Telefonumu elbisemin cebine koyup adımlarımı üst kata çıkan merdivenlere yönelttim. Yukarı çıkarken nabzım sanki ağzımda atıyordu.Kapının önüne geldiğimde tam kapıyı açacakken birinin kolumu tutmasıyla duraksadım. Yüzümü çevirdiğimde şu Jimin'in tayfasından olan bir çocuk gözlerimin içine yarı bayık yarı ciddi bir şekilde bakıyordu.
"Girme."
"Bırak kolumu."
"Girme dedim Rose." Adımı nerden bildiğini düşünecek vaktim yoktu. Kolumu ondan kurtarıp kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm manzarayla ağzım açıldı ve gözlerim dolmaya başladı.
En yakın arkadaşım ve sevgilim.
Kapının açılırken çıkardığı sesle birbirlerinden ayrılmışlardı. İkisi de şokla bana bakarken gözlerimdeki yaşları geri gönderdim. Şimdi ağlamayacaktım. Onlar bana bakarken alkışlamaya başladım. Daha sonra odadan çıkıp kapıyı kapattım.
Jungkook beni beklemişti. Önünden sinirle geçip aşağıya geri döndüm. Masama geri döndüm tam kalkacağım sırada yanıma Chanhyuk gelmişti.
"Defol."
"Rose dinle ba-"
"Defol dedim hiçbir şey duymak istemiyorum."
Yanından geçecekken iki kolumdan beni yakalayıp sarsmaya başlamıştı. Sinir krizi tarzı bir şey geçiriyor olmalıydı. Ya da içkiden bu haldeydi.
Bir el beni ondan kurtardı. Jungkook. Chanhyuk'a bir yumruk savurdu. Jungkook bunu yaptığı için herkes bir anda bize dönmüştü. Jimin ve diğer arkadaşları da çok geçmeden yanımızda bitmişlerdi.
Chanhyuk etraftakileri görünce sertçe yutkundu. Son cümlesini söyleyip tekrar merdivenlere yöneldi.
"Bir daha görüşeceğiz Rose."
Jungkook kolumdan tutup masaya geri oturttu. Daha yeni bir şoku atlatamamışken bir de bu çıkmıştı. Herkesin bizim hakkımızda konuşuyor olacağına bahse girerdim.
"İyi misin?" Diye sorduğunda gözlerimi yüzüne çevirdim. Koyu renk saçları özenle düzeltilmiş gibi dururken saçına dokunmak istedim.
Kafamı onaylarcasına salladım. Düşündüklerimi duyuyormuş gibi tek eliyle saçını dağıttı. Yutkundum.
Bir anda ayağa kalktım. İçmeden sarhoş olmuş gibiydim. Ona bir şey söyleme gereği duymadan bara doğru ilerledim.
Sımsıkı bağlanmış saçımı tokanın esaretinden kurtardım. Az önce gördüğüm görüntüler tekrar zihnime hücum ederken baş ağrısıyla kısa bir süre gözlerimi kapatıp başımı ovalamaya başladım.
Oturduğum bar sandalyesinde barmenden ağır bir içki istedim. Kafamı dağıtmalıydım.
Neden eve gitmediğini bilmiyordum, neden hala burdaydım bilmiyordum. Şu an bildiğim tek şey intikam istediğimdi.
Yüz üstü bırakılmak, aptal yerine konmak, aldatılmak... Tek gecede üç yeni duyguyla tanışmıştım.
Ben, Park Chaeyoung, yaşadıklarımı misliyle yaşattıracağım.
İçtiklerimin etkisiyle hafif bir baş dönmesi yaşadım. Ama hala ayıktım. Kenarda Jungkook'u bizim okuldan bir kızla dans ederken gördüm. Daha önce onları yan yana görmemiştim. Büyük ihtimalle burda tanışmışlardı.
Biraz yalpalayarak yanına ulaştım. Sanki şu an yaptıklarımı beynim yönetmiyor gibiydi. Kızı üzerinden çektim. Kısık gözlerimle kıza bakarken ikisi de şaşırmıştı.
"Kaybol." Kız söylediğimle Jungkook'a baktı. Bense kafamı çevirmiyordum.
"Duydun." Jungkook'un sesiyle yanımızdan sinirli bir şekilde geçti.
Kollarımı boynuna dolayarak iyice ona yaslandım. O da hemen ellerini belime yerleştirmişti. Göz göze bakıyorduk. Konuşmuyorduk ama gözlerimizi de kaçırmıyorduk birbirimizden.
Jungkook önce dudağını yaladı sonra ise kışkırtıcı bir şekilde ısırdı. Gözleri koyulaşmıştı. Tutmak üzere derin bir nefes aldım. Birbirimize yaklaşmaya başladık. 2 yıllık sevgilimle öpüşmemişken bir günde geldiğim durum gerçekten inanılmazdı.
Dudaklarımız arasında kısa bir mesafe kala hala gözlerimizi birbirinden ayırmamıştık.
"Yapma Rose."
"Ne yapmayayım?"
"Şu an seni öpmek istiyorum. Ama bunu yapmamalıyım. Çünkü sarhoşsun."
"Böyle şeylere önem verdiğini düşünmezdim." Keşimeler ağzımdan yuvarlanarak çıkıyordu.
"Doğru." Konuşurken uzaklaştığımız mesafeyi tekrar kapattı.
"Ama konu sen olunca her şey biraz daha önem kazanıyor Chaeyoung."
Görünüşe göre Chaeyoung Jungkook'la şimdi tanışıyor. Ama Jungkook Chaeyoung'la çoktan tanışmış :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cheat •rosékook
Fanfiction"Ben, Park Chaeyoung, yaşadıklarımı misliyle yaşattıracağım." Jeon Jungkook Park Chaeyoung