2005 yılı

6 2 0
                                    

Gidip, büyük ve kahverengi olan masaya oturduk beraber.

Oldukça acıkmıştık ve karnımın guruldadığını duyabiliyordum.

Metin amca tabağımıza hemen yemek servisi yapmaya başladı.
İlk servisi Mete'ye yapıyordu. Biz ise tabağımız havada, sıranın bize gelmesini bekliyorduk.

Patates püresi, biftek ve pilav vardı.
Çağhan amcanın müthiş yemekleri!

Mete tatlı bir gülümseme ile "Biz alırdık Metin amca." dedi, yalakalık yaptığı belliydi, Metin amca güldü.

"Yok ben koyarım"

"Çağhan amca, babam nerede?" diye sordum havada tuttuğum boş, mavi tabağı önüme koyarak.

"Sigara almaya gitti, şimdi gelir" dedi.

Mete bir yudum su içtikten sonra "Keşke onuda bekleseydik" dediğinde, Kafamı onaylarcasına salladım.

Yağız amca ağzındaki lokmayı yuttu. "İki dakikaya geliyorum başlayın siz dedi. "Gelir şimdi zaten."

Yağız amcam sözünü bitirir bitirmez zil çaldı.

Diğerlerinin kalkmasını hiç beklemeden kalktım yerimden.

"Ben bakarım" dedim.

Metin amca "Sen yemeğini ye canım" dedi ve ekledi "Ben bakarım"

"Ya yiyeceğim zaten Metin amca." dedim ve hızla gidip kapıyı açtım.

"Baba biz başladık yemeğe ama on dakika falan oldu daha." dedim.
Sarıldım ona ve oda bana sarıldı tebessüm ederek.

Bazen babamı, onun beni sevdiğinden daha çok sevdiğimi hissediyorum ama bana ne kadar değer verdiğinin farkındayım.

Mert abide yanındaydı babamın "Oo Mert abi? Biraz daha geç kalırsın sanmıştım." dedim.

Mert abi ayakkabısını soyarken konuştu.  "Dışarıda arkadaşımla yiyecektim yemeği ama işi çıkınca iptal oldu canım. Aşağı da da Edis amcamla karşılaştım."

"Vay, arkadaş demek hı?" dediğimde Mert abi kendini tutamadı ve güldü. Tatlı gülmesinden, bu arkadaşın sıradan bir arkadaş olmadığını anladım.

Sonra montunu çıkardı, bende kapıyı kapattım o montunu çıkarırken. Babam başımı hafifçe okşayıp içeri girdi.

Salona girdiğimizde
Çağhan amca Mert abiye baktı.
"Oo erkencisin, geç gelirim diyordun" dedi.

Altay "Abi yanıma otur" dedi ve patates püresini yemeye devam etti.

Mert abi gülümsedi ve kardeşi Altay'ın yanına oturdu.

"Ya arkadaşın işi çıkınca plan iptal oldu. " dedi. Biraz üzgün olduğu her hâlinden belliydi.
"ondan erken geldim anlayacağınız."

Mete hemen atıldı. "Arkadaş dediğin, kız arkadaş mı?" diye sordu ciddi bir tavırla.

Kaan ağzındaki etti yuttuktan sonra konuştu.
"Mert abi, olabilir ki sen üniversite son sınıfsın. Utanmana hiç gerek yok. Haksız mıyım?"

"Haklısın tabi" diye onay verdi Mete.

Mert abi biraz düşündükten sonra yanıt verdi. "Arkadaşız ama benim için özel biri. Ona çoğu arkadaşımdan daha fazla değer veriyorum."

Altay güldü ve "Haydaa" dedi komik bir ses tonuyla. "Vay abim elden gidiyeah"
Metin amca Altay'a baktı.
"Nerden gidiyor?"
"Elden."
Bir süre Altay'a bakarak daldım.

Zaman Kontrolcüsü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin