Cheat •rosékook

06

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤

"Yapma Rose. Senden hoşlandığına kalıbımı basabilirim." Jennie'ye olanları anlatma kararını nasıl verdiğimi bilmiyordum ama bu kaçıncı kez kendimi sorgulayışımdı o daha büyük bir muammaydı.

Jungkook dün beni eve bıraktığında Jennie bizi görmüştü. Ben de aynı evde yaşadığım, her şeyimizi paylaştığımız arkadaşıma bu konuyu anlatmamanın büyük bir haksızlık olacağını düşünüp o gece anlatmıştım. Beni dinlerken şekilden şekle giren suratı ve en sonunda ortaya attığı bir iddia sonucu başımın etini yemeye devam ediyordu. Kampüse yeni adım atıyorduk fakat o kalktığımızdan beri beni bu konuda sıkıştırmaya devam ediyordu.

"O mesaj kesinlikle Jungkook'tandı. Bu konuda hem fikiriz değil mi Rose?" İşte ortaya attığı iddia dediğim buydu. Bana o gece Chanhyuk'un beni aldattığı haberini veren mesajın Jungkook tarafından atıldığını düşünüyordu.

"Değiliz Jen. Öyle birisi olduğunu sanmıyorum." Kesinlikle ondan olduğunu düşünmüyordum. Oradan rastgele geçip bize rastlamış olmalıydı. Ancak bu şekilde olayları kafama oturtabiliyordum.

"O zaman nasıl adını biliyor sayın Rose? Çok da sosyal insanlar olmadığımızı hatırlatmama gerek yok herhalde."

"Hayır Jennie yok. Ama son konuşmasından onun Chanhyuk'la farklı bir sorununun ya da çıkarının olduğunu düşünüyorum." Biraz durakladıktan sonra sesimi biraz daha kısarak devam ettim çünkü kafeye yaklaşmıştık. Her zaman derslerimizden önce bu kafeye gelip kahve içerdik.

"Başka bir sorunu var. Belki de Chanhyuk'u takip ediyordu ve rastgele bana denk geldi."

"Ya daaa," Jennie a'ları uzatarak konuşmaya başlarken kafenin kapısını açıp içeri girmiştik.
"Senden hoşlandığı için Chanhyuk'un peşine düşmüştü.'' O söylediğinin arkasından şirince gülümserken ben gözlerimi deviriyordum. Yine başa dönmüştük.

''Her zamankinden?''

''Shot baby!'' Bardaymışız gibi cevap verdiğinde güldüm ve siparişimizi vermek üzere kasaya doğru ilerledim. Çalışan, kahvelerimiz hazır olduğunda çağırılacağımı söylediğinde onaylayıp Jennie'nin yanına geri döndüm.

''Evet bebek nerede kalmıştık?''

''Ödev diyorduk Jennie.''

''Ödev demiyorduk Rosie.''

''Lisa, selam!'' Kapıdan içeri giren Lisa gözüme bir anda kurtarıcım gibi görünmüştü. El sallayarak ona seslendiğimde gülümseyip masamıza doğru yaklaştı.

''Selam Rose.'' Jennie suratıma bakıp sanki Lisa görmüyormuş gibi kaş göz işaretleriyle tanıştırmam gerektiği mesajları vermeye başlayınca daha fazla devam etmemesi adına onları tanıştırdım.

''Bize katılmak ister misin?''

''Aslında derse yetişmek zorunda olmasaydım mutlaka katılırdım. Başka bir zaman mutlaka yapalım.'' Derse yetişmesi gerektiğinden onu daha fazla tutmadık kahve siparişini verip beklemeye koyuldu.

Ben de çantamdan notlarımı çıkarırken Jennie telefonuna dönmüştü. Bu sırada masamıza konulan tepsiyle ikimizde kafamızı kaldırarak gelen kişiye baktık.

''Siparişleriniz kızlar.''

''Selam Jimin!'' Jennie'nin aşırı heyecanlı selamıyla gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Bu kadar belli etmemeliydi. En azından bana göre karşıdan bu kadar 'havalı' görünen insanlara karşı heyecanlı gözükmemeliydi. Zorlamalıydı.