*çın
1. sıfat doğru, gerçek
_"öf gerçekten sıkıldım. ne zaman getireceksiniz şu kıyafetleri."
kim seokjin. farklıydı. bencildi. umursamazdı. belki de hayat onu böyle yapmıştı.
"aslan kükredi." kahkahalar atarak ilerledi haseok.
jung haseok. iyi insan. iyi dost. iyi olan her şey onun sıfatıydı. umut fısıldayan gülüşü hala bir yerlerdeydi seokjin'in hafızasının.
"ya ne demezsin. şimşek çaktırıyor şirkette." kıkırdadı ve haseok'un koluna girdi jimin.
park jimin. tatlı. çok ama çok tatlı. seokjin onu hep böyle hatırlardı.
"ah jimin sen mi geldin? haseok?"
"evet biziz biz."
seokjin sinir küpü olmuş hala sayıklıyor söylenerek odanın etrafında geziniyordu.
"hayır yani iki saat oldu hale getirmediler şunları. bu akşam sahneye çıkacağım. daha sesimi hazırlamam lazım. çıldıracağım gereçekten."
haseok seokjin'in elini tutup oturtmuş ve kafasını okşamıştı.
"sakin ol jin. sanarsın devlet kurtaracak."
iki elini yüzüyle kapamış eğilmişti, seokjin.
"bugün söyleyeceğim. hayranlarıma."
haseok jimin apışıp kalmıştı. ama konuşamadılar. zorundaydı seokjin.
"emin misin?" dedi jimin emin olmayan sesiyle.
"değilim. korkuyorum."
seokjin hayatının en zor evresindeydi. ya da öyle sanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÂD |taejin
ספרות חובבים"bu gül kokusu da neyin nesi? güller bu zamanda böyle kokar mıydı? anımsamada bile zorlandım doğrusu." cezalandırılmış bir melek, tedavisi olmayan hastalıkla çevresi aynılaşmış bir şarkıcının hikayesi. taejin içerir.