Sabah yatağımdan kalktığımda, odamdaki karanlıktan kurtulmak adına kırmızı perdelerimi çekip, odamın aydınlanması sağladım. Yatağımı düzeltip, üstümü giyindim.
Çantamı alıp aşağı kata indim, babam uyanmamıştı. Dolaptan çıkardığım konserve balıklığı alıp masaya geçtim. Mutfaktaki televizyonu açtım ve haberlerin olduğu kanala geldim bir haftadır bütün kanallarda bi yağmurdan bahsedilip duruyordu ama pek takmamıştım. "bütün dünyada başlayan yağmur insanların"
Haberleri dinlerken babam geldi, sanırım sesine uyanmıştı. Kumandayı alıp televizyonu susturdum.
"Ne bu ses sabah sabah." dedi sesindeki siniri hissetmiştim.
"Sadece haber izliyordum ama zaten çıkıcam şimdi, özür dilerim."korkuyla çantamı yerden aldım ve masanın üzerinde duran anahtarımı aldım. Aşağıya indiğimde garajdan motorunu çıkartmak için evin yan tarafına geçtim. Daha sonra motoruma yönelip bindim ve kaskımı da kafama taktım. Anahtarı yuvasına yerleştirip çevirince motorunun gürültülü sesini duydum. Kulaklıklarım kulağıma takılıdı. Kargo pantolonumun yan cebine telefonumu yerleştirdim ve motorumun gazladım. Hızlı bir şekilde ana yola çıktım ve okulun yolunu tutum. Hava bulutlu görünüyordu ama bu beni pek etkilememişti. Okula vardığımda bahçeye girdim ve motorumu kenara çektim, kaskımı çıkardım ve motorum bacaklarımın arasında iken okulu sürmeye başladım, aman tanrım burası muhteşem bi yerdi. Ki okulu sürerken insanların da beni sürdüğünü gördüm. Jipler, üstü açık arabalar parkedilmiş üstünde oturan genç guruplar. Muhteşem di, motorumdan inip okulun kapısına yöneldim, aralarından geçerken bazıları arabalarının gazlarını baskın bi şekilde gürletirken onlara gülümsedim. "okula hoş geldin" diye yükselen bağırmalar "motorun güzelmiş güzellik" tarzında iltifatlar
ah buraya uyumsalıycağıma eminim.
Okula girdiğimde koridordaki dolapları gördüm ve sınıfının olduğu kata çıkıp, sınıfıma girdim. Dersin başlamasına daha çok olduğunu gördüm, daha sonra okulu turlarına karar verdim bu okulu daha hiç bilmiyordum. Hem berki yeni arkadaşlar da edinirim. Önce dolabıma yönelip yerleşmek için çantamdan kitaplarımı çıkardım ve boş raflara koydum. O sırada yanıma bir çocuk geldi oldukca yakışıklı ve zeki görünümlü. "Selam ben Mert"
Dedi ve elini uzattı. Eline bi de yüzüne bakıp elini sıktım. "Ben de irem tanıştığımıza memnun oldum" dedim titrek bir sesle. O sırada iki çocuk geldi ve birisi yanımdaki dolabı açıp içine eşyalarını koydu. Mert denen çocuk. "Uzay" dedi
Uzay mıydı ismi. Çocuk buraya bakmadı bile.
"Mert uzanacak başka kız bulamadın mı?" dedi diyer çocuk. Mert sinirle batı ve"oğlum ne saçmalıyorsunuz" dedi. Bu konuya girmemeliydim belki ama kendime engel olamayıp.
"okula yeni gelen bi insana böyle yaklaşmayın çok güzel gerçekten."dedim ve dolabımı kapatım . Uzay denen çocuk durdu ve" okula yeni gelmen seni ayırmaz sonuçta bu okuldasın " dedi durmuştum ne yani bi hoş geldin demek mi zordu. "A doğru seni ve arkadaşlarını ayıran tek şey ego manyağı olmanız." dedim
Kendimden emin bi şekilde."nerden vardın bu karara." dedi arkamdaki çocuk ismini bilmediğim. "arkadaşına gelip yani mert e söylediğin çimleri bi daha düşün bulursun berki."dedim ve ardından yanımıza bi kaç kız geldi onlara içecek filan veriyorlardı. Gözlerimi devrip yanlarından uzaklaştım o sırada uzay denen çocuk bana bakıyordu anlamsız bakışlar.
Bende okulun üçüncü katına çıkmaya karar verdim. Koridorda yürürken bi klasik müzik duydum çok hoş bi şarkıydı,hipnoz olmuş gibi müziğin geldiği yere gittim. Kapı yarım açıktı ve ben de aralıktan bakmaya karar verdim, içerde bale yapan saçları turuncu, güzelliği göz kamaştıran bi kız inanılmaz bi şekilde bale yapıyordu zarif ve nazikdi. Kız bir hareket yaparken yere düştü ve odaya daldım." i iyi misin " diye yanına gidip kolundan tuttum ayağa kalktı ve başını salladı "evet teşekür ederim" dedi gözleri dolmuştu. Canı acıdığı için mi yoksa abaşk bi nedenden bilmiyorum. Sandalyeye geçtik ve "neden ağlıyorsun?" diye sordum o ise "önemli bişiy deyil, sadece yarışmaya hazırlanıyorum ve tedirginim." dedi sanırım korkuyordu ya seçilmezsem diye. "korkma inanılmaz dans ediyorsun ve çok zarifsin bu şekilde kazanmaman mümkün değil."dedim ve gülümsedim o da gülümsedi ve" sen beni mi izliyordun? " diye sordu şaka yaparken "kusura bakma müziğin beni hipnoz etti" dedim ve gülmeye başladık. " seni burda daha önce görmedim ismin ne? "diye sordu ben de" İrem, yeni öğrençiyim de ondan." Dedim "AA anladım ben de Merve, tanıştığıma memnun oldum." dedi daha sonra birlikte konuşarak birbirimize ısındık sınırlarımız bile aynıydı. Zil çaldı ve merveyle aşağı ya inip sınıfımızda girdik. O sırada bi şok yaşadım bu üç çocuk benim olduğum sınıftaydı olamaz bu ne saçmalık bi de aynı sınıftayız. Merve beni dürtüp bi yere geçti ve yanına gelmemi işaret etti. Ben de kafamı olumlu bi biçimde sallayıp yanına gittim. Ders başladı ve herşey normal gidiyordu ancak bi olay oldu. Bir anda sınıfa bir adam daldı. "hocam acil bir durum var dışarı gelmeniz gerekiyor."dedi kan ter için de kalmıştı, hoca sınıftan çıkınca camlara yöneldi bi kaç öğrenci" bakın yağmur yağıyor. " herkez cama yöneldi ve bakılmadan başladı. "hasiktir noluyor lan orda öyle" dedi bir öğrenci meraklandım ve cama doğru gittim merve de peşimden geliyordu. Camdan dışarı baktığımızda insanların yağmurda ıslandığını ve yerde çırpınma başladığını gördüm. "bu da ne böyle" dedi merve o anda okulun megafonlarından ses geldi. "Arkadaşlar sakin olun ben müdürünüz. Yağmur diyene kadar kimse dışarı çıkmayacak." Dedi
"kapılar kapatıldı yağmurda bi virüs var haberlerde gördüyseniz biliyorsunuzdur çıkan herkez hastalanıp ölüyor lütfen bize zorluk çıkartmayın ve okulun içinde kalın yağmur dan sudan uzak durun, tanrı hepimizi korusun." dedi ve sustu. Merveyle birbirimize baktık şimdi napıcaktık. Merve "sakin olmalıyız yağmur diyince herkez dağılacak ve evimize gidicez." Dedi "ama yağmur damlalarının uzak durun falan dedi akrabalarımız ıslanıyor ne boka yiyeceğiz"dedim korkuyla korkuyordum evet çünkü korkmalıdım bi yandan da mutluydum o adamdan uzak bi şekilde kalacaktım babam denen adamdan. Merve" yürüyerek gideriz olmadı birinin arabasına bineriz birşekilde hallederiz "dedi korkuyormuş gibi ama korkuyordu belliydi korktuğu her halinden belliydi." peki şimdi napıcaz"dedim" dans odasına gidelim orasının anahtarı var bende kapatırız kapıyı kalırız orda hem kocaman bi cam var dışarıyı da görürüz"dedi kafamı sakladım ve bir kaç eşya alıp müzik odasına gittik. Merve bana bakıp" burda bekle ben kantinden yemek alıp gelicem."dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım o da odadan çıktı anahtarı bana verdi ve bende o çıkınca kapıyı kitledim. 10dk sonra kapı çaldı. Kimsin dedim tedirgin bi şekilde mervenin sesi geldi."benim aç"dedi kapıyı açtım ve Merve linke birsürü yiycek ve içecekler girdi içeri."tamam hazırız dedi"ve kapıyı kitlendim odada sadece ikimiz vardık camın önüne geçtik ve oraya bir yer yaptık, ve beklemeye başladık. O sırada kapı çaldı. Birbirimize baktık ve ışıklar gitti...☔hikayeyi beğendin mi?
☔Sence ilerleyen bölümlerde neler olucak?
☔Bu hikayede ne yanlış sence?
Sizi seviyorum ve hikayeye oy verip yorum yaparsanız minnettar olurum gerçekten hepinizin yorumu benim için çok önemli. 🏫🚰💧💦☔☔🌎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Yağmur
خيال (فانتازيا)18 ine basmış güçlü bir vücut,hayata tutunmaya çalışan bir ruh. Mavi gözlerin göz yaşları ile buluşup umutsuzluğu yaratığı an, işte o an hayatı değiştiren bir olay olur. Radyoaktif bi yağmur şehre, ülkeye hatta dünyaya yağmaya başlar. Yağmura çıkan...