Düşmanların Ortaklığı

832 32 8
                                    

ARTIK BU BÖLÜMDEN SONRA HİKAYEDEKİ ASIL OLAYLAR BAŞLAMIŞ OLACAK O YÜZDEN BU BÖLÜMBİRAZ KISA...SİZE İYİ OKUMALAR

.

.

.

.

-----------------haru'nun bakış açısı-----------------

  Koridorda ku-chin'i arıyordum benimle konuştuktan sonra sınıfa geri dönmemişti o yüzd...

-çok özür dilerim haru-chan

 ku-chin'den sonraki en iyi arkadaş olarak değer verdiğim sakar yataa yine yapmıştı yapacağını ve üstüme düşmüştü 

-Önemli değil yataa

-o zaman teşekürler beni tuttuğun için

-bir şey değilde..yataa

-efendim

-acaba üstümden kalkmayı düşünüyor musun?

-ahh evet evet 

diyerekten üstümden kalktı ama hala elleri belimdeydi bir kaç dakika boyunca ellerini çekmesini bekledim ama çekecek gibi değildi

-yataa

-efendim

-acaba senin için sorun olmazsa bir şey isteyebilir miyim?

-tabi ne isteyeceksin

-ellerini belimden çekermisin?

-ne eli?

-belimdeki ellerini

önce iki yanına baktı sonra ellerine ve belime ve sonrasında yavaş yavaş ellerini çekti yani düz olduğunu bilmesem benden hoşlanıyo diyeceğimde ben bu çocuğa kim bilir kaç tane kız ayarladım. Ellerini çektikten sonra yan yana koridorda ilerlemeye başladık nedense etraftaki herkez beni göstererek fısıltıyla konuşuyorlardı ve inanın hepsini gözünde korku dolu bir bakış vardı

-yataa neden herkez bana bu şekilde bakıyor?

-hala anlayamadın mı?

-neyi

-bak sana şu şekilde açıklayacağım. Sen okulun müdürünün bile korktuğu, Aynı zamanda okulun sahibi olan mafyaların kralı olarak bilinen bir çocukla beraber takılıyorsun ve bundan önceki tenefüste sana sataşan çocukları D.D. bir güzel pataklıyo...yani bende seninle bu kadar yakın arkadaş olmasam bende sana bu şekilde bakardım.

-D.D.'de kim?

-D.D. açılımı dark deat hani senin ku-chin'in varya onun lakabı

-niye öyle diyorl...Bİ SANİYE KU-CHİN ADAM MI DÖVMÜŞ

-köşeli jetonun yeni düştü sanırım...bak senin ki geliyor

  yataa'nın gösterdiği yere baktığımda benim ku-chin'im 'Bad Boy-Cool Man' karışımı yürüyüşüyle bana doğru yavaş yavaş geliyordu ki yanımda yataa'yı görünce hızlandı ve kolunu omzuma atarak yüzüne tehlikeli gülümsemelerinden birini takındı

-merhaba yataa

diyerekten elini uzattı ve yataa'da merhaba dedikten sonra elini sıktı şu anda dışarıdanda farkedildiği gibi ikiside birbirinin ellerini tüm güçleriyle sıkarak üstünlük taslamaya çalışıyorlardı...ahh erkekler...tamam bende erkeyim ama bunlar gibi güç meraklısı değilim aslında yataa kahverengi saçlı yeşil gözlü (medya'da var) cılız sıradan biri gibi görünsede güç konusunda ku-chin ile neredeyse eşittir dediğim gibi neredeyse eşittir ve bu durumdada yapılan ego yarışında ku-chin'in kazanmasına yol açtı 

-ah şimdi hatırladım haru benim sana bir süprüzüm var benimle gelir misin?

kaşlarımı kaldırarak etrafıma ve ku-chin'in arkasına baktım sonrada büyük bir gayretle -yani çocuğa ahtopot gibi sarılarak ve onu merdiven gibi kullanarak- kafasına baktım

-ku-chin iyi misin yani birisine kafa atarken sanırım çok sert vurdun çünkü daha demin bana çok saçma bir cümle söyledin

benim cümleme sadece gözlerini devirmekle yetindi ve omuz silkip elimden tutuğu gibi beni bir odaya tıktı ardından kapıyı üstüme kapattı ve kilitledi

-sana hediyeni getirene kadar burda kalacaksın dedi kapının arkasından ve gitti...

-------------yataa'nın bakış açısı---------

 Şu anda D.D. ile okulun arka bahçesine doğru gidiyorduk aslında doğruyu söylemek gerekirse o beni sürüklüyordu pek göstermesemde bende herkez gibi bu çocuktan korkuyordum çünkü çok güçlüydü belki benim on katım filandı aslında bunu herkez bilir yani şu şekilde desek daha doğru olur HARU hariç herkez bilirdi ve şu anda ne olacağından adım kadar emin değildim çünkü bu çocuğun ne yapacağını kestirmek Çölde okyanus bulmaktan bile daha zordu...VE beni çekiştirmeyi bıraktı ve fırlattı şimdi duvara yada ağaca çarptım diyeceğimde malesef çarpmadım evet malesef çünkü ben bir mozaşist'im ve acı çekmekten zevk alan birisiyim 

-bana bak bezelye beğinli haru safın teki ve senin sözde sakarlıkların yüzünden onun üstüne düşüp orasını burasın ellemeyi bırakmazsan seni gebertirim dedi ve yumruvunu yüzüme vuracağı an tam konumlanmıştımki yumuğunu yarıda kesip ayağıma çerme takıp düşmemi sağladı ve karnıma ayağıyla sert bir darbe vurdu

-yüzüne dokunmayacağım çünkü haru'nun endişelenmesini istemiyorum ve sana dokunmayacağım çünkü haru meraklandı ve onun yanına gitmeliyim ama dediğim gibi seni uyarıyorum eğer haruya bir daha dokunursan göreceğin son renk DARK -Siyah- olur dedi ve arkasını dönüp dirkaç adım attı ama geri bana dönüp karnıma tekrardan ayağıyla tekme attı ardından gitti...

-merhaba yataa

-taki burda ne yapıyorsun (hatırlamayanlara taki önceki bölümdeki ku chin'in sapığı)

-sadece kendime yeni bir iş arkaşı arıyorum

-anlamadım

-şöyle söyleyeyim ben D.D.-sama'yı istiyorum sende haru'yu anlatabildim mi ortak

-anladım ortak dedim ve uzattıı evi tutup ayağa kalktım 

-o zaman sonra görüşürüz ortak

dedi ve gitti bende iki üç metre ötedeki çınar ağacını altına oturdum ve haruya olan sevgimi düşündüm

   Dünyada herşeyin bir ölçüsü vardır.

   Sevgini ölçüsüde fedakarlıktır.

   Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz 

o yüzden ben bütün sevgimle senin aşk yağmurunda ıslanacağım haru ne demişler

   Bazıları yağmuru HİSSEDER

   Bazıları ise yalnızca ISLANIR...

                    ve ben kesinlikle hisseden taraftım D.D.'nin aksine...

Sans AmourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin