じゅういち

1K 88 101
                                    

~Byun Baekhyun~

(Küçücük bir smut uyarısı olsun burası. )

Dudaklarım sevdiğim adamın dudaklarının üstündeyken ne yaptığımı bilmiyordum, aşkın bir seçim olmadığını biliyordum sadece.

Ellerim Chanyeol'un ensesini terk edip yatağa vücudumu desteklemeye indiğinde dudaklarımız sadece birbirine bastırılmış bir halde duruyordu. Hareket etmeye korkuyordum, kılımı kıpırdatsam bu an kumdan bir kale gibi dağılacaktı.

Ama hayat kaybetmeyi göze alamayan kişilere uygun değildi.

Dirseklerimden destek alarak göğsümü karşımdaki geniş göğse yaslarken dudaklarımı araladım, nefesimin yüzüne çarpışını hissedebiliyordum. Dudaklarımın altındaki dudaklar beni kabul edip aralanırken kalbim teklemişti. Tek elim bir zamanlar dikkatle şekil verilmiş saçlarının arasına sokarken dudaklarımız birbirleri arasında bir ritim bulmaya çalışıyordu. Chanyeol'un hareketlerindeki gerginliği ve kaslarının sertliğini hissedebiliyordum.

Saniyeler geçip dudaklarımız birbirine alışırken hareketlerimiz sertleşmeye başlamıştı, dişleri dudaklarımı yoklarken vücudumun tepkileri artıyordu. Parmaklarım hafif hafif saçlarını çekerken bedenim belimi sıkan eller tarafından ani bir hareketle çekilmişti, artık bacaklarım Chanyeol'un bacaklarının iki yanına açılmış bir şekilde kucağında oturuyordum. Dudaklarımın şişeceğini hissedebiliyordum.

Parmakları belimi terk edip gömleğimin düğmelerine uzandığında dudaklarımız ayrılmıştı, kızarmış dudaklarını aralamış nefesini toparlamaya çalışıyordu. Kalçalarımı hafifçe oynattığımda o dudakların arasından kaçan inlemesi benim de inlememe yol açmıştı. Gömleklerimiz odanın bir köşesine uçarken parmaklarım nazikçe Chanyeol'un yarı çıplak bedenini yatağa itiyordu. Sıcak teni tenime değerken dudaklarına son bir öpücük kondurdum, küçük bir öpücük, ve dudaklarımın vücudunu keşfe çıkmasına izin verdim.

Islak öpücüklerim boynundan aşağı, kasıklarına doğru inerken nefesini tuttuğunun farkındaydım ve işin aslı ben bile nefes alamayacak durumdaydım. Dudaklarım pantolonunun sınırlarına ulaştığında gözlerimi bana bakan kızarık gözlere çevirdim, kemerini çıkarıp bir köşeye atarken kulaklarının da kızardığını görebiliyordum. Pantolonunu yavaş hareketlerle çıkarıp ait olduğu yere, odanın bir köşesine, yollarken her şeyin yolunda olduğunu hissettirmek istercesine gülümsemiştim.

Dudaklarımı iç çamaşırının üstünden kabarıklığına sürterken karnımın içinde bir şeylerin takla attığına yemin edebilirdim, Chanyeol'un boğuk inlemesine bakılırsa yalnız da değildim. İç çamaşırından kurtulduğumda utandığını hissediyordum, ben de utandığım için sorun olmadığını söylemek istedim ama ağzım konuşmak için fazla meşgul olacaktı.

Dilimi yavaşça üstünde gezindirip inlerken ellerimin altındaki bacakların titrediğini hissetmiştim, gözlerimi beni izleyen kahverengi gözlerlerden ayırmadan devam ettim.

Chanyeol hızlı hareketlerle beni üstünden attığında çenem yorulmaya başlamıştı, korkuyla yüzüne bakarken onu daha önce hiç böyle görmemiştim.

Ayağa kalkıp daha önce hiç duymadığım bir ses tonuyla konuştuğunda dilimi yutmuş kadar olmuştum, "Arkanı dön Baekhyun."

Boğuk ve sert sesi dizlerimin titremesine yol açmıştı, itaatkar bir şekilde arkamı dönerken bugün öleceğim günmüş gibi hissediyordum. Arkamdaki yerini aldığını hissettiğimde nefesim ciğerlerimde takılı kalmıştı, gerçek miydi şu an yaşadıklarım?

"Bu daha önce yapmadığım bir şey, o yüzden yanlış bir şey yaparsan söylemelisin Baek."

Gerçekti. Chanyeol gerçekten arkamdaydı. Rahat olmam gerekiyordu fakat ilk seferimden daha çok heyecan yaşıyordum. Uzun parmakları kalçalarımın üstünde daireler çizerken üstüme eğilmiş omuzlarıma küçük ısırıklar bırakıyordu, nefesindeki alkol kokusunu boynumda hissedebiliyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 12, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Shipwreck | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin