3. bölüm; Duvar Köşelerindeki Külkedisi

61 3 0
                                    

Medya ; Merlin

3. Bölüm ; Duvar Köşelerindeki Külkedisi.
-------------------------------------------------------
" Acı... Acı arkasında umuda , mutluluğa gebeydi. Bazen ölüm olurdu mutluluğun , bazen aşkın umudun. Ama acı hep gebeydi."

---

Duvarın köşesinde uyumaya devam ediyordum günlerdir. Bu sabah gariptir ki kendimi yatakta buldum. Beyaz bir örtü ile üzerine örtülmüş. Ne o yoksa ölmüştüm de kefene mi sarmışlardı bedenimi. Bana yatak anca tabut olurdu. Boğazımın ağrısından konuşamıyordum. Doğrulup etrafıma baktım. Cidden mi!? Bu yatak ... Realist 'in yanındaki esmer çocuğun ranzasının altıydı. Yanıma bırakılan kağıt gözüme iliştiği an da alıp açtım.

"Yatağı hak ettin duvar köşelerinde ki külkedisi.
Hâlâ sadece 1 öğün yiyebileceğin devam ediyor. Eğer yetmiyorsa her yiyeceğin öğünün hakkını vermelisin."

Neden okurken gülümsemiştim. Tanrım mazoşist olup çıkmıştım! Artık dayanamıyordum, bu suçu üstlenmek zorunda olmaya , burada kalmaya, bu işleri yapıp , üstüne üstlük Realist'in zırvalıklarını çekmeye.

Sahi bir insan evladının ismini Realist neden koyardı ki? Eminim gerçek bir ismi vardı, merak ediyordum. O çok farklıydı. Realist kimdi? Realist kimliğinin altındaki kimdi...? Düşüncelerden bir süre sonra sıyrılıp her sabah yaptığım gibi koğuşu toparlamaya başladım. O sırada bir yatağın altından çıkan tuhaf not vardı. Bugün neydi cidden! Dünya mektuplaşma günü falan mı ! Yeniden notu aralarken okumaya başladım.
Saat ve yer vardı. 23.40 da bahçenin sonundaki çeşmenin köşesinde. Gidecektim , bunu bırakan kimdi bunu merak ediyordum , Realist'in yazısına asla benzemiyordu. Az önceki notla karşılaştırdığımda rahatça anlayabilirdim bunu. Altında bulmuş olduğum yatak ise boş yataklardan biriydi.

Öğlen yemeğini yememin ardından yapacak bir işim kalmayınca yeni yatağımın üstüne çıktım ve uzandım, yorganla tüm bedenimi kapattıktan sonra yorgun bedenimi tam rahat bırakıyorum ki birden üzerimden alınıp yere atılan örtü ile şokla baktım yapanın yüzüne. Tabii ya kim yapardı bunu realist'den başka.

" Ne yaptığını sanıyorsun !?"yakama yapışan ve bedenimi yavaşça yerden kesen ellerle dişlerinin arasından konuşmaya başladı." Bana sesini mi yükseltiyorsun piç kurusu!" Tek bildiği hakaretti. Bu hapishane değildi acı çektiren , acı çektiren hapishanedeki suçlu olup biz gibi , bizden farklı olarak hapishaneyi himayesine alan Realistti.
"Ö-özür dilerim efendim.." yine sinsi sırıtışını sundu. 46 kişilik koğuşta neden taktığı kişi bendim. Yüksek ihtimalle yeni olmam. Benden daha yeni biri gelmediği sürece çekecektim bunları anlaşılan. Yakamı sonunda bıraktığında yeniden artık aşk yaşamaya başlamış bedenim fayansı ile buluştu. Parmağı karşıdaki yatağın içinde cenin pozisyonunda yatan yaşlı adamı gösteriyordu. "Altına yapmış , temizlenmesine yard- ya da o zaten yaşını başını almış sen temizle." İnce ama bir o kadar da orantılı duran bacakları hareket edip ilerlemeye başladığında kriz geçirmek üzereydim. Milletin leşini yanlız başıma temizlemek de neydi! Yaşlı adamın yanına gittim. İshal olmuş ve her yeri pisletmişti , zorlukla onu kaldırırken soymaya başladım, tüm koğuş kıkırdayarak beni izliyordu. Yanımda duran bedene şaşkınlık ve nefret ile bakarken o gözlerime neden merhamet ederce bakıyordu. Bu koğuşta ki herkes berbat insanlardı , nasıl nefret etmeyecektim. Eğildi ve adamı soymamda yardım etti, o adamın çamaşırlarını alıp ilerlerken çamaşırhaneye ,adamı giyindirdim ve çarşafı alıp peşinden geldim.

"Kimsin!? " Hafif bir gülüş atıp konuştu "Merlin , eh bazılarına göre Berlin , gerçeği Merlin." Sesi dahi samimi geliyordu ama o da bu koğuştaydı güvenemezdim." Neden yardım ediyorsun?" , "Neden etmeyeyim , bu senin görevin değil , bu o adamın pisliği madem temizlemek zorundasın birlikt-"

Çamaşırhaneye giren karaltıya döndüğünde başımız geniş ve dikkat çekici bedeni ile o karşımızdaydı , sesi fazla kalın ve daha da sinirli çıkıyordu. "Bu onun görevi ve sikilmek istemiyorsan siktir! " Bu ne biçim bir küfürdü! İç sesim dalga geçerce "sokolmok ostomoyorson , soktor" kendisi ile çelişiyor be bu adam! Merlin ağzını açacağı sırada Realist öyle bir bakış atmıştı ki, Merlin'in kolundan tutup parmak uçlarıma yükseldim ve kulağına fısıldadım yalvarırca "Sus ve git..." Merlin gözlerime baktı bir kaç saniye , ardından gittiğinde yanıma Realist gelip az önce Merlin'in kolunda olan sağ elimi tutup bileğimi çevirmeye başladı. Acı dolu inlemelerim çamaşırhaneyi doldururken asıdan başımı geriye atmış durması için bağırıyordum.
"Bir daha.. kimseye ... Benden başka kimseye dokunmayacaksın."

Bu neydi şimdi , ben onun malı mıydım, ne kadar aptalcaydı , bileğime kendim dahi dokunamıyordum. Ağrısı geçmek bilmezken dakikalar saatleri kovalıyordu.

Uyandığımda çamaşırhane duvarının köşesinde değil tam tersine çeşmenin yanındaki yerdeydim. Tek sağlam olan sol elimi yüzüme attığımda hissettiğim ıslaklık dudağımdan bulaşmıştı. Dudağım kaynıyordu, şimdi bu da neyin nesiydi...
Ayağa kalkıp çevreye göz attığım da koca bahçede yanlızca ben vardım. Korku ile koşarak koğuşa girdim. Yatağıma uzandıktan sonra yastığın köşesine iliştirilmiş bir not daha buldum , karanlıktan okuyamazken yatağın arkasındaki ranzanın zar zor demirlerinin arasından ışık yansıyan cama yaklaştım ve okumaya başladığım şey elimdeki, dudağımdaki acıyı unutturmuş bütün sızıyı kalbimde toplamıştı.

"Dudağından bıraktığım ıssırıklarımdan kalan iz umarım hoşuna gitmiştir."

İçimdeki ses sadece... Küçük bir cümle sundu....

"Hassiktir..."

|¶|¶|¶. .¶|¶|¶|

| Yazar Notu |

Yarabbel âlemin ... Sen bizi Realist'lerin işkencelerinden , sapıkların dudak fetişinden koru.
Şu bölümü yazdıktan sonra tepkim cidden Nicholas gibi :

HASSİKTİR! oldu.
Umarım beğenmiştirsiniz sizi çok seviyorum..

Bu arada lütfen yorum bırakıp , beğenin :)

Realist -1. Kayboluş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin