Yine sıkıcı bir yaz tatili geçirmiştim ve yine sıkıcı bir okul dönemi başlıyor... Neyse ki üç ayın sonunda onu görücektim ve bu beni biraz da olsa mutlu etti. (Ha, bir de arkadaşlarını görecektim...)
*Bip... bip... bip... bip...*
İsyankâr bir şekilde açtım gözlerimi. Tam o an kesesim geldi bileklerimi. Yatakta hafifçe doğruldum ve okula birlikte gitmek için Nehir'e söz verdiğim geldi aklıma. Hemen lavaboya gittim ve elimi-yüzümü yıkadım. Odama geri geldiğimde alarmım yine çalıyordu. Galiba uyku sersemliği ile "ertele" 'ye basmıştım.
Alarmı tamamen kapadığıma emin olduktan sonra dolabın kapağını açtım. İçinden son derece rahatsız olan okul formamı çıkarıp giydim. Koşar adımlarla alt kata indim. Annem kahvaltıyı hazırlamış masaya son rutuşlarını koyuyordu. Ben aceleden sofradan birkaç salatalık (ç)aldım ve kapının önünde duran ayakkabılarımı giydim.
Annem beni görmüş olmalı ki "iyi dersler!" diye bağırdı. Ben de ağzımdaki salatalıklardan dolayı konuşamayacağımı umursamayıp "töşökkörler" gibisinden birşey homurdandım.
Bisikletimin kilidini açmaya çalışırken Nehir'i gördüm yanımda.
"Sizin orada buluşacaktık, neden geldin ki buraya kadar?"
"Salak kardeşimin laflarını daha fazla duymamak için evden kaçtım ve yanına geldim. "
Gülümsedim. Birlikte bisikletlerimize bindik ve okula doğru sürmeye başladık.
"Kim bu tek hücreli ya! Benim yerime kendi bisikletini koymuş." dedim ve her kimin bisikletiyse alıp yere fırlattım. Koymasaymış kardeşim! Başka yer mi yok?
Sınıfa girdiğimizde en arka sıra boştu. Ha,o da dolu olsaydı... Bu sefer çantalarını fırlatırdım...
**********
Yeni bölüm Cuma gelecek!
