Sakura yani kiraz çiçeği.
Bazı ülkelerdeki inanca göre; eğer sevdiğin kişiyle sakura ağaçlarının altında yürürsen sonsuza dek mutlu olacağınıza inanılır.
***
Mika yeni doğan kızı...
" Gelecekte ne olacağını kimse bilemez. Kontrol edemeyeceğin bir şey için endişelenmenin bir anlamı yoktur, öyleyse neden canımızı sıkalım? "
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Patenlerimi çıkarmak için sakura ağacının altındaki banka oturdum ve bağcıklarımı çözmeye başladım. O sırada yakından bir ses " Hey Sakura! Bu kadar egoist olmamalısın! " diye seslenince kafamı o tarafa çevirdim.
Hay aksi! Yine beni buldular.
B: Yine ne saçmalıyorsunuz?
Amy : Bilmiyor musun? Seninle uğraşmaya bayılıyoruz, özelliklede ben. Değil mi Nuyuu?
Nuyuu: Haklısın. Bayılmamak elde değil ki? Sakuracım sanırım bu patenleri yeni aldın, öyle değil mi?
Amy: Beyaz yerine siyah olmasını tercih ederdim ama önemli değil. Kibarlığın için sağol.
Elini henüz çıkarmadığım patenlerime doğru uzatınca " Zorbalık yapacak başka birini bulun. Sizi ahmaklar!" diye bağırdım.
Amy itici bir kahkahanın ardından " Ya, demek öyle. Hadi Nuyuu hediyemi alalım." dedi.
İki kişi olmalarının avantajıyla biri kollarımı tutarken diğeride patenlerimi çıkarmaya çalışıyordu. Amy'nin kolunu ısırmak üzereyken bir erkek sesi duyuldu.
" Hey siz! Eğer durmazsanız sonunuz kötü olucak."
Koşarak bize yaklaşan uzun boylu çocuk işaret parmağını Amy ve Nuyuu' ya uzatarak " Bırakın onu." dedi.
Nuyuu: Sende kimsin ve bu seni neden ilgilendiriyor?
Genç: Onunla ben ilgileneceğim. O bana borçlu.
Amy: Demek öyle. Sakuracım sana sadece biz zorbalık yapıyoruz sanıyordum. Demek tamamen bir yemsin. Peki, bu seferlik gidelim. Bir dahaki sefer görüşürüz.
Yanımdan uzaklaşmalarına rağmen kalbim hızla atmaya devam ediyordu. Neden mi? Çünkü tam karşımda dikilmiş dik dik üzerime bana bakan genç tek kelime bile etmemişti. Bundan faydalanıp patenlerimin bağcıklarını dikkatlice bağlarken bir yandanda pozisyonunu koruyup korumadığına bakıyordum. Tam ayağa kalkacak iken " Kıpırdama!" diye bağırınca " Sen kimsin?" diye sordum.
Genç: Alacaklın olarak hatırlaman yeterli.
B: Benim sana borcum falan yok! Benden uzak dur.
Bankın üzerindeki çantamı alıp ayağa kalktım ve eve doğru ilerledim. Eve vardığımda hızla kapıyı açtım ve odama girdim. Yatağıma uzandığımda onlardan kurtulup kurtulmamak konusunda sesli düşünmeye başladım.
" Hayır! Diğer okulundan bu yüzden atıldım. "
" Olmaz! O kızlara günlerini çoktan göstermeliydim, geç bile kaldım. "
