Merhabaaaa:) Aslında bu Aramızda bir şey yok Berk bölümünün devamıydı ama çok uzun oluyor diye ikiye ayırdım ben o bölümü. Bu da part 2 oluyor. Medyada Rogers var. Karakterlerden de değiştirdim onu çünkü o hayalimdekine pek uygun olmuyordu. Ama şidi gayet uygun.Sizi yeni bölüm ile başbaşa bırakıyorum :)
(Rüya)
Uyandığımda ayağımın acısı gitmişti. Berk'i göremiyordum. Etrafıma bakındım ama koltukta değildim, yataktaydım. Hemen doğrulup oturdum. Kapı açıldı ve içeriye Berk girdi.
"Demek uyandın prenses." Elinde yemek tepsisi vardı.
"Yeni uyandım." dedim gülümseyerek. "Beni buraya sen getirdin sanırım."
"Evet. Koltukta uyuyordun bende buraya getirdim." Yatağın kenarına oturdu ve tepsiyi bana uzattı. Bende aldım.
"Böyle uğraşmana gerek yok Berk. Ben iyiyim, gerçekten."
"Artık itiraz etmeyi bırak bence. Ben hasta bakıcıyım sen hasta. Anlaştık mı." dedi sırıtarak. Ben de kafamı sallayarak karşılık verdim.
"Bu arada Brandon seni aradı."
"Beni mi? Ne zaman?"
"Dün akşam." Ne yani, ben hiç uyanmamış mıydım.
"Berk saat kaç?" dedim telaşla.
"Dokuz oldu." Olamaz, İlayda şimdi dava için tek çalışıyordu. Ona yardım etmeliydim.
"Berk benim gitmem gerek. Yeni bir dava almıştık ve İlayda'ya yardım etmem gerek." Üzüldüğü belli oluyordu ve üzülmesini istemiyordum. Bir dakika boyunca hiçbir şey demedi. Sadece suratıma baktı. Gözleri insanı derinlere çekiyordu ve daha fazla bakmaya devam edersem boğulacağımı hissettim ve hemen gözlerimi kaçırdım.
"Peki ama en azından yemeğini yesen."
"Tamam." dedim suratına bakmadan ve yemeye başladım. Ama o yemiyordu ve bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Durdum.
"Ne?" dedi. Ona baktım.
"Aç kalmamı mı istiyorsun?" Anlamamışçasına suratıma baktı. Bende devam ettim.
"Diyorum ki eğer bana bakmaya devam edersen aç kalacağım." dedim onu taklit ederek. Bir kahkaha attı ve bende ona eşlik ettim.
"Eee, sende yiyecek misin?"
"Tamam." diyip odadan çıktı. Neee!! Ben git demedim, beraber yiyelim dedim. Nereye gittin.
"Beerrkk." diye seslendim. İçeri elinde bir çatalla girdi.
"Sakin ol sadece çatal almaya gittim." Tekrar yatağın kenarına oturdu. Bu biraz tuhaftı, daha önce hiç yatakta kahvaltı yapmamıştım. Sadece filmlerde görürdüm bunu. Bbamda anneme yapmazdı böyle şeyler. Babam taşfırın erkeği dedikleri tiptendir. Şimdi beni böyle yanımda Berk ile görse.... Babam hapiste bende İstanbul'da olurdum ama neyseki babam buralara pat diye gelmez.
"Ne düşünüyorsun?" Gözlerinde merak vardı.
"Babamı." dedim boş bulunarak.
"Baban?" Saf saf baktı. Kıkırdadım.
"Babam işte. Beni burada seninle bu halde görse ne olurdu diye düşünüyordum." Güldü.
"Ne olurmuş?"
"Babam hapiste ben de İstanbul'da olurdum."
"Ben?"dedi sorar bakışlarla. Gülmeye başladım.