soğanları pembeleşinceye kadar kavur.
akşamdan suya koyduğun fasulyeleri üzerine dök.
domatesleri rendeleyip biberleri bütün olarak tencereye at.
çok tuz koyma.
çok az şeker ekle.
önce harlı, sonra kısık ateşte...
dibi tutuncaya, tencere alev alıncaya, alevler el bezini tutuşturuncaya, oradan perdelere atlayıncaya, ev tamamen yanıncaya kadar... unut.
her şeyi unut.
çocukken oynadığın bebekleri.
giydiğin çiçekli etekleri.
ördüğün renkli atkıları ve diktiğin sedef düğmeleri...
bacaklarının arasındaki kanı ve kasıklarındaki sancıyı unut.
kimse sana hayatın, soğanların pembeliğini yangının kırmızısına bağlayan, yıkıldı yıkılacak bir köprü olduğunu söylemeye cesaret edemeyecek.
senden başka kimse içindeki gerçekle yüzleşmeyecek.