short story two

6.1K 176 14
                                    

##########################toyken yazmıştım da:D

Sevgilim,

İkimizi ay' a benzetirdin hatırladın mı? Biz birbirimizi tamamlardık hani? Hiç bırakmayacaktın oysaki.. Ama şimdi? Şimdi yıldızlar kadar uzaksın bana. Affet beni, ben seni hep sevdim. Seni tanıdıktan sonra aldığım her nefes sen oldun. 

Sensiz geçirdiğim bir kaç ay ölümden bile beter geldi bana. Bu yüzden ölümden korkmuyorum. Ölüm haberimi aldığın gece istediğin kadar  ağla. Mutlu ol demeyeceğim, ben senden ne çektiysem onu çek.

Ölüm haberimi aldığın zaman kendine yeni bir hayat kur' da demeyeceğim. Zaten sen yeni bir hayat kurdun değil mi? Neydi.. yeni sevgilin ve olacak çocuğunuz. Evime dağıttığın davetiyene ne demeliyim? Gel ve al o davetiyeyi.. Dikkat et göz yaşlarımla birleşti o davetiye çok ıslaktır, yırtarsın.

Hem merak etme her zaman yanında olacağım. Odanıza gireceğim karın olacak kişiyi uyandırmadan yanağına buse kondurup ayrılacağım.

Elinde tuttuğun bu mektubu al ve burnuna götür, tüm anılarımız kokuyor olacak. Bugün tekrar kapına geldim, belki affedersin diye. Kapıya sevgilin çıktı ''Ne istersiniz?'' diye sorduğunda sadece seni istediğimi söyliyemedim. Kapıya sen çıktığında ise yüzün tiksinirmişcesine bir ifade aldı. Beni kovdun, argo kelimeler kullandın, tek kelime etmedim. Arkamı döndüm ve usulca oradan ayrıldım.

Ama yolda hıçkırarak ''Bitsin bu kabus,'' diye ağladığımı bilmezsin sevgilim. Aşkına, yarım kalan hayallere ve yitip giden tüm güzel günlere hıçkırarak ağladım. Evimin bahçesine girdiğimde hızla yere çöktüm. Hıçkırmaya devam ettim, nefesim kesildi, ölüyorum sandım.

Eve kendimi nasıl attığımı bilemezsin sevgilim. Şuan önümde duran   kıytırık haplarla göz teması kuruyorum. Yaşamamız gereken çok şey vardı. Ama karşımda bunları başkalarıyla yaşadığın dünya dar geliyor be sevgilim.

Herkesin önünde sürtük olduğumu söyleyen arkadaşına inandığın gün gözlerimin önünden gitmiyor. Oysa ki haykırmak isterdim ''O benim ilk ve tek sevgilim!,'' diye. Ben şu zamana kadar sustum, sustum..

''Şimdi anılar konuşsun sevgilim,'' 

Küçük sevimli anılarımızı çocuklarına anlatabilirdim.. Sahi seni bir daha görmek nasip midir ki? Korkuyorum. Öleceğim için değil, seni bir daha görememekten. 

 Güneşim ve mutluluk kaynağım, ayrılık acısıyla ciğeri kebap olmuş, gecesi gündüzüne karışmış, hasret denizinde boğulmuş bu çaresiz benim halimi sorarsanız, bilin ki ondan ayrı kaldığım için inleyen, feryat   eden bir bülbül gibiyim. Allah çektiğim bu acıyı kimseye yaşatmasın..."

Şimdi hıçkırarak yine ağlıyorum. Keşke sevseydin beni keşke tutsaydın elimi. Öylee seviyorum ki seni anlatamam be. Sen sevgimin solan çiçeğiydin. Ben neydim? Ben bir çiçek bile olamamıştım ki. Biliyorum senin çiçeğin yanında ve ona iyi bak. Kendine de iyi bak. Çocuğunada bir gün beni anlat olur mu?  

Haplar avucumda yutulmayı bekliyorlar. Ey sevgilim, söylesene? Sen beni 3 gün'lük dünyada sevmemişken bu haplar boğazımdan geçebilecek mi? Haplar mideme indiğinde çok geç olucak. Belki pişman olurum belki olmam bu saatten sonra bunun önemi bile yok.

Pişman olduğum tek şey şuana kadar susmuş olmamdır.  Ama suskunluk bu değilmiş canımdan çok sevdiğim, şuana kadar konuşmuşumda sen duymamışsın.Demezler mi; Aşk gözünü kör ederse, bedelini ödersin. diye

Ben ödüyorum, birazdan bedenim acıyla kıvrılacak ve öleceğim. Seni sevdiğimi bilmen gerekiyor. Bunu sadece bil olur mu? Sen beni alnımdan öperken bedenim titrerdi. Sence bu haplara dayanabilecek miyim?

Şeytan karşımda durmuş hapları yutmamı sabırsızlıkla bekliyor. Bunu bize sen yaptın sevgilim, şeytanı haklı çıkarmamıza sen yardım ettin. Şeytanı yanıma çağırıp hapları ağzıma atmasını izleyeceğim.

Ey hislere, hakikatlere perde olan dudaklarım

Artık susma vaktidir.

-Canından can kopardığın biricik sevgilin.

Tumblr ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin