☾ İlk İpuçları ☽

26 2 1
                                    

* Her başlangıç yeni bir hayata adım atar. Hayatlarınıza yeni bir adım atmak dileğiyle....*

Vaktinden Önce  ♚


Yeni başlangıçlar lazım insanlara, umudunu bıraktığı anda ve yahut gözlerini kapatamayacak kadar ağırlaştığında, bir kaçış bulamadığında,çıkmaz bir yola saptığında , benliği eksildiğinde mesela , yeniden başlamak gerekir. Yıkımlarıyla ört pas edip devam etmek değilde, yeniden bir düzen inşa etmek gibi.

Yorgundu, bu yorgunluk fiziki bir yıpranmışlık değildi. Yaşadıklarının , ruhuna aldığı darbelerin ve umut kırıklarının yorgunluğuydu. Beynin en kuytu köşelerine kelepçe vurduğu benliği, otobüsün her tümsekte yukarıya çıkıp aşağı inmesi gibi sallanıyordu. Kelimeler, sarf edilen sözcükler her defasında vücuduna bir bıçak darbesi gibi yara açıp yeniden ve yeniden tekrara uğruyordu. Hissizleşmenin kıyısındaydı, ta ki biri onu çekip çıkaran dek.

Evden bir hışımla çıkmıştı. Artık tahammülü kalmamıştı,söylenen zırvalıklara ve hiç bir zaman kendini anlatamamasına. Yoğun bir öfke kendini sararken, durup nefeslendi. Etrafında dönen şeylere aldırış etmeksizin yere çöktü ve acizliğine hıçkıra hıçkıra ağladı, bacaklarını etrafına sardı. Geçenler ne oluyor derecesine ona odaklanırken, o hiç birini umursamadan ağlamaya devam ediyordu.

İçinde fırtınalar kopuyordu, bir tarafı susmaksızın aptal diyordu ona, aptalsın ve o kadar yalnızsın ki bir gün bu yalnızlığında boğulacaksın. "Sus" dedi kız ardından Sus diye feryat kopardı. Canı acıyordu, canı bile ona acıyordu.

Yağmur tüm zarafeti ile incilerini yeryüzüne döktürdüğü sırada ,hiç olmaması gereken bir şey oldu. yağmurdan kaçan insanlar durdu, yağmur taneleri havada asılı bir vaziyette kalakaldı ,sanki cam fanustaki bir suyu ters çevirip bakarcasına etraf terse döndü. Kız gözyaşlarının sebebiyet verdiği damlalar yüzünden ,birbirine karışan kirpikleri ve yağmurdan dolayı ıslanan kıyafetleriyle etrafa şaşkınca bakarken ne olduğunu kavramaya çalışıyordu.

Birkaç dakika sonrasında her şey kaldığı yerden devam ederken , olanların sadece zihnin bir yansıma ve yahut bir dalga geçmesi olarak adlandırarak ayağa kalktı.

Kendine gel Mahperi dedi. Kendine gel ve düzel. O Mahperi Mirza idi, Mirzay Otel zincirlerinin ve Endüstriyel Bakım Şirketlerinin tek huysuz ve şımarık varisi, Kısa ensesinin bitiminde olan küt siyah saçları ve ona tezatlık edercesine her daim parlayıp dikkat çeken çakır rengi gözleri ,bir ölüyü andıran solgun beyaz teni ile hiçbir zaman yukarıya dahil kıvrılmayan, küçük dolgun dudaklara sahipti, etrafına her defasında negatif enerji yayan ve insanlarla arasına büyük bir buzdan duvar ören , herkesin duygusuz olarak tanımladığı kızdı, en azından herkes için net bir tanım bu denebilirdi.

Keşke her şey göründüğü gibi olsa dedi içinden. Aniden bileğindeki anahtar işareti olan doğum lekesi acı vermeye başlamıştı. İnleyerek yere çöktü, o doğum lekesi o kadar çok dikkat çekiyordu ki ,en sonunda dövmecide anahtarı karışık işaretlerle donatmıştı . Peki aniden acı vererek yanmasına sebebiyet veren şey neydi. ( Dövme multide :) )

İçinden bu gün olanlara lanet ettirdi. Her günden fazla nefret etmişti bu gün kendinden ve hayatından. Hava karanlığın esirliği ne gölge tuttuğu vakit , rüzgarın artmasıyla üşümeye başlamıştı. Ayaklarını hışımla çıktığı eve istemeye,istemeye yönlendirdi bu haliyle kesinlikle hasta olacaktı. Ne kadarda Harikaydı!!!!.

Binanın önüne geldiğinde, Selma'nın çoktan gitmiş olmasını umdu. Merdivenleri olağanca yavaş adımlarla çıktı. olması gereken den çok nefret doluydu, kapıyı açıp içeriye girdiğinde, umduğu gibi Selma çoktan çıkmıştı. Güldü ne kadar da şaşırtıcı bir durumdu bu böyle.

Annesinin vefatından sonra babası , henüz 1 sene geçmesine rağmen hemen yeni bir kadınla evlenmiş ve ardından Mahperi'nin hayatını , ölü bir insandan farksız olmasına sebebiyet vermişti. Tabi bu sadece genç kızın olayları yorumlama şekliydi.

Genç kız derin bir nefes alıp odasına geçti. Vücudu buram buram sıcak su diye isyan ederken söylenene uydu. Kıyafetlerini alıp banyoya geçti,Sıcak bir sudan medet ummasına ağladı biraz, bir insan nasıl olur da bu kadar çöke bilirdi.

Çöke biliyormuş demek ki, Babası her yurt dışına çıktığı vakit, üvey annesi onun üstüne atacak bir şeyler bularak, gününü zehir etmeyi çok iyi bilirdi , gerçi babası olduğu zaman da , bu durum farklı değildi, Salih beyin kızına olan bağımlılığı ve sevgisini her gördüğünde kıskançlığından , ufak şeyleri büyüterek sorun ederdi.

İçeriden telefonunun melodisini duymasıyla kendine geldi. Çarçabuk duştan çıkarak , kıyafetlerini giydi. Ve durmaksızın onu tekrar ve tekrar arayan kişiye, en güzel iltifatlarını armağan etti. Ne yani açmıyorsa meşguldür değil mi? neden sürekli ve sürekli aranır bir insan.

Saçlarını havluya özensizce sarıp telefonu açtı.Tek solukta açtığı telefonu, Tüm sinirini ve tek çatılmış kaşı endişeli bir ses duyana kadardı.

Vaktinden Önce.....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin