~ ATARINA, GİDERİNE ;) ! ~

1K 42 5
                                    

Emir ;

"Safiyemmmmmmm..." diyip tombul yanaklarına kondurduğum buseyle kıkırdayan Safiye sultan yüzüme şaşkınca bakıyordu.

" Günaydın sıpa! Hayırdır, nerden geldi bu aşk sana? " dedi nur yüzlü kraliçem.

Dün geceki öfkeli halimden eser kalmamıştı. Bu sabah aldığım haberle keyfim yerine gelmiş, bütün tasalarım yok olmuştu. Kaan'nın adamlarından aldığım haberlerden, Mina düşündüğüm gibi bir gece geçirmemişti. Mekân dediği yer güzellik salonu, aceleci şey diye hitap ettiği kişi ise; avukat yakın arkadaşı Aslı çıkmıştı.

O diğer kızlar gibi değildi. Gecesi gündüzüne karışmış bar-club takılan, tırım tırım mağazaları gezip baba parasını harcayarak deliren tiplerle alakası yoktu. Hayatını ailesinin gözünde EN olmaya adamış, zeki, güzel, yerine göre asi gözü kara bir kızdı. Her haliyle kralın büyülü şatosunda herkeslerden sakınarak yaşattığı, güzeller güzeli ulaşılmaz prensesti. Ama ben olmaz deneni olduracak, ulaşılması zor olan prensesi kollarımın arasına alıp benim yapacaktım. Bu bir heves ya da geçici bir soluk değildi ömrümde. Belki bir takıntı ama bağımlıcasına, hayat suyumcasına sarılacağım bir kaynaktı bana. Bu uğurda tabularımı yakar hatta bizim birleşmemize karşı olanları bile elimin tersiyle itip nankörlük edebilirdim. Sonuçta insan sevdiği için her şeyi yapar, dünyayı yakardı. Bende onun için her şeyi göze alacaktım...

"Günaydın nurum... Aşk olsun sultanım... Ben seni her zaman, ilk günkü gibi seviyorum ve sonsuza kadar da seveceğim biliyorsun. Senin aşkın kalbim de yaraaa... Bu mecnun olmuş aşkınla fukaraaaa..."

Safiyemin gözleri söylediğim sözle dolu dolu olmuştu. Bu sözler dadımın rahmetli eşinin ona söylediği aşk cümleleriydi. Genç yaşta dul kalmasına rağmen evlenmeyi asla düşünmemiş ve biricik erkeğine sadık kalarak ona kavuşacağı günü bekliyordu.

"Eşşek herif... Sen dalganı geç bakalım, inşallah karşına şöyle seni kendine  deli divane eden eli maşalı bir kız çıkar da, benim de gözüm arkada kalmadan göçüp giderim bu diyardan. Yeter artık mürvettini göreyim ufacık Emirleri seveyim istiyorum gözüm görürken!" diye sitemlerini dile getirdi.

"Belki yarın, belki yarından da yakın Sultanım..." dedim yüzüne gülümseyerek.

Safiyemin gözleri mutluluktan kocaman açılırken, kahvaltı masasından soru işaretini arkamda bırakarak kalkmıştım. Dadımın peşimden koşturmasına, benden laf almasına taviz vermeden evden çıkmıştım.

NAMI DEĞER MAFYA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin