Açık Anonim 2

0,9

Öncelikle selaaaaaaaaam💙

Hemen şuraya ön bilgi bırakıp sizi bölümle yalnız bırakacağım.

Biliyorsunuz tanıtım yayınlamıştım. Ve şu an tanıtımda ki o bölüm bu bölümde var. Orası kısa fragman gibi bir şeydi. Şimdi tüm olayı öğreneceksiniz. Onun için orayı atlamadan geçin.

Sizi seviyorum. İyi okumalar💙

***

Sıkıntı ile koltuğumda debelenirken bir an önce uymam için saatin gelmesini bekliyordum. Televizyon'da Survivor vardı ama biz yani türk takımı şu an kaybediyorduk. Onun için canım iyice sıkılmış ve izleyesim kalmamıştı. Telefonumun çalması ile yattığım yerden sehpaya uzanıp elime aldım ve gördüğüm isimle hemen cevapla tuşuna bastım. Nasibe anne arıyordu.

Hamza: Alo Hayal abla?

Hayal: Hamza? Noldu bir tanem?

Telefonda Hamza'nın endişeli sesini duyduğumda hemen oturur pozisyona geçmiştim.

Hamza: Hayal abla abim buradaydı ve babamla bağırarak kavga ediyorlardı. Abim sonra kapıyı çarpıp gitti. Hemen arkasından koştum abi nereye diye sahilde biraz oturacağım dedi. Hayal abla n'olur yanına gidip beni aramasını söyler misin? Korkuyorum. Arıyorum açmıyorda.

Gözlerimi sinirle yumup derince nefes aldım. Bunu Hamza için kabul edecektim. Yoksa onun yüzünü görmek gibi bir niyetim yoktu.

***

  Karşıda ki bankta oturan o'nu gördüğümde adımlarımı hızlandırdım. Elimde tuttuğum şemsiyenin kulpunu gergince sıkarken yanına varmış ve dikilmeye başlamıştım. O ise sanki hava gece değil hatta yağmurlu değilmiş gibi elinde sigarası ile banka yayılmış oturuyordu.

Yusuf: Neden geldin?

Hayal: Soru mu bu? Asıl senin bu havada bu saatte dışarıda ne işin var?

  O muhteşem kahkahasını duyduğumda göz devirdim.

Yusuf: Ciddi misin ? Erkek adama bu saatte dışarıda ne işin var diye soruyorsun.

  Konuyu değiştirmek amaçlı elindeki sigarasını bahane ettim.

Hayal: İçme şu lanet şeyi. Rahatsız ediyor beni.

Yusuf: Benim varlığımda seni rahatsız ediyor. Ne yapsam seni rahatsız ediyor anasını satayım!

  Sinirle yanına oturduğumda ikimizde  yolda yürüyenler izlemeye başladık. Şemsiyeyi ikimiz üzerine tutuyorken Yusuf şemsiyenin altından çıkmıştı.

Yusuf: Böyle daha iyi benim için.

Kafamı onaylarcasına sallayıp konuşmaya başladım.

Hayal: Hayır artık rahatsız etmiyor. Çünkü senden uzaktayım.

Yusuf: Neden beni yalnız bıraktın?

Hayal: Biz boşandık Yusuf.

Yusuf: Zaten zoruma giden de bu ya! Sen beni kendi ellerinle o yağmurun altına bıraktın. Tek başıma. Sana destek olan bana destek olmadın!

Hayal: Sen bana , bize bu kötülüğü yaparken ben senin neyini destekleyecektim Yusuf?

Yusuf: Ben seni aldatmak istemedim.

Dediği cümle ile kalbim durmuş gibi hissetmiştim. Ona karşı savunmasızdım. Ben ona hayır diyemeyen biriydim. Şu düştüğümüz durum en çokta benim zoruma gidiyordu. Ben haketmedim bunca şeyi.