Bir kurşun daha yemek!🔪

76 5 0
                                    

Hayatımda ilk olmayan bir yıkılma anı daha yaşıyordum...Her zaman olduğu gibi yine yıktılar beni,yine ruhen öldürdüler.Evet Miraç'ın düşündüğü şey olmuştu. Yine ben kırılmıştım...Hiç düşünememiştim.Acaba bu benim saflığım mı yoksa insanların vicdansızlığı mı?Bence bu insanların ne kadar kansız ne kadar şereften,vicdandan yoksun kaldıklarını gösteren bir şeydi.Üzerime iftira atılmıştı!Ben hiç bir şeyden yükümlü değilken her şey benim üzerime atılmıştı.Bu yüzden yine  her şekilde kalbi paramparça olan bendim.Bu girdiğim yeni ortam benim hayatımı mahvetmişti...Nasıl mı? Aynen şöyle;Bir okul günü hep birlikte okula gittik daha sonra derslere girdik çıktık vs. Okul bitmişti. Su,Murat,Furkan ve Aybüke o gün çıkışta direkt eve geçmeyeceklerini ilk eski okullarına gidip birkaç arkadaşlarını ziyaret edeceklerini söylediler.Biz de gelelim dediğimizde de istemediler. Neyse dedim ve ben Miraç'la okuldan sonra direkt eve geçtik.Bu diğerleride meğerse bize öyle diyerek bizim okuldan semih diye bir çocuğu çağırıp okulun arkasına gitmişler.Benim bildiğim kadarıyla bunlar Semihle çok önceden bi ortak arkadaşlarından dolayı bayadır kavgalıydılar ama okulda vs. Farkettirmemeye çalışıyorlardı. Semih'te okuldan çıktıktan sonra eve kendi başına gitmiş. Bu dörtlü arkadaş grubu bu Semih'le kavgalı olduğundan dolayı o gün sinirlerini almak için Semih'i sıkıştırmışlar. İlk Semih'i tehdit etmişler,eğer bir daha onların etraflarında falan olursa onun arkadaşlarına çevresine okula vs. rezil edeceklerini söyleyerek.Daha sonra Semih'te biraz sert davranınca kızlar dışarıyı kollayıp erkeklerde Semih'i dövmüşler.Şimdi,bu olayda benim hiç bi suçum yok! Ama bana nasıl değdi bunun ucu bakın! Meğer bu vicdansız itler beni sadece kendi pisliklerinden kurtulmak için bana iftirayı atıp kendileri sıyrılmak için benimle arkadaşlık kurmuşlar. Aynı Miraç'ın içindeki şüphe gibi...Diğer gün okula geldiğimizde benim hiç bir şeyden haberim yoktu.Bu dörtlü bize kantine gidip hemen geleceklerini söylediler ve bizde tamam dedik.Ama bunlar o Semih'i dövdükleri yeri okulun kamerası gördüğü için müdür gelmeden hemen o kamera kayıtlarını silmek için yanımızdan ayrılmışlardı. Tam kamera kayıtlarını silmişler ve müdürün odasından çıkarken müdür gelmiş ve bunlara ne olduklarını sormuş. Bunlar ise şunu demiş işte "hocam,biz bir şey duyduk  9. Sınıflardaki Semih'i bizim sınıftaki Hayat bi kaç birini tutup okulun arkasında dövmüş biz de bunu söylemek için size gelmiştik ama olmadığınızı görünce geri döndük." demişler.
Müdür bunun üzerine beni çağırdı ve bana direkt bağırarak konuşmaya başladı "adam çağırıp okuldaki arkadaşını dövdürmek ne demek! Burası eşkiya okulu mu biz size nasıl eğitim veriyoruz sizin yaptığınız şeye bakın"diyerek bağırıyordu.Bende,benim kimseyi dövdürmediğime dün okuldan çıktığımda direk eve geçtiğimi her şeyi tek tek söylemiştim. Bu işte kesinlikle bir yanlış anlaşılmanın olduğunu düşünüyordum.Daha sonra hoca kamera kayıtları açmak isteyip ama silindiğini görünce bundan da beni sorumlu tutmuştu.Ben de yine saf bir şekilde hiç bir şeyi akıl edemeyip hocaya o zaman o çocuğu çağırıp ne olduğunu ona sormamızı istedim.Hoca bunu kabul etti ve Semih'i çağırdı.Ve işte orada sanki üzerimden kaynar sular dökülmüştü.Semih içeriye girdi,Müdür ona sordu "oğlum,seni dün okul çıkışında dövdüler mi?" diye.Semih ilk sessiz kaldı ama daha sonra "evet hocam Hayat ve bi kaç arkadaşı sıkıştırıp dövdüler dedi.Ne olduğuna anlam veremiyordum ama Semih'in birileri tarafından zorlandığı apaçık ortadaydı.Daha sonra çocukla konuşup gerçekleri sorunca her şey o an kafama yerleşmişti.Hiç beklemediğim insanlar tarafından bile vurulmuştum.Cidden anlamıyordum ben onlara bunu yaptıracak ne yaptım ki?Ben sadece iyi arkadaşlarım olsun,kafam dağılsın onlarla vakit geçirmek istemiştim.Ama onlar Miraç'ın düşündüğü gibi kalpsiz birer vicdan yoksullarıymış...Bundan sonra ise onları her gördüğümde bana zavallı gibi ben onlara birer vicdansız gibi bakıyordum.Ama tabi ki bu olanları müdür ailemi anlatınca olanlar olmuştu yine...Her zaman ki gibi alışmıştım aslında ama yinede zoruna gidiyordu insanın.Yine o kaldırmadığım hakaretlere,sözlere maruz kalmıştım.İsteksizce eve girdiğim dakika babamın "Sen nasıl bi kızsın?Biz seni ailemizin içinde sayıyoruz sen gidip ne pislikler yapıyorsun! Yeter artık senin bu iğrençliklerinle uğraşamayacağım sen ne kadar salak bi çocuksun?Aklını başına tapla artık!Bir daha en küçük hatanda seni pişman ederim Hayat! Bi dahakine kendine yatacak yuva ararsın,ana baba diyecek insan arayacaksın!"diye bağırıyordu.İçimden zaten aile gibi davranmadıklarını söylüyordum ve kalbim paramparça olmuştu...

Yalnız 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin