Tam tamına bir hafta...
Sesini duymayalı, gözlerini görmeyeli ölüm gibi geçen bir hafta. Bitmek bilmeyen lanet bir astım krizdi onu görmemi engelleyen.
Geçmeyecekti bu hastalık, o kadar illet bir şeydi ki kendi başına nefes alamasını engelliyordu. Küçük dudakları aralanmış, minicik burun deliklerine takılmış apartlar sayenesinde hayattaydı.
Her gün yanına giriyor, ellerini tutup yanında olduğumu ona hissettiriyordum. Yine aynı yerdeydim. Yatağının baş ucunda avucumda elleri, yüzü ise biraz daha canlıydı diğer günlere nazaran.
Saçlarında gezinen parmaklarım çenesinde son bulduğunda tenine olan özlemim ile okşadım kemiksi yapıyı.
"Uyanmalısın Katre. Senin ile ilgili o kadar çok hayalim varki. Hepsini gerçekleştirmek zorundasın."
Parmaklarını öpüp duruyordum. Onu biraz daha hissetmek için. Kokusunu biraz daha hissetmek için. Gözlerim kapanırken arkamda hissettiğim kıpırtıyla başımı kaldırdım.
Gelen kişi Demet ablaydı, yani Katre'nin ablasıydı. Haftalardır buradaydık, her ne kadar yüz yüze gelsekte bu bir hafta içinde daha samimi olmuştuk.
Keza ailem de Katre'nin ailesi ile yakınlaşmıştı.
"İmre hadi ablacım yemek ye biraz ben beklerim Katre'nin yanında."
"Olmaz abla, ısrar etme gözlerini açtığında yanında olmalıyım. Beni görmeli gözleri, onu görmeli gözlerim. Sen beni düşünme hadi afiyet olsun size."
Kollarını omuzlarıma sarıp, "Açacak gözlerini diğer krizlerinde olduğu gibi açacak." diyerek yanımdan uzaklaştı.
Ellerimde hissettiğim kıpırtılarla gözlerimi araladım. Bu geçen seferlerde olduğu gibi değildi. Yavaş ve incitmeyen dokunuşlardı. Rüya olamayacak kadar gerçekti.
"Günaydın uykucu." Canlı çıkan ses ise haftalardır beklediğim sesti.
"Günaydın meleğim. Günaydın sevgilim. Sen gözlerini açtın ya gün aymasa ne olur. Benim hayatım aydınlandı." diyerek anlına bir öpücük kondurdum.
"İmre.. ne oldu bana?"
"Sadece bir kriz. Atlattın güzelim. Sadece yorulmuşsun biraz onun için uyanman zaman aldı."
"İmre, seni çok seviyorum." Gözlerinin içi gülüyordu. Ben bu anı yaşamak için haftalardır bekliyordum. Onu cevapsız bırakmadan,
"Ben de seni çok seviyorum Katre. Çok seviyorum."
Avucundaki elimi tutup küçücük dudaklarına götürdüğünde içimden sıcak bir şeylerin aktığını hissettim. Bu kesinlikle özlemdi.
Artık özlem dolu günler geri de kalmıştı. Onun gülen gözleri ile bir ömür hayatıma devam edecektim.
***
Final ile karşınızdayım. 30 bölümdür sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim.
Astım hastalığı hakkında pek bir bilgim olmasada babamdan dolayı az çok bilgi sahibiyim.
Ama hastanede uzun süre yatması, baygınlık geçirmesi vs bunlar benim hayal ürünüm. O kadar zor bir hastalık ki Allah kimseye yaşatmasın.
Umarım beğenirsiniz.
Oylarınızı yorumlarınızı eksik etmeyin ve takipte kalın❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-di aslında || texting✔
Short Story•TAMAMLANDI• Ama ellerini tuttuğumda Güzel gözlerine baktığım için Ki hiç güzel değil Di aslında 21.05.2018