1.Bölüm

108 14 5
                                    

Okurken dilerseniz Kelly Clarkson'un Because Of You adlı şarkısını dinleyebilirsiniz... 

  Dünden kalma kıyafetlerimle açtım yeni bir güne gözlerimi, makyajım akmıştı. Yağmur yağmış ve bu pis şehri bir nebze de olsa temizlemişti. Cam açık kaldığı için tüm nota kağıtlarım dağılmış ve bazıları da yıpranmıştı. Gitarım ilişti gözüme, annemin zorluklarla aldığı gitar.Hatırlıyorum elinde kocaman bir hediye paketiyle eve geldiği günü. Mutluluktan ne yapacağımı şaşırmıştım, siyah bir gitardı. İşte o zaman kararımı vermiştim, ünlü bir yıldız olacaktım ve her sahneye çıktığımda o gitarı çalacaktım. Her gün o gitara sarılmış bir şekilde uyuyakalıyordum. Küçük bir kızın büyük dünyasıydı o gitar. Öğrenmek için çok çaba gösteriyordum. Bir an önce öğrenip anneme küçük çaplı bir konser vermek istiyordum. Şimdi düşünüyorum da  çocukça olan o güzel hayalimin kırıntıları kalmış bugünüm de. Uzun zamandır sadece yazdım çizdim. Bir kere bile mırıldanmadığım yığınla şarkım var.

İLK İŞ GÜNÜ:

 Saat tam 6:30, yarım saat içinde hazırlanıp çıkmam gerekiyor. Bu soğukta otobüs beklemek çok usandırıcı, görüşmeye gittiğim 24 iş ve aralarında sadece 1 tanesine alınan ben yeterince kötüyüm zaten. Yol boyu dinlediğim Kelly Clarkson annemin sevdiği en iyi şarkıcıydı ve benim dinlemekten usanmadığım tek şarkıcı. Nihayet vardım, itibarı olan şirin bir kafe benim dünyamdan uzak rengarenk. Çalışanların hepsi güler yüzlü ve gözlerinde bir ışıltıyla bakıyor bana. Sanki oranın sahibi müdür değilde çalışan anlayışlı ve iyi bir insan. Sanırım burası benim ikinci evim olacak. Hemen eşyalarımı yeni dolabıma yerleştirip işe başladım. Müdürümüz bana çok iyi davranıyor, çok şirin bir insan benim yaşlarımda bir oğlu olduğunu ve benide kızı olarak gördüğünü söylüyor. İlk defa bir yere ait gibi hissettirdi bu tanımadığım insanların bana sevgiyle bakması. Motive ediyordu bu hayata dört kolla sarılmam için, akşam üzerine doğru toplanmaya başladık. Herkese iyi günler dileyip çıktım. Son otobüse yetişip her zaman ki gibi arka koltuğa kurulup kulaklığımı çıkardım. Uyukluyordum, birden içim geçmiş olmalı. O kısacık rüyamı, güzel gülümsemenle süslediğin için teşekkür ederim annem. Evin kapısı aralıktı, içeriden mis gibi yemek kokuları geliyordu ve kollarını açmış ''günün nasıl geçti?'' kızım diye soruyordun. Ben sana sımsıkı sarılmış, şimdi sarılalım anne biraz sonra anlatırım diyordum. Ani bir frenle uyandım rüyamdan. Bu son duraktı, hızlıca inip eve doğru koştum. Kapıyı açtığımda sen yoktun anne, içerisi iğrenç bir şekilde sigara kokuyordu. Genzimi yakıp, beynimi uyuşturmaya yetmişti. Güzel bir rüyadan, gerçek bir kabusa uyanmak bu olmalı. Son kez söz veriyorum sana anne, bir daha sigara içmeyeceğim. Evi baştan aşağı temizleyip, sigara paketimi çöpe attım. Bu denli bir temizlik görmemişti sanırım evim ki ikili koltukta yorgunluktan uyuyakalmışım.




Karanlık SahneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin