Mafya Kızları ( Düzenleniyor )

Bölüm 18 : Kilit

*DÜZENLENDİ*

Defne Özdemir 

Şanssız biri olduğumu biliyordum, ama bu kadarını da tahmin edememiştim. Gözlerim hayretle açılırken ufak bir küfür mırıldandım. Neden tek bir işim dahi rast gitmiyordu ?

"Onlar kim ?" dedim alacağım yanıttan tırsarak. Müdür gururla gülümsedi. "Yeni öğrencilerimiz." Kendi kendime söylenirken, Barlas beni duymuş olacak ki sırıtmaya başladı. Onun bu tavrına karşın kaşlarımı çattım.

"Hocam, büyük bir hata yapıyorsunuz. Bakın onlar gelirse, okulun ekonomisi batar. Onların öldüğü gün borsa düzelecek hocam. Allah rızası, yapmayın bunu bize." Müdür bana garip bakışlar attıktan sonra, "Madem bu kadar isteklisin, arkadaşlarına okulu gezdirebilirsin."

Başka bir tarafımdan mı konuşuyorum acaba ?

Kimse söylediklerimi anlamıyor da.

Ufak bir baş işareti verip, müdürün odasından çıktım. Arkamdan yürürken, fısıldaşıyorlardı. Kütüphaneye girdiğim an etrafı kolaçan ettim ve kapıyı kilitledim. "Ne yapıyorsun ?" demişti içlerinden biri.

Zorlukla sakladığım silahı çıkarıp, üzerlerine doğrulttum. Adlarını bilmediğim için zihnimde garip bir şekilde kodluyordum. Sarı saçlı olan, küfür savurdu. "Ağabey, bu kızlar komple arızalı. Dün içlerinden biri de bana silah çekti."

Spor salonunda fazla vakit geçirmiş olan kaşlarını çattı. "Bize niye söylemedin lan ?" Nasıl denk geldiğini anlamamıştım. Dün kızlardan biri, sarı saçlı olana silah çekmişti. Tesadüfler gerçekten, hiç bitmiyordu.

Hepsinin eli havaya kalkarken, gözüm kas yığınına takıldı. Silahını çevik bir hareketle çıkarıp, bana doğrultmuştu. Zoraki bir şekilde gülümsedim ve el bileğine tekme attım. Silahı havaya fırladığında, uzanarak yakalamıştım. İki silahı da karşımdaki çeteye yönlendirirken, sarı saçlı olan kaşlarını çatmıştı.

"Okuldayız, bizi öldüremezsin." 

Emniyet kilidini açarken, omuz silkmiştim. "Bahse var mısın ?" Aralarında fısıldaşırlarken, silahlardan birini belime yerleştirdim ve telefonumu çıkarıp kızlara yazdım.

Gönderen : Siz 
Gönderilen : Mafya kızları

Kütüphaneye gelin.

Telefonumu cebime koyup, hala birbirleriyle atışan dört şahısa baktım. İstemsizce gülmüştüm. Bu hareketim, çağ dışı bir şey görmüşler gibi bakmalarına neden olmuştu.

Telefonumu kapattım ve hala ayakta olup birbirleriyle atışan 4 geri zekalıya baktım. Sonrada gülmeye başladım. Hepsi bana uzaylı görmüş masum köylü bakışı atarken ben kahkahalarıma son verdim ve konuştum.

Çok geçmeden kapı çaldı, açar açmaz kızlar içeri girmişti. Açelya, sarı saçlı olanı görür görmez gerileyince, dün silah çekenin o olduğunu anlamıştım.

Kız birini tehdit ediyor, bizim ruhumuz duymuyor.

"Dün malları aldığım, arkadaşlar bunlar."

Kızlar, onları incelerken, kalçamı sandalyelerden birine yasladım. bu sırada gözüme güneş vurmuştu.

Canım akşam güneşi güzele sabah güneşi sidikliye vurarmış

Laf mı soktun şimdi ?

Çocuklarda, baya yakışıklı yani.

Hemen de yavşa zaten ! Aman kaçırma fırsatı (!)

İç sesten kurtulup, çevreme bakındığım sırada çocukların yerde yattığını gördüm. Kızlar ise telefonları ile ilgileniyordu. "Ne yaptınız lan çocuklara ?" dedim hayret içinde. Açelya güldü. "İçlerinden biri, küfür edince tutamadım kendimi."

Beste onayladı. "Arkadan biri Açelya'ya saldırınca, ben de olaya karıştım." Karya başını salladı. "Yani, hepsinin içinden geçtik."

Bunlar olurken, ben iç ses ile mi konuşuyordum ?!

"Eee, derse giriyor muyuz ? Eve mi gidelim ?"

Karya iç çekti. "Ben Bulut ile buluşacağım." Beste göz devirmişti. "Vıcık vıcık, aşk kokuyorsun yemin ediyorum." Karya ters bir bakış attı. "Hevesimi kaçırdın." Açelya ise kafası karışmış gibi, başını kaşımıştı. "Aşkın kokusu mu var ya ?"

* * * 

Eve geldiğimizde, Beste koltuğa yığıldı. Karya ise Esra Erol açıp erkekleri eleştiriyordu. Açelya'nın ne yaptığını bilmiyordum doğrusu.

Neden salonda koştuğunu bilmediğim gibi...

Aklıma gelen şey ile güldüm. "Karya, birinin instagram hesabına girsene." Onaylayan mırıltılar çıkardı, ve bilgisayarını alıp geri geldi. Oğlanların hesabını verdim. Çok geçmeden, bulmuştu. Yazana göre, kas yığınının ismi Bora'ydı.

* * * 

Bora'nın ağzından.

Gözlerimi, başımdaki feci ağrı ile araladım. Bedenimde, isyan etmeyen tek bir uzuv yoktu. Diğerleri de başımda dikilmiş homurdanıyorlardı. "Ne oluyor lan ? Dikilmişsiniz, başıma bando takımı gibi." 

Buğra öfkeli bir soluk aldı. "Eve gider gitmez yapacağım ilk iş kızların hesabını ele geçirmek."

* * *

Eve gelmiştik ve Buğra yarım saattir bilgisayar ile uğraşıyordu. Telefonumu kurcalamak için açtım ve instagrama girdiğim anda, hesabımdan çıkış yapılmıştı. Kaşlarım çatılırken, Buğra ile aynı anda bağırdık. 

"Hacklendim !"

"Hackledim !"