Hiç bilmediğin sokağın kaldırımlarını aşındırıyorsun, ruhunun aynı anda senden uzaklaştığını, hatta bedeninin yorgunluğunu anlatıyorsun aralıklı kaldırım taşlarına... her adımında bir tökezleme her tökezlemende sıra bende mi demelerin yükseliyor karanlık sokak da adımını daha bir isteksiz atıyorsun biliyorsun; çünkü her adımın da ondan daha da uzaklaşıyorsun mesela kalbin göğüs kafesine sığmayacak kadar hızlı atıyor, gözlerinin yandığını hissediyorsun tıpkı ölümünü bekleyen idam mahkumu gibisin... umutsuz, kırgın, yaralı, bitkin biraz da umursamaz, en çok da aşık uzaklaşmak iyi gelmiyor bedenine bacakların titriyor, nefesin düzene girmemek için daha bir istekli koşuyor... sönmüş gibi geliyor umutların, bitmiş, tükenmiş ama belkilerle yaşayan bir beden ile sığınıyorsun, dalgaların gök gürültüsü gibi vurduğu sahile oturduğun yerde kalıyorsun denizin karanlığını izliyor gibi yapıyorsun ama hala aklında onda...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞI GÖRDÜM (Siyahın Aşkı Ya Sonsa)
Chick-LitBen, kaleme aldığım hiçbir bölümde birşeyler düşünerek yazmadım. Aklıma geleni içim de yaşadığımı herşeyi tek düze anlattım, belki bütün değildi bölümlerim, belki de iyi anlatadim ama şimdiye kadar yazdığım her bölüm de kendi acımı derinlemesine yaş...