Birbirini çok seven iki genç varmış. Bu iki genç günlerini,haftalarını hatta aylarını hep birbirlerinin yanında geçirirmiş.
Erkeğin sesi çok güzelmiş.sevdiği kıza hep şarkı yazarmış. Kavga ettikleri zamanlarda erkek sahneye çıkar sevdiği kıza yazdığı tüm şarkıları söylermiş. Aralarında kırgınlık küskünlük kalmazmış.Yine bir gün kavga etmişler. Akşamında genç adam sevdiği kadına yazdığı şarkıları söylemek için sahneye çıkmış. Bu arada gözü sevdiği kadını arıyormuş.
Ama genç kız gelmemiştir ve gelmeyecektir
Seyircilerin arasında genç kızın bir arkadaşı vardır. Ve genç kıza telefonla şarkıları dinletiyormuş. Ta ki sıra BAL şarkısına gelene kadar. Telefon kapanmıştır o sırada. Ve sonra anlaşılmıştır ki genç kız intihar etmiştir. Haber genç adama ulaşmıştır. Genç adam bir daha bal şarkısını söylemek istememiştir. Çünkü artık BAL'ı yoktur. Yine bir gün dinleyenler genç adama bal şarkısını söylemesi için ısrar etmişler. Genç adam sahneye arkasını dönmüş. Gökyüzünü işaret edip NERDESİN BAL diye haykırmış. Ve sonra gökyüzüne HABERİN YOK ÖLÜYORUM demiş. Dayanamamış ağlamış ağlamış ve ağlamış... Ongün dünyadan iki ruh ayrılmış. Biri toprağın altına gömülmüş diğeri üstüne.
Kadın gitmiştir,
Adam bitmiş..
O yüzdendir ki herkes BAL diye sevilmez,sevemez. Acı vardır o sevgide.
Ölüm vardır. Yorgunluk,tükenmişlik...
Bunlara rağmen hala BALIM diyebiliyorsan birine,BALIM diye sevebiliyorsan bu; tüm acılar sende de olsa veya tüm kötülükler yine de sen demektir BAL.. Yine de sen,hep sen,tek sen, sonsuza kadar SEN.