Uyandığında kendini bembeyaz küçücük bir odada odayla orantılı beyaz bir kıyafetle buldu. Hafifçe doğruldu. Başı beyni içinden çıkacak kadar çok ağrıyordu. Etrafına bakmaya başladı. Fakat korkutucu derece de olan beyazlıktan başka bir şey yoktu. Her şey beyazdı. Kıyafetler, yatak, duvarlar, yerler...
Olanları hatırlamaya çalıştı. Tek hatırlayabildiği bayılma anıydı. Nerede olduğunu, onu kimin getirdiğini ve onu bekleyen şeylerin neler olduğu ile ilgili en ufak bir fikri yoktu. Hiçbir ses yoktu. Tek duyduğu ses duvarda asılı olan saattin tok sesiydi. Beyaz daire şeklinde, akrep yelkovan ve rakamları gümüş saçma bir saat. Dakikalar senelere dönüşüyordu adeta. Bir türlü geçmek bilmiyordu. Oda da kapı yoktu, pencere yoktu en ufak bir hayat belirtisi yoktu çıldırmamak için zor tutuyordu kendini. Tam o an da birden aklına bunların hepsinin o saçma rüya gibi bir rüya olma ihtimali geldi. Tekrar uyumaya çalıştı belki bir rüyadır ve uyanıp tekrar rutinine dönerdi. Ne kadar çabalasa da nafileydi. Bu bir rüya değildi!
Gözlerini araladı tekrar doğruldu birden karşısında beyaz kıyafetliler belirdi. Bunlar onu almaya gelenlerdi. Ayağa kalktı. Birkaç saniye Lucas'ı izlediler daha sonra aralarında adeta mırıldanarak konuşmaya başladılar"Nerdeyim ben?" Lucas güçlükle konuştuğunda ne kadar susamış olduğunu farketmişti. Biri elini hayatının altına koyup tepetaklak etmiş gibi hissediyordu. Sesi sadece havaya karışmakla kaldı.
"Neden getirdiniz beni buraya? ailem nerede? neresi burası? siz kimsiniz?"Soruları ardı ardına sıralıyordu fakat tek bir cevap alamamıştı sanki Lucas orada yokmuş gibi anlamsız mırıldanmalara devam ediyorlardı. İçlerinden birisi Lucas'a doğru döndü Lucas ne olduğunu anlamadan beyaz kıyafetli adam tıpkı evindeyken yaptığı gibi elini ani bir hareketle tekrar Lucas'ın yüzüne götürdü ve Lucas o an yere yığıldı.
Uyandığında aynı his vardı. Beyni zonkluyordu. Etrafındakilere, olduğu yere odaklanmaya çalıştı hafifçe yerinden doğrularak. Aynı yerde değildi. Bu kez olduğundan çok daha fazla ağrıyordu başı. Etrafına hafifçe göz gezdirdi. Ameliyathaneye benziyordu sanki. Bir sürü cihaz vardı ve koluna bir şeyler bağlamışlardı, her hareketinde koluna batıyordu. Soğuk bir şeylerin içine aktığını hissediyordu. O kadar halsiz düşmüştü ki düşünemiyordu. Vücudu tekrar dinlenmek için deliler gibi inat ediyordu. Sonunda yorgunluk alt etmişti Lucas'ı ve tekrar olduğu yere uzandı. Aklından ailesi, arkadaşları geçmişti. Onu merak etmiyorlar mıydı? ne zamandır buradaydı? aramaya başlamışlar mıydı? bir daha görebilecek miydi sevdiklerini? Bunları düşünürken içeri bugün sıkça gördüğü beyaz kıyafetlilerden biri girdi.
Yanına yaklaştı ve kolunu hafifçe sıyırdı. Tam Lucas kolunu kurtarmak için hamle yapacakken kolundaki damarların morarmaya başladığını ve şiştiğini gördü. Kollarına, bacaklarına baktı. Tüm damarları şişmeye başlamıştı. Damarlarından akan kanın donduğunu hissetmiş gibi oldu sanki. Her şey bir anda donmuştu. Tüm vücudu anında kaskatı kesildi. Vücudunda tek hareket eden organı gözleriydi. Sanki nefes dahi almıyordu. Beyaz kıyafetli, Lucas'a doğru eğildi maskesinden kendi yüzünü görebiliyordu ve o anda içinden bir çığlık koptu. Yüzü mosmordu. Damarlarının hepsini görebiliyordu Kafasını oynatamadığından ne yaptığını göremiyordu. Hareket etmek, avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu ama tek yapabildiği şey gözlerini oynatmak oluyordu. Bir iki dakika sonra beyaz kıyafetlinin işi bitmiş olacak ki Lucas'ın kolunu tekrar aşağı doğru sıyırdı. Lucas geriye doğru çekilen beyaz kıyafetlinin elindeki tüpü görünce yaptığı şeyin ne olduğunu anladı kan almıştı. Bir kaç tüpten oldukça fazla kan.
Garip olan sadece bunlar değildi hiçbir acı hissetmiyor avazı çıktığı kadar bağırmak istese de bir türlü konuşamıyordu. Adeta felç geçirmiş gibi hissediyordu. Ruhunda yaşadığı birçok duygu karmaşası boğuk düşüncelerine de etki ediyor ve daha çok ürperti hissediyordu. Tüm düşünceler arasında içlerinde en çok belirgin olan ise nedenini bilmediği bir şekilde öldürülebileceği ihtimaliydi.
