2.Bölüm-Yeni Çocuk

188 12 5
                                    

 Okul…

 Çoğumuzun korkulu belası, kimimizin ilk aşkını gördüğü mekân, belki de birkaçımızın en sıkı dostluklarını kurduğu sıcak bir yuva. Ya da hiçbiri. Belki de okul; ego manyağı insanların olmadığı, erkeklerin peşinde dolanan kızların ve kasıntı, fazla otoriter öğretmenlerin bulunmadığı bir eğitim yuvası olsaydı okuldan bu kadar nefret edilmezdi. Okul düşmanı değilim, inek öğrenci değilim ama derslerim iyi olduğu konusunda üstüme kalıbımı basarım. Öğretmenlerim tarafından takdir edilen bir öğrenciydim her zaman ve özellikle de son senem olduğu için derslerim açısından değişen bir şey olmayacak..diye umuyorum.

 Sağımda Arel, solumda hiçkimse havalı bir şekilde okula giriş yaptık. Tamam şaka yaptım ama havalı şekilde giriş yapmadık tabi Arel’i saymazsam. Kardeşim diye demiyorum çocuk bir kasıntı bir kasıntı resmen ego fışkırıyor her tarafından ama yakışıklı da bizim velet, hafiften de kasları yok mu bir de saçlarını sağa doğru havalı bir şekilde atıyor yani kardeşim olmasa benim bile ağzımın suları akar. Karşı çardaktan oturan kardeşlerime baktım Gülce Durukan’a bir şeyler anlatmaya çalışıyor Durukan’ınsa hiç onu taktığı bir hâli yok Bade ise bir kenarda oturmuş telefonuyla uğraşıyor. Evet aslında biz üç kardeş değiliz altı kardeşiz. O nasıl oluyor babanın ya da annenin başka çocuklarımı var diye düşünüyorsunuz ama bilemediniz. Biz yani ben, Gülce, Bade ve Durukan farklı anne ve babalardan olan ama birbirlerine o kadar sıkı bağlanmış bir dostluğu ki bu dostluktan öte kardeş olan dört genciz. İlkokuldan beri dostluğumuz arasında en ufak bir pürüz olmadı tabi çocukluktaki ufak atışmaları saymazsak. Ailelerimizde birbiriyle çok yakın arkadaşlar, iş ortaklıkları var, ailece yemeklerimiz olur ayda bir sefer.  Çardağa geldiğimde saatime baktım daha dersin başlamasına yirmi dakika vardı ki bu da bizim dedikodu yapmamız için ya da Gülce’nin okuldaki dedikoduları anlatması için yeterli bir vakit. Yanlarına yaklaştığımda çaktırmadan onları dinlemeye başladım.

“Kızlar duydunuz mu okula yeni biri gelmiş.”

“Kızlar derken ben de mi kız oluyorum Gülce ? “

“Yaa Durukan ağzımdan öyle kaçtı. Yoksa hiç öyle der miyim bilmez misin beni canımın içi.”

“Iyy vıcık vıcık kelimeler yok Gülce deme sen bana bir şey lütfen.”

“Tamam be uyuz.”

Klasik Gülce ve Durukan kavgası işte ne olacak. Küçüklükten beri böyleydi bunlar Durukan bizi sevdiğini pek belli etmez ama onun aksine Gülce ise hep neşeli şen şakrak bir kızdı e hâlâ da öyle devam ediyorlar ya.

“Gülce ya Allah aşkına bir sabah da okulda ne olup bitmişse duymak istemiyorum.”

Ve sessiz kahraman ortaya çıkar…Dımdım.. Bu da Bade bizim tabirimizle “Uysal Prenses”. Gerçekten hareketleri,  güzelliği, uyumsallığı, mantıklı cevaplarıyla bir prensesi andrıyor. Hiçbir şey duymamış gibi yanlarına gittim.

“Günaydın gençler.”

“Günaydın Arya.” Tabi bunu hep bir ağzıdan dediler.

“Eee..Keyifler nasıl ?”

“Sence nasıl olabilir Arya ?”

“Hmm..Bu konuşma tarzı, bu bakışlar söyle bana Romeo, Juliet’le tartıştınız mı gene yoksa ?” Çaktırmayın duydum ama onların ağzından duymak daha da eğlenceli oluyor.

“Höst lan salak salak konuşma Gülce benim kardeşim gibi hem ne öyle kendimi edebiyat dersinde hissettim resmen. He bildin vallaha gene Gülce’yle tartıştık. Duymak istemiyom artık okula kim gelmiş kim gitmiş, hangi hoca karısını aldatmış falan filan.”

“Tamam şampiyon sakin ol sadece şaka yaptık. Gülce ne haberler var bugün okuldan, yeni bir çocuk mu gelmiş ?”

“Evet kuzum, bak şurda karşıda sağ omzunda çanta asılı olan, potanın altında duran çocuk sanırsam Karan’ın bir arkadaşımıymış neymiş.”

 Gülce’nin gösterdiği yere baktığımda yaklaşık 1.70 boylarında, kumral saçlı, uzaktan bile dikkat çeken mavi gözlü bir çocukla karşılaştım ve tam o anda ne oldu dersiniz “Klasik bakışma sahnesi”. Benim ona baktığımı fark edince bana gülümsedi tabi ben de utangaçlıktan olsa gerek pembe yanaklarımı saklamak için kafamı önce eğdim. Evet benim yanaklarım pembeleşiyo kızarmıyo ben de yıllardır çözemedim boşverin yani. Dalıp gittiğimi Bade’nin o sözlerini duyana kadar anlamamıştım.

“Ooo Preses Arya çok mu beğendin çocuğu e paket yapıp sizin eve gönderelim hazır doğum günün yaklaşmışken erken doğum günü hediyeni vermiş olurum tatlım.” Uysal dedim, prenses dedim evet öyle ama bu bizim yanımızda pek geçerli olmuyor genelde dışarıya karşı bu kural geçerli.

“Ayy bunun yanakları da pembeleşmiş Badeee.” Cırlayan bir Gülce..

“Ya ne saçmalıyosunuz siz ne alaka ya bak sevgili konularını hiç sevmediğimi biliyorsunuz zaten. Hem ben ne aşka inanıyorum ne de sevgilim olmasını istiyorum. Ha bu arada Gülce’cim az cırla lütfen kulağım patladım sevgili kardeşim.”

 Gülce tam ağzını açmış bana söylenmeye başlayacaktı ki kurtarıcım olan zil sesi kulaklarımıza ulaştı ve böylece Gülce’nin cırlaması da kesilmiş oldu. Dördümüzde aynı sınıfta olduğumuz için 12-F sınıfına doğru koridoru arşınlamaya başladık. Bu sırada karşıdan bana el sallayan bir âdet Arel’e el sallarken kafamı sağa çevirdiğimde ise sabahki çocuğun bana doğru baktığını gördüm. Gene pembe yanak sınıfa girdim. Cam kenarı arka ikili sıra bizim olduğu sıralardan birine oturdum ve yanıma da Durukan oturdu. Biz genelde onunla otururuz çünkü ikimizde ders dinleriz tam bizim arkamıza da Gülce ve Bade oturur onlar da ders dinler ama genelde Gülce konuşur Bade ders dinler. Bugünün ilk dersinin İngilizce olduğunu hatırlayınca çantamdan defterimi ve gerekli materyal kitaplarımı çıkardım ve ders öğretmenini beklemeye başladım yanında kalemiyle oynayan Durukan’la. Tam o sırada sınıfa giren adama kızlar hayran gözle, erkekler ise öldürücü gözle baktılar. Ve ardından duyulan o ses.

“Hello teenagers. I’m your’s new English teacher. My name is Alkan Atahan. Nice to meet you.”

 Çeviriyim efendim. Merhaba gençler. Ben sizin yeni İngilizce öğretmeninizim. Adım Alkan Atahan. Tanıştığıma memnun oldum. Her zaman İngilizce konuşacaksa bana hava hoş da.. Bir dakika bir dakika az önce bu adam ne dedi. Sizin yeni İngilizce öğretmeninizim mi dedi ? Hadi canım bu adam yok artık daha neler. O zaman hoş geldin yeni İngilizce öğretmenimiz, çok canlar yakacaksın bu sene tanıştığımıza memnun olamadık..

SONSUZ MUTLULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin