Gözlerimi açtığımda güneş tam tepedeydi sanırım öğlen olmalı galiba yakalanmadığıma göre bunlar çok beceriksiz olmalı o giydikleri kamuflajı hak etmiyorlar şimdi ne yapmalıyım
midemi doyursam iyi olucak hemen uzandığım yerden kendimi doğrultum belim ağrıyor du doğrusu bütün sırtım ağrıyor ama yapıcak birşey yok hemen bileğimdeki ipi çıkarıp sardım onu kılıf ın içene sokup içinden bir meyve suyu birde tutku çıkardım paketi açıp birkaç dakika içinde hepsini yedim çöpleri eşofmanın altındaki iç çamaşırımın kenarına sıkıştırdım sonra üstüme baktığımda kırmızı sütyen le kalmış olmam güneş in aydınlığı ile gözüme gözüktü hemen kılıfın içindeki havluyu çıkardım ipi de tekrar kılıftan çıkarıp kılıfın deliğinden geçirdim sonra çanta şeklinde boynuma astım daha sonra çakıyı çıkarıp havlunun köşelerini yırttım arkamdan geçirip boynumdan bağladım pelerin gibi çakıyı da sütyenimin içine koyup aşağı doğru baktım birkaç havlama sesi geldi sesin geldiği yöne baktığımda bir köpek ve üç tane yeşil kamuflajlı Ada'm Lan şerefsizler ben siyahla gezim siz ne yapın allahım sen yardım et biri elini kulağına götürüp sinyal geliyor mu diye sordu sonra adamlara işaret verip geldikleri yönden geri gittiler aşagı indiğimde Ada'm acaba sinyal geliyorumu derken benden mi bahsetmişti ama o Zaman ben anında bulurlardı ya sinyal kesildiyse hiç bir şekilde kendimi riske atamam hemen çantayı çıkarıp not defteri ve kalemlide ağacın dibine attım sonra kılıftaki bir tutku birde meyve suyu aldım onları eşofmanının içine koymadan önce kendimi bir Çamura buladım sonra eşofmanın içine koyup ilk yardım çantasında ki o ilacı aldım birkaç tane sargı bezini alıp istediğim şekli verdim ve ilacı kocam şeklin üstüne döktüm sonra ikinci şekile geldim ve orayada döküp bütün malzemeleri o ikinci şeklin içine koydum sıra en sevdiğim kısım küçük bir kibrit büyük bir yangın bu Yangının içinde sıran geldiği Zaman sende yanacaksın Ateş. Elimdeki kibriti çakıp özür dilerim ağaçlar özür dilerim diyip elimdeki kibriti yere attım sonra hızlı bir şekilde alev alan şekile baktım. Böyle daha bi güzel oldu hemen sırıtışımla birlikte arkamı dönüp şekilin bir kaç metre uzağındaki agaça tırmandım şimdi bana seyretmek düşüyor diyip bekledim ki iki dakika sonra herkes sırayla buraya geldi ilk gelen o üçlü gurup birkaç saniye ateşe baktı sonra cebinden telefonu çıkardı siktir diyip telefonu kulagına götürdü emredersiniz diyip telefonla yanan Ateş'in videosunu çekmeye başladı ben ise ellerimi göğüsümde bağlamış arkama yaslanarak olanları pis bir sırıtmayla izliyordum Şekilde ise Kocaman bir harfle "ARIZA yazıp yanına da nokta yapmıştım iki dakika sonra otuz kişi oldular çüş dedim ahmak herifler sonra yangını söndürdüler ve telefonu çıkarıp höporlere aldılar sesi bana çok kısık geliyordu ama baya bir küfür etti sanırım Ateş'in sesiydi bu daha sonra biri geldi o otuz kişinin tam ortasında durdu önce adamlara sonra sönmüş şekile baktı değişik birşeydi subay tıraşı yapmıştı üzerinde beyaz tişört yeşil gömlek altında ise siyah bir pantolon vardı adamlar dönüp birşeyler söyledi sonra benim olduğum tarafa baktı yüz hatlarını bu mesafede göremesemde Korkmaya başladım bu Ada'mda birşeyler vardı ama ne ...
Hava kararmıştı güneş bu bölgeyi terk etmiş yerini karanlığa bırakmıştı ne kadar burda kalıp karanlıkta parlayan benim umut ışığı dediğim o yıldızları seyretmek istesemde gitme vakti artık ama önce enerji diyip açtığım tutku paketinden bir tane alıp geri kalanları yerine koydum hemen aşağı inip şöyle bir etrafıma baktım da kimse yok sessizlik içimi ürpertiyor bu hiç hayrı alamet değil ama hadi hayırlısı demem ile aklımda bir ampul yandı o Ada'm o kesin bir avcı ben ise avım tabi ya tuzak bu sessizliğin sebebi tuzak hızlı düşünmem lazım o ne yapmış olmalı kesin beni o ağaçta gördü kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynayacak bu da beni ürkütüyor acaba ben mi fazla abartıyorum ya yok yok bunlar mafya Azra olmaz şimdi ne yapmalıyım göz önünde mi olmalıyım yoksa uzak mı bence o anladı yaptıklarımı bu yüzden gözden uzak olmalıyım ama önce geldiğim yere gitmem lazım en başa ilk yaktığım ağaca
Elimdeki çubuğu adım atmadan önceki atacağım yerlere koyuyorum bir tuzak varmı diye kaç saat oldu bilmiyorum ama yoruldum artık dinlenmem lazım ki bir adım daha atıp çığlığım ile birlikte düşüşüm bir oldu artık yorgunluktan dayanamaz halde olduğum için bir yanım gözlerimi kapa diyor diğer yanım diren diyor az kaldığını söylüyor ben ne yapıcaktım peki direnmeliyim hemen düştüğüm yerden kalkıp son tutkuyda yedim meyve suyunu açıp bir iki yudum aldım ve yere attım sonra derin nefes alıp çukurdan çıkmak için bir zıpladım ve tuttuğum gibi kendimi yukarı çektim gülümseyip son sürat arkama bakmadan koştum baya bir Hemde ama izleniyormuş gibi geliyor du sürekli arkama bakıyordum kimse yoktu bir ara yine arkama baktığım sırada birşeye çarpıp yere düştüm kafamı kaldırdığımda tel örğüleri gördüm dalga mı geçiyorlar bunlar yüksekliği geçtim en tepede jiletli teller vardı hemen ayağı kalkıp üzerimi sirkeledim sonra derin bir nefes alıp İşte şimdi sıçtın Azra tekin dedim sonra arkamdan gelen ses ile kalbim deli gibi çarparken bedenim sese doğru döndü karanlık olduğu için göremedim ama
-buraya kadar dayanman bile bir mucizeDemişti sesi sert ve alaylı çıkıyordu bir iki adım daha attığında yüzünü net göremesemde subay traşından anlamıştım bu o Ada'm yavaşça elermiş göğsümde bağlamıştım sırf çakıyı almak için şimdi ise Ada'mdan gelecek tek tepkiyi bekliyordum ki bir adım atması ile
-dur
-çok zayıfsın
-seni ilgilendirmezDemen ile bir adım daha attı hemen
-bak dur yoksa olacaklardan sorumlu değilim
Dediğimde Ada'm sırıtmıştı
- ne yaparsın
Demesi ile bir adım daha attı adranalin etkisi ile elimdeki çakıyı hızlı bir şekilde attım tam istediğim yere yani femura işaret etmişti lakin bir anlık şok ile sadece bir saniye kıprdayamadım ki olan oldu Ada'm bacağına saplanan çakıyı birden çıkarıp benim bacağıma atmıştı ben ise hiç umursamadan hemen sağ tarafa koşmaya başladım ki ikinci adımımda Ada'm beni yakalayıp bitti Dedi ben bacağımın acısı ile tere çömeldim o da yanıma çöküp dişlerini sık Dedi
- neden
Dediğimde bıçağı birden çekmesi ile sadece inledim ahhhımmmm. Diye Ada'm ise bunun için demişti çıkardıktan sonra ben bacağıma baktığımda kanamayı durdurmam lazımdı onunkine baktığımda benden beter haldeydi hemen üstümdeki havluyu çıkarıp yırtık köşelerinden iyicene yırttım iki üçgen elde etmiştim sonra havlunun piftikli olması enfeksiyon riskini artıracağı için Ada'ma dönüp çakıyı ver dedim elime aldiğim çakı ile pantolonumun bir bacağını dizime kadar yırttım sonra Ada'mın yaralı bacağındaki pantolonu hafifçe yırtıp etrafını temizledim sonra yarasına basıp havlu ile sarıp bağladım sonra ise kendi bacağıma baktığımda çok kan kaybetmiştim başım hafif dönüyordu bayılmam an meseleydi ben tam diğer bacağımı daki kumaşı dizime kadar kesicektim ki Ada'm elimi tutup
-elin titriyor ben halederim
Demesi ile kafa sallayıp artık kendimi yere bıraktım tamamen sonra ise KARANLIK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya
Teen FictionEtrafı sanki sadece onun gözleri aydınlatılır hale gelmişti korkmuyor değilim korkuyorum ama korkunun beni hiç birzaman ele geçirmesine izin vermedim ve yine vermicem