Park her zaman park

344 21 21
                                    

Önceki bölümü okudunuz mu diye kontrol edin lütfen~
veee 6 gün geçmiş ben de bölüm attım~

Kapı çalar~
-Jimin
Kook hızla kapıya koştu...
Açtı ve karşısındaki görüntüyle dizlerinin bağı çözüldü.
-jimin
İnce çıkan sesi, dolu gözleri ile bakıyordu ona jungkook.
Jimin ise sessizce bekliyordu sadece dikiliyordu jungkook dayanamadı hızla sarıldı ona gri saçlarını tuttu.
Hıçkırmaya titremeye başladı...
-j-jimin seni k-kurtardım mı?
-...
-Bitti mi?
-...
-Neden konuşmuyorsun jimin?
-...
-B-bir şey söylesene beni özlemedin mi?
-...
Jimini omuzlarından kavradı derin bir nefes verdi başı önünde aciz bir sesle konuştu:
-hatırlamıyorsun...öyle değil mi?
-özür dilerim Jungkook
Jungkook demesiyle isminin  güzellik kazandığını fark etti genç çocuk.
Genzini çekti:
-dileme...ismim dudaklarından çok güzel çıkıyor ama dileme senin hatan değil.
-seninle olan yakınlığım ne?
Duydukları yüzünde buruk bir  gülümseme yaratmıştı uzun boylu gencin.
-evliydik...
Gri saçlı şok geçirdi.Gri tutamları eline aldı çekiştireceği sırada jungkook ellerini tuttu jiminin.
-Hatırlayamıyorum ben hatırlayamıyorum.
-Beraber hatırlarız bak biz evliyiz jimin.
Ellerindeki alyansları göstermişti bu sırada.
-Ben daha ne iş yaptığımı bile bilmiyorum ki.
-Bilim insanıyız biz.
-hım peki nasıl tanıştık?
-lisede...lisede tanıştık aynı sınıftaydık önce birbirimizi rezil ettik.Sonra işler değişti...
-Nasıl değişti?
-Gel oturalım sonra anlatacağım.
Hızla çekiştirdi ve saks mavisi üçlü koltuğa oturdular yan yana.
Jimin çocuğun gözlerine bakıyordu hiç bakışlarını çekmiyordu üzerinden.
Jungkook boğazını temizledi ve konuşmaya başladı
-Okulun en iyi sınıfıydık...en yüksek ortalamalıları alıyorlardı oraya
Biz önce bölüm seçiminde karşılaştık ikimiz de sayısaldık.Sen dil istiyordun ama öğretmen ısrar edince sayısala gittin.
Çıkışta ben sana salak dedim.
-SEN BANA NASIL SALAK DERSİN?!
-işte aynen böyle bir tepkiydi ne dediğini söyleyeyim mi?
-tamam(gülerek)
-ben eğer yabancı dil seçsen hata olur dedim.
-Nasıl?
-şöyle ki sen dil de seçebilirdin ama sayısal dedin bende yorum yaptım.
-Bana tam olarak ne dedin?
-eğer yabancı dil seçseydin bir salak olduğunu düşünürdüm dedim.
-NE DEDİN SEN?!
-işte tam bunu söylemiştin.
Üzerime yürüdün benden kısa olduğunu fark etmiştim ama benden güçlüydün ayrıca benim kırılgan bir yapım vardı annesinin küçük prensi durumu.
-Peki ben nasıl biriydim?
-Bad boy tam bir bad boydun,benim boğazımı sıktın ve dişlerini sıkarak
-bir daha benim hakkımda bilip bilmeden konuşursan ölmüş olmayı dilersin dediğini hatırlıyorum.
O sırada çok havalı gözüküyordun.
-Vayy kendi tavrımı beğendim.
-off bay yürüyen kaslı ego seni neyse vazgeçtim tamam devam edeyim izninle.
-tamam lütfen et.
-Okulda bize aids ile ilgili bir sunum verdiler benim de ileride tek amacım ona çare bulmaktı.Sonra seni uyuşturucu kullanırken yakaladım.
Bırakman için çabaladım ve başardım önce sevgili olduk sonra evlendik.
Ve...(gözleri dolu dudakları titrek başı aşağıda şekilde) Aids ortaya çıktı.Sen aids hastasıydın.Üniversite biterken öğrenmiştik ve ben cern de işe başladım.Seni kurtarmak için çabaladım harıl harıl uykusuz,öğün atlayarak,yağlı saçlar,yorgunluktan bitmiş bir vücutla harıl harıl çabaladım.
Başardım...daha doğrusu başardım dedim seni bu sırada yanımda kontrollerini yapması için doktorlar tuttum.
-Kombinler...
-Hatırlıyormusun?
-hayır sadece orayı hatırladım.
-peki kombinlerden üçünün işe yaraması için dua etmeye başladım üç kişi getirecektim ama sen beni zorladın bende uygula diye.Bu sırada erkeklerin de hamile kalabilmesi için deneyler olumlu sonuç verdi bizde hayallere başladık bebeğimizle ilgili.
Sonra ben sana ilacı enjekte ettim ve kalbin durdu...
Öldüm o an jimin benim de senin gibi yaşamım son buldu.
Senden sonra sigaraya başladım.
-Bana kızmana rağmen?!
-Küçük bir sinir hissettim sanki ha park  jimin?
-evet park jungkook
Yutkundu...
-eskisen en çok bunu söylemeyi severdin bana böyle seslenirdin,park  jungkook ses tonundan duymayı özlemişim.Ben lisedeyken annem vardı o da senden sonra vefat etti.Kardeşim yıkıldı.
-Kardeşin?
-evet kendimden küçük bir de erkek kardeşim var.
-oh beni biliyor mu?
-evet tanışmıştınız ve lisedeki arkadaşlarımızla hâlâ konuşuyoruz hatta seni bulmamda onlardan yardım istedim.Bulduk beraber seni bulduk nefesim,güneşim,her şeyim... buldum seni.
Sarıldık.
-peki bir şey merak ediyorum ilişkimizde kim seme?
Jimin
Jungkookun kızarmasıyla yanıtımı almıştım bile...
-hım kookie baskın auram pasif auranı yendi yani önceden bile yenerdi.
Ellerimi  saçlarına daldırdım.Boyununa elimi değdirdim titredi.
-Park arsızlık seviyen hiç değişmemiş ama seni özledim kaç sene...sensiz çok zordu.
-artık buradayım bebeğim yanındayım ve seni ne unutacağım ne de bırakacağım.
-teşekkürler...
-aslı ben sana teşekkür ederim ölebilirdim sayende yaşıyorum.
-artık erkeklerin de çocuğu oluyor bahsettim az önce arkadaşlarımız tae ve hoseokun bir oğlu var.
-Belki bizim de olur kookie hım?
-Önce şu anıları ve seni geri alalım sonra.
-şimdi de olur-
-aklın fikrin ne olursa olsun alt bölgede hiç değişmemişsin.
-Park jimin her zaman park jimindir.
-evet park her zaman park...
-yaa
Jimin imalı şekilde bakışlarını yöneltti:
-Bakalım gıdıklanıyormuymuş tavşan...
Gıdıklamaya başladı ve jungkook katılarak gülmeye başladı.
-J-jimin l-lütfen y-yapma beni s-sevi yorsan yapma.
Devam etti gıdıklamaya...
-şimdilik bırakıyorum ama(elini tehditkar şekilde salladı) yalnızca şimdilik.
Kalktı ve mutfağa ilerledi:
-hey nereye?
-Mutfağa sandviç yapıcam bize.
Mutfakta
Ekmekleri kestim içlerine malzemeleri yerleştirmeye başladım tam domatese geldiğimde aklımda anılar belirdi:
-jiminie ben hazırlarım
-sevgilime elbette ben hazırlarım domatessiz olacak seninki.
-nasıl  benimle ilgili her şeyi hatırlıyorsun bu kadar şeyi hatırlamak zor değil mi?
-ne olursa olsun unutmam...

Aklıma gelen anılarla sandviçleri hazırladım.Geldiğimde jungkook:
-Domates alerjimi söylemeyi unuttum Ben yemesem iyi olacak.
Dedi ve ona güldüm.
-Biraz hatırladım sanırım seninki domatessiz ve çiğ  soğan sevmiyorsun.
-Nasıl hatırladın?
-unutmam demiştim.
Yazardan
İkili sıkıca sarıldı jungkook sıcak göğüsü özlemişti.
Jimin ise sıcak başın hissini hatırlamıştı ve tamamlanmış hissediyordu.
İkiside aynı anda:
-işte şimdi tam olduk...
Dedi ve uyumak için yatak odalarına ilerlediler.

Jimin
Hatırlamaya başlamıştım...hemde her şeyi hatırlamıştım bunu jungkook a söylediğimde gözlerime sevinçle baktı.

Jungkook
Yatakta dudaklarına bakmaya başladım..sonunda ilk hamleyi ben yaptım biraz şaşırsada karşılık verdi.
Üzerimi çıkartmaya başladı.
Çıplak kaldığımızda ona sertçe sürtündüm.
-Jungkook rahat dur yoksa on gün oturamazsın.
Daha da sert sürtündüm.
-sen istedin...
Beni altına aldı üzerimizi çıkarttı bense altta mayışmıştım havadaki pensisi karnına değiyordu.
-üzgünüm bebeğim ama hazırlayamam.
Kafa salladım.
Benim penisim de pek iyi değildi durum olarak.
Kondom bile kullanmadan içime girdi.
Sert vuruşları inlemelerimi odanın sessizliğine bırakmamı sağlarken onu kendime daha da ittiriyordum.
Git gide hareketleri sertleşirken elini de aynı anda penisime attı.
Sertçe biraz oynadı ardından çekmeye başladı.
-oh jimin
Bu sırada sertçe kalçama şaplak attı.
-Ah jimin
-bu kelimlerden hoşlanmıyorum bebeğim bana sevdiğim şekilde hitap et.
-babacık daha sert.
Bu sırada hızlandı ve prostatımı buldu.
Diğerlerinden daha da yüksek inledim.
Beş-altı vuruş sonrasında boşaldı ve içimden çıktı.
-sıra babacığın bebeğinde.
Sıkıca ilgiye muhtaç penisime gitti eller...
Sertçe çekerken tiz sesimin volumu arttı.
-Ağzına al babacık
Penisimin tamamını ağzına aldığında daha da sert inledim.
Kendimi ona daha da ittim.
Sonunda rahatladığımda ikimizde derin nefeslerle yatağa uzandık.



•JİMİN HATIRLIYOR İÇİME SİNMEDİ

Kookie nin jimin iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin