüm yoktu birşey demeye.Taeyong bana dönüp "Daha bugün tanıştığın birisiyle eve mi gidiyorsun?!" Ne demeye çalışıyordu.Jongin benden önce lafa atlayıp "SANANE!" Diye bağırdı. "Jennie gitmiyorsun!" "Bundan sanane." Dayanamayıp ceval vermiştim.Susmayacaktım! Taeyong bana yaklaşıp kolumu tutmaya çalışınca,geriye çekilip "SAKIN!" Yutkunup devam ettim "SAKIN BANA DOKUNMAYA KALKMA!" Bana çok derin bakıyordu,'gitme' der gibiydi,ama o beni dinlememişti.Jongin lafa girip "Hadi şimdi git burdan!" "SEN SUS!" Jongin tam Taeyong'a yumruk atacakken onun beline sarılıp elini tuttum.İkiside bana bakıyordu.Sessizce "Yapma."Demiştim.Gözlerim dolmuştu.Jongin elini indirdiğinde bende geriye çekilmiştim. "Jennie?" Taeyong bana seslendiğinde ona bakmıştım. "TAEYONG GİT!" Jongin resmen kükremişti. Taeyong hâlâ bana bakıyordu.Ağzını oynatarak 'seni seviyorum' dedi.Jongine yaklaşıp "Gidelim." Dedim ve otoparka doğru yürüdük.
"Unnie uyansanaaa!" Sabah üstümde bir adet Lisa ile uyanmıştım. "Ya sana bu eneji nerden geliyor." "Ten geliyor,ben gideceğim hadi kalk!Sende bizle gel." Gözlerimi açıp Lisaya baktım ve "Ben uyumayı tercih ediyorum." Diyip geri gözlerimi kapattım. "Aman be gelme!" Diyip yanıma uzandı. "İyi misin?" Dediğinde "Evet." Dedim. "Dün o da ordaydı." "Evet." "Onu unuttun mu?" Biraz duraksayıp "Evet" "Duraksadın." "Onu unutmam yada unutmamam birşey değiştirmeyecek" "Biliyorum." Diyip bana sarıldı ve ekledi "İstersen evlenebiliriz" Gözlerim dolmuştu,kızlar hep beni teselli ederlerdi,beni benden iyi bilirlerdi. "Tamam hadi kalk!" Diyip yataktan kalktım. "Gün almaya mı gidiyoruz?" Bir kahkaha attığımda Lisa'ya bir bakış attım.Ve birlikte salona indik.
Kapı çaldığında gidip açtım ve Ten ile Jongin'i gördüm.Sadece Ten gelmeyecekmiydi? Ten içeri girdiğinde "Davet etmeceyecek gibiydi." "Ha a şey özür dilerim dalmışım." Diyip gülümsedik."Lisa nerde?" "Odasında." "Ben yanına gideyim." Diyip yukarı çıktı. Jongin koltuğa oturduğunda bende yanına oturdum."Seni beklemiyordum." "Gideyim mi yani?" Ona yan bir bakış atıp gülümsedim,o da gülmüştü."Biz çıkıyoruz!" Diye bağıran Lisa'nın sesini duyduğumda,Jonginle tek kaldığımızı anlamıştım.Jongin masadaki kumandayı aldı ve kanallarda gezmeye başladı. "İyi misin?" Bana bakmadan konuşmuştu. "İyiyim." "İyi ol." "Sen nasılsın?" "Olması gerektiği gibi" "Yani?" Bana bakmıyordu,televizyona bakıyordu. Birden bana döndüğünde yüzlerimiz çok yakındı.Ben ondan uzaklaştığımda o da yeniden televizyona döndü.Yüzü düşmüştü,ama ona gülmek yakışıyordu. "Canım acıyor." Demişti en içten şekilde. "Benimde" diyebilmiştim sessizce."Benimde bu yüzden acıyor zaten." "Efendim?"
Bana dönüp gözlerime baktı,gözleri dolmuştu. "Jennie?" "Efendim?" "Özür dilerim." Anlamaz bakışlarla "Niçin?" Demiştim. "Seni Taeyong'a bıraktığım için." "Jongin-" "Jennie?" Ona 'efendim' der gibi bakıyordum. "Seni seviyorum." Şaşkınca Jongin'e bakıyordum,o ise gözlerini bende ayırmıyordu. "Seni yıllardır tanıyorum." Şaşkınlığım artıyordu. "Nasıl?" "O zamandandan beri seni seviyordum ama karşına çıkmadım.Taeyong beni tanıyordu,sen onu seviyordun bu yüzden yüzleşemedim senle,üzülme diye.Sen Taeyongla birlikteyken beni seni izliyordum,evleneceğinizi duymuştum,Taeyong'a güvenmiyordum ama sen güveniyordun,mutluydun.Sonra olanları öğrendim,yine senin karşına çıkmadım ama Taeyong ile kavga ettim.Senin için çok korktum,kendine birşey yaparsın diye hergün Ten'e seni soruyordum.Şimdi senin yanındayım.Ama bir zamanlar yanında olan 'o' artık yok."
Merhaba yeni bölüm geldi oy verin de yazma isteğim artsın yaw❤❤❤
