Yeşil

105 7 3
                                    

Hey ! Geri geldim umarım bu bölümü begenirsiniz çünkü gerçekten zorlandım kısa old u ve biraz sıkıcı geçiş bölümü olmasına verin siz,birde multimediada Morlon var ilk onu görmenizi istedim zaten kapakta Eva var herneyse ah bu bölümün şarkısı ;

Matt Walters- I Would Die For You

Öylece donup kalmış karışımdaki bir çift yeşil göze bakıyordum,bu..kimdi ? Aklım bana oyun mu oynuyordu ? Tanrım,daha birkaç saniye önce onu tanıdığıma yemin edebilirim. Bana doğru gelmeye başlamasıyla karnıma garip bi ağrı saplandı.Gözlerini gözlerimden ayrımıyordu,sanki biraz daha bakarsa aşık olurduk birbirimize.Ah,aşık olmak.Bunu ilk defa cümle içinde kullandığıma inanamıyorum.

Yerdeki bavulları toplayıp ayağa kalktı,onu izliyordum.Sanki başka yere bakmam yasak gibi,kitlenmiştim yeşillerine. Korkuyla titrediğimi hissettim.Neden garip hissediyorum ? Kapıya vardığında ben hala olduğum yerdeydim.Bana "gelmiyor musun ?" der gibi baktı ama tek kelime etmedi.Arkasından hızla eve girdim .İçeri girmekle yoğun sevgi gösterisi beni şaşırtmıştı.Ben..Beklemiyordum.

Büyükbabam ve büyükannem sımsıkı sarıldılar bana.Bu gece fazlasıyla garip hissedeceğim evet.Yüzüme en sıcak gülümsememi takındım.Olduğu kadar.Ön yargılarım ve korkularım yoğunlaşmıştı.İcten mi yoksa yapmacıklarmıydı anlayamayacak kadar yoğundu düşüncelerim.Bana sevgiyle bakıyorlardı.Annemin bana baktığı gibi.Gözlerimin yandığını hissettim.Nasıl hissetmeliyim ?!

-Hey bir sürpriz gelmiş,hoşgeldin.

Duyduğum neşeli sesle sağ tarafa döndüm.Orta yaşlarda bir kadındı ve çok güzeldi,özellikle gözleri,yemyeşil.O çocuğunki gibi.Fazla bekletmeden cevap verdim

-Teşekkür ederim.Ben Eva

Büyükbabam bana dönerek

-Yıllar sonra seni görmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsin,kızım.

Annemden sonra bu da bir ilkti.Kızım.Eğer bu sohbetin içine dalarsak ağlamayacağıma söz veremem.Daha dün herkesin benden nefret ettiğine kannat getirmişken,birden bire böyle şeylere katılmak benim için ağır geliyordu.Yinede içimden söküp atamadığım suçluluk duygum harekete geçmişti,fazla alışmamamı söylüyordu.Sadece odama çıkamaz mıydım ?Alexis fark edilmek istercesine seslendi;

-Bu arada ben Alexis

Kadın sevecen bir şekilde

-Bethany,buda oğlum Morlon

Diye cevap verdi.İsmini duyduğumda ona döndüm,ismi nedense hiç tanıdık gelmiyordu.Yeniden gözlerimiz buluştu.

-Eva,memnun oldum.

Bir cevap bekliyordum ama o sadece gözlerini benden ayırmadan kafasını sallamakla yetindi.Bu çocuk istemsizce garipti ve beni kendine çekiyordu.Yeşil.Farklıydı işte.Kolay kolay unutulmayan bakışları vardı.Eğer tanıyorsam kimdi bu çocuk ? Bende bu etkiyi bırakacak gücü kim vermişti peki ona ? Düşünmem gereken daha başka şeyler varken,şuanda tüm beynimin onunla uğraşması normal mi peki ?

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Kısa konuşmaların ve tanışmalardan sonra büyükannem çoktan hazır olan sofrayı işaret etti.Aç olduğumu o an deyil ama Alexis'in yemeklere attığı kaçamak bakışlardan anladım.Hepimiz sofraya oturduğumuzda,koyu bir sohbete dalmıştık.Beni tanımaya çalışıyorlardı.Sorular soruyorlardı ve Alexis in yemek aşkından sorulara ben cevap vermek zorunda kalıyordum.Ve sıkılmıştım.Harika.Herkes oldukça sevecendi bana karşı.Oyun mu oynuyorlardı ?! Jess gibi ? "Bu kadarı fazla,yeter lütfen" dememek için kendimi zor tuttum.Belki bu bana acıdıkları için ?Ah,hayır .Fazla içtenlerdi.Morlon hariç..Fazla soğuktu,konuşmuyordu ve beni ürkütüyordu.

Kanatların Nerde ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin