NAMI DEĞER MAFYA!

<3 Buz Kraliçe ;)

Mina ;

Sabah her zamanki dakikliğim ile yatağımdan kalkıp banyoma doğru ilerledim. Haftanın başlangıcında sıcak köpüklü bir küvet sefası kadar güzel bir şey yoktur herhalde diye kendi kendime sırıttım.

Gözlerimi kapayıp bugünkü toplantıda babamı etkilemek ve ona güven vereceğim projemin sunum konuşması için kendimi motive ediyordum. Sunumum kesinlikle eksiksiz ve etkileyici olmalıydı. Şirketteki konumum babamın adı ve holdingin sahibi oluşundan dolayı torpilli yaftası ile kazanılmamıştı. Buralara gelene kadar en dipteki ayakçı personel safhasından, proje amirliğine kadar yükselmiştim. Büyük patron Bedirhan Toğer kızının başarısıyla her ortamda böbürlenirken mutlu oluyordu, hasımlarının çocukları gece alemlerinde serserilik yaparken kendi kızı herkesçe saygı duyulan ve zekasıyla rakiplerine pes ettiren bir evlattı. Onun ve pamuk yürekli annemin yüzünü güldürüp benimle gurur duymalarıyla mutlu oluyor onlar için yaşıyordum adeta.

Banyomun kapısı tıklatıldığında derin düşüncelerimden kurtulup, yüzüme takındığım ciddi ifadeyle "Girebilirsin Selma!" diye seslendim. Selma yaklaşık bir buçuk senedir bana asistanlık yapıyor ve evimde kalıyordu. Benim ayaklı ajandam olduğu için onsuz bir adım dahi atamaz olmuştum. Henüz üniversite öğrencisi olmasına rağmen, yaşıtları gibi değil orta yaşlardaki bir bireyin olgunluğunda disiplinli ve çalışkan bir kızdı. Ailesi İzmir de emekli memur hayatlarının geri kalanını geçirirken, kendiside hem okuyor hem de benim yanımda çalışıyordu. İkimizde aynı karakterlere sahip olduğumuz için uyumlu ve anlaşabilen vasıflara sahiptik. Yerine göre davranmayı biliyor ve patron-çalışan ikilemini yaşamadan geçiniyorduk.

Elinde bir fincan sade kahveyle içeriye girip bana uzattıktan sonra küvetin kenarına oturup elindeki ajandasını açtı. Bana bakıp "Günaydın Mina hanım. Size bugünkü programınızı hatırlatma mı ister misiniz?" diye sordu. Kahvenin aroması ile mest olurken "Mmmmmmmm... Günaydın Selmacığım ve ellerine sağlık. Senin şu güne başlama iksirin olmasa tüm gün mala bağlarım herhalde..." diyerek kocaman bir gülümseme ile kendisine olan minnettarlığımın altını çizdim. Ardından programı okuması için başımla hareket ederek start verdim.

Selma okumayı bitirdikten sonra elindeki ajandayı kapatıp yüzünü bana çevirerek "Toplantı için size siyah pantolon takımınızı hazırlamayı uygun gördüm Mina hanım ve yatağın üstüne bıraktım. İzninizle bende arabayı hazırlatmaya ineceğim." dedi ve benim müsaademle birlikte banyodan çıktı. Bunu isteyerek yaptığını biliyordum. İlk zamanlar bu yaptıklarına pek alışamasam da artık sesimi çıkarmıyordum. Böyle davranarak mutlu olduğunu ve bir işe yaradığının rahatlığıyla yanımda kalma şartını kabul etmiş gururlu bir kızdı. Ona bakınca kendi gençliğim aklıma geliyordu. Bir anda iç sesimin "hey sen daha 27 yaşındasın, bırak bu nine pozlarını!" demesiyle kendime gelmiştim.

Bundan sonraki dakikalarımı hızlı ve özenli bir şekilde hazırlanmaya ayırarak odamda geçirdim. Siyah takımımın içine giydiğim kupür dantel yaka beyaz bluzumu giyip saçlarımı iri dalgalar halinde maşaladım ve salık bıraktım. Gözlerimi her zaman ki sert siyah makyajımla gölgelendirip mavi derinlikleri ortaya çıkardım. Ciddi ve sert gözükmeyi her zaman çok sevmişimdir ve sağ olsun bu konuda simsiyah belime kadar uzanan saçlarım, okyanus mavisi gözlerimin sert imajı çok yardımcı oluyordu. Bana cemiyette Buz Kraliçe lakabını bu yüzden takmışlardı. Bakışlarımı karşımdakilere sper olarak kullanmam beni onların gözünde erişilmez olarak ilan ediyordu. Bu da benim işime yaramıyor değildi. Benden yaşça büyükler bile kelimelerini düzgünce seçip sohbetlerini sürdürüyor, her hangi bir ters davranışta laflarımın hedefi haline gelmemeye çalışıyorlardı.

Son olarak ayağıma siyah deri stiletto ayakkabılarımı geçirip, bordo renk rujumu da sürüp odamdan çıktım. Sabahları erkenden kahvaltı yapamadığım için mutfağa uğramadan çantamı alıp garaja indim.

Arabama yanaşıp koltuğuma yerleştikten sonra sağımdaki koltukta duran usb ayğıtının üzerinde duran notu alıp okumaya başladım. Selma hafta içi okula erken gittiğinden genel bana notlar bırakarak bilgilendirmeler yapardı. Notta "Usb'deki sunumunuzu tekrar kontrol edip grafik ve metinlerinizi gözden geçirdim. Her şey sıraladığınız gibi bir sorun yok! Başarılar dilerim iyi günler." yazıyordu yüzümdeki hafif tebessümle içimden teşekkürler demeyi ihmal etmemiştim tabiî ki.

***********************************************************

Toplantı oldukça yoğun geçiyordu. Saatlerdir ayakta sunum yapmamın verdiği rahatsızlıkla bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Babam toplantı masasının başında beni gayet memnun bir şekilde dinleyip ara sırada müşterilerine diğer başarılı projelerimden de bahsediyor onların şaşkınlık içinde nidalar atmalarına ağzı kulaklarında cevaplar veriyordu.

Sonunda olmuştu ve rüştümü ispatlayarak aldığım bu büyük inşaat ihalesini şirkete referans olarak kazandırmıştım. Sadece Türkiye de değil yurtdışında da yapılacak zincirlerinde sahibi biz olacaktık.

Toplantı sonrasında başarımı kutlamak için şirketçe yemeğe çıkıldı. Çok mutluydum babamın bana baktığın da göğsünü germesi ve gözlerinin içinin gülmesi benim için dünyalara bedeldi...

******************************************************

Emir ;

"Evet ihtiyar anladık, biri yine fena halde kuyruğuna basmış!" dedim ve telefonu kulağımdan uzaklaştırıp yüksek ve sinirli sesi engellemeye çalıştım. "Tamam yolla da şu seni öfkeden deliye döndüren avımı bir göreyim." dedim ve telefonu kapatıp gelecek olan resmi beklemeye başladım. Aradan geçen zaman sonrası mesaj sesiyle telefonu alıp gelen resmin ekrana yansımasını bekledim. Açılan resimle koltuğumda doğrularak içimden "Bu iş benim için çok eğlenceli geçecek" diyerek gülümsedim.

************************************

<3 Evet arkadaşlar yeni bölümlerin gelmesi sizin beğenileriniz ve yorumlarınıza bağlı ona göre devam edip etmeyeceğime karar vereceğim.