*DÜZENLENDİ*
Multi : Bulut
Öneri şarkı : Khonktar - Olmaz
Defne Özdemir
Su Karaman...
Çocukluğumdan beri yılmadan saçımı çeken, benimle Ayaz hakkında hain planlar yapan kız şimdi tam karşımdaydı. Ancak onu her zamanki gibi gülerken göremiyorum. Ayaz hep kırmızının onda kötü durduğunu söylerdi.
Belki de haklı olduğu nadir anlardan biriydi.
Kan, beyaz tenine hiç yakışmıyordu...
Nihayet sesimi bulduğumda, "Ambulansı arayın !" diyerek bağırmıştım. Alt dudağım titriyordu. Yıllardır ağlamamıştım ve şimdi kuzenimi böyle gördüğüm için ağlayamazdım. O güçlü bir kızdı. Eminim bir kaç güne toparlanırdı.
Hızla yanına çöktüm. Onu deli gibi sarsmak istiyor, ama canını acıtmaktan korkuyordum. "Su," dedim telaşlı bir şekilde. "Ayağa kalk, lütfen. Korkuyorum." Sesim o kadar çaresiz çıkıyordu ki, ben bile inanamamıştım kendime.
"Ambulansı aradım. Ayaz'a haber veriyorum." dedi Beste. Korku dolu dakikaların sonunda siren sesleri evin etrafını sarmıştı. Gözlerimi karnındaki derin yaradan ayıramıyordum. Öyle ki, ekiplerin ne ara gelip onu kaldırdıklarını ; polislerin ne ara evde inceleme başlattığını fark edememiştim.
"Siz gidin." dedi Beste buruk bir gülümsemeyle. Onun da gözleri dolmuştu. Su sadece benim için değil, hepimiz için değerliydi. "Ben polisleri halledip, geleceğim."
...
Dört saat...
Düşüncelerimin, zihnime işkence ettiği ; gözlerimin bir gram uyku için sızlanmasına rağmen bir türlü kapanmadığı dört saat. Akla gelebilecek her kötü senaryoyu ürettiğim dört saat.
Tam tamına dört saattir ameliyattaydı ve ben dağılmış durumdaydım. Endişeliydim, ki en son ne zaman böyle hissettiğimi hatırlamıyordum. Sol dizimi kendime çekmiş, sırtımı soğuk duvara yaslamıştım. Yanımdan geçen hemşirelerin acıyan bakışları umurumda değildi.
Beste ağlıyordu. Zeki biri olarak durumun risklerini bizden daha iyi kavramıştı ve olasılıklar dahi onu ağlatmaya yetiyordu. Karya doktorların peşinden ayrılmıyordu bir kaç kez ameliyathaneye girmeyi denemişti ancak yemin etmiş gibi kimsenin tek bir kelime ettiği yoktu. Açelya yorgunluktan uyuya kalmış, Ayaz ise bir ileri bir geri yürüyordu.
Dört saattir yorulmadan, yaptığı tek şey buydu.
"Ben, Bulut'u aradım." dedi alt dudağını dişleyerek Karya. "Birazdan burada olurlar." Kaşlarım sinirle çatıldı. "Onlara ne ki ?" Küçük bir çocuk gibi omuz silktim. "Kuzen benim kuzenim." Karya yılmış bir şekilde nefesini dışarıya verdi. "Yardım etmeye çalışıyorlar Defne. Biraz anlayışlı ol lütfen."
Bu söylediğine göz devirdim. Tam ters bir yanıt daha verecektim ki ameliyathanenin kapısı aralandı ve içeriden yorgun gözüken doktor çıktı. Hızla ayağa kalkarken gerilmiştim.
"Durumu nasıl ?" dedi büyük bir endişe ile Ayaz. Her ne kadar sinir etmekten kendini alı koyamasa da, onu sevdiğini biliyordum. "Hasta gayet dayanıklı." dedi doktor. "Ameliyat da başarılı geçti. Şu anlık durumu stabil. Hayati tehlikeyi atlatır atlatmaz, kendisini normal odaya alırız. Bir kaç gün gözetim altında tutulması gerekiyor."
Duyduğum haber üzerine kendimi tutamayıp, yanımdaki şahısa sarıldım. Ancak bunun yeni yanımıza gelmiş olan Yağız olmasını beklemiyordum. Yaptığımın farkına vardığım an geri çekildim ancak ilk başta afallamış olan Yağız'ın dudakları çoktan kıvrılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Kızları ( Düzenleniyor )
Ficção AdolescenteOnu düşündüğümde aklıma gelen ilk şey okyanustu. Ben boğuluyordum ve o beni daha da içine çekiyordu. O varken hayatta kalmak imkansızdı. Onsuz da imkansız olduğu gibi... Ben siyahtım. O kağıdımdaki beyaz leke, ya da tenime bulaşan mürekkep değildi...