Bölüm 6: İtiraf

98 40 19
                                    

Erwin'den

Evine güvenli bir şekilde vardığından emin olmak için Sakura'yı gizlice takip etmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Evine güvenli bir şekilde vardığından emin olmak için Sakura'yı gizlice takip etmiştim. Aslında zihnim tamamen açıktı ve kendimdeydim. Sadece onu kandırmış ve beraber yürümüştüm. Onun arkasından yürürken beni fark ettiğini anlamıştım. Çok hızlı yürümeye başlamıştı ve telaşla etrafına bakınıyordu. Onu korkuttuğum için kendime kızıyordum. Hepsi o lanet olası taş yüzündendi.
Ona takılmasaydım sesimi duymayacaktı.
Evine girdiğini gördükten sonra bende kendi evime doğru yol aldım. Evime gelip odama çıktım. Video falan hepsi bahaneydi, eskiden beri ona yakın olmaya, onun beni fark etmesini sağlamaya çalışıyordum. Ve şimdi bunu başarmış olmak benim kalbimi hoplatıyordu. Onu gördükçe vücudumda gezen ısıyı hissediyordum ve bu onu daha çok görmek istememe neden oluyordu. Yatağıma yatmadan sıcak bir duş almak iyi hissettirmişti, yavaşça yatağıma uzanıp gözlerimi kapadım.

Daha çok görmek, daha daha çok görmek istiyordum onu. Ne yaparsam yapayım yetmiyordu. Rüyalarımda onun yüzünü incelerken buluyordum kendimi ve uyandığımda her şeyin rüya olduğunu fark ettiğimde hep aynı hayal kırıklığını yaşıyordum. Hissettiklerimi anlamlandıramıyordum. Heyecanlı mıydım, endişeli mi yoksa sadece meraklı mı? Ben zihinsel bir çöküş yaşarken geri kalan herkes mutlu gibi görünüyordu. Ben ne zaman iyileşecektim? Ne zaman bitecekti bu duygular?

***
Gözlerimi açtığımda hala yorgun olduğumu hissediyordum. Gözlerimi zar zor açmıştım. Çalan telefona doğru baktım. Gözlerim telefondaki saati görünce Tsuki'yi parçalamak istemiştim. Telefonu açıp " Tsuki ! " diye bağırdım.

" Saat gecenin 3'ü! Ne oldu?"
Tsuki'nin konuşmasından uykulu olduğu belli oluyordu. Kısık sesli konuşmasından dolayı onu duymakta zorlanıyordum ama kelimelerini seçebiliyordum.
" Er-erwin ben, ben seviyorum. B-ben onu seviyorum."

Bir an duraksadım. Gözlerimdeki uyku tamamen kayboldu ve yerini merakla kapladı. " Tsuki neyden bahsediyorsun? Kimi seviyorsun? Hiçbir şey anlamadım. " diyerek cevap bekledim. Tsuki cevap veriyor ama ben duyamıyordum. Lafı ağzında geveliyip duruyordu.
" Tsuki beni gece gece delirtmek mi istiyorsun? Kaç kutu bira içtinki sen!

Tsuki: " Sakura Sato'yu seviyorum."

" Ne.. dedin sen!"

Tsuki: " Sakura.."

" Tsuki! Lanet olası telefonu nasıl kaparsın! "

Tsuki telefonu kapamış ve bende yatağımdan hızlıca doğrulmuştum. Vücuduma zehir enjekte etmiş gibi hissediyorum. Tsuki Sakura'dan hoşlanıyor. Tsuki Sakura'dan hoşlan..

" Hayır, bu olamaz! Onu ben seviyorum. Hemde uzun süredir."

Ellerimle alnımda biriken terleri sildim ve masamın üzerindeki su şişesini uzanıp hepsini kafama diktim. Tsuki uykulu olduğu için saçmalıyor olmalıydı. Düşüncelerim beynimi kemirmeye başladığında sakinleşemeyeciğimi anlamıştım. Elimde tuttuğum su şişesini fırlatmış olmam yetmeyince ayağa kalktım ve vurabildiğim her yere vurdum. Hala öfkeliydim. Tsuki benim Sakura'yı sevdiğimi biliyordu. Bunu bile bile nasıl böyle davranırdı? Bunun gerçek olmamasını umuyordum. Sadece uykusunda saçmalıyor olmalıydı.

" Lanet olsun! Lanet olsun Tsuki! Seni gördüğüm yerde ... "

***

Gözlerimi açtığımda acıyla yerden kalktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda acıyla yerden kalktım. Yerde uyuyakalmıştım ve her yerim tutulmuştu. Üstelik acı çekiyordum. İyice doğrulup ayağa kalktım. Odanın bu dağılmış halini görünce neler olduğunu tek tek hatırladım. Kendime gelip ayılmak için yüzümü yıkamaya karar verdim. Banyoya doğru birkaç adım attım ve aynadaki yansımama baktım. Dağılmış haldeydim, her yerimi çizmiş ve kanatmıştım. Kendimi incelemeyi bırakıp yüzümü yıkadım. Havluyu kullanma gereği duymadan ilk yardım kutusuna uzandım ve kolumdaki yaraların birkaçına müdahale ettim.

Banyodan çıktıktan sonra hızlıca kıyafetlerimi değiştirip üniformamı giyindim. Evden çıkıp koşar adım okula doğru ilerledim. Tsuki görünürde yoktu. Bahçede yoktu, sınıfta yoktu hatta birinci ders bitmesine rağmen ortalıkta görünmüyordu. Dün beni aradığının ve söylediklerinin farkında olduğunu ve bu yüzden gelmediğini düşünüyordum. Genelde devamsızlık yapmaktan kaçınan biriydi Tsuki. Buna rağmen gelmemesi her şeyin farkında olduğunu düşündürüyordu bana.
Saatler geçti buna rağmen haber yoktu ondan. Ben eve gelmiş ve çoktandır ondan haber alamamıştım. Diğer arkadaşlarımıda tek tek aramış ve onlara Tsuki ile bugün hiç konuşup konuşmadıklarını sormuştum fakat hepsinden aynı cevabı almıştım. Bugün onu hiç görmediklerini , telefonuna ulaşılmadığını söylediler. Bu yüzden merakım iyiden iyiye artmıştı. Yerin dibine girmiş olamazdıya bu çocuk. Elime önceden koltuğun üzerine fırlattığım kapşonlu hırkayı kapıp ve evden çıktım. Tsuki'nin evine doğru gidiyordum. Tsuki abisiyle beraber küçük bir evde kalıyordu. Ailesi emekli olmuş ve Osaka dışında bir çiftlik evine taşınmışlardı. Tsuki ve abisi ise okudukları için kendilerine şehir içinde bir ev tutmuşlardı. Eve vardığımda zile basıp kapının açılmasını bekledim. Birkaç dakika sonra kapıyı Tsuki açınca derin bir nefes almıştım. Beni gördüğüne şaşırmış gibi görünmüyordu. Hiçbir şey söylemeden kapıyı kapadı ve sırtını kapıya yaslayarak " Ne duymak isteğini biliyorum. Kafam yerinde değildi ve sadece saçmaladım dememi istiyorsun değil mi? Bende saçmaladığımı söylemek isterdim ama seni kandırmak istemiyorum. Biliyorsun biz arkadaşız. Kendime geldiğimde çağrı geçmişini dinledim ve yanlış birşey söylemediğimi fark ettim. Üzgünüm, duygularım gerçek. Ben onu ...

Yüzüne inen yumruk ile sözü yarım kalmıştı. "Sen onu ne ha? Sen onu ne! Bunca zaman bana bir şey söylemeden içten içe onu mu seviyordun! Neden hiçbir şey söylemeden bunu benden sakladın? Sen benim arkadaşımdın Tsuki!

"BEN HÂLÂ SENİN ARKADAŞINIM ERWİN !"
Biliyorum onu sevdiğimi sakladım ama bundan vazgeçicektim. Ondan uzaklaşmaya çalışıyorum. Sana karşı yanlış bir şey yapmadım. Duygularımdan dolayı beni suçlayamazsın!

" Doğru, seni suçlamayacağım. Tüm hata bende. Arkadaşlarımı doğru düzgün seçememiş olmak benim hatam. "

Arkama dönüp geldiğim yoldan geri döndüm.
Biraz düşününce hayatımda pozitif olan tek şey kan grubumdu. Bu yüzden başıma gelen hiçbir şeye şaşırmıyordum.

***
31.03.2019
Ilk oyumu kullandığım gün
21:58

SAKURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin