"Bir varmış,bir yokmuş diye başlayan masalların hiçbirinde ayrılık yoktur..."
"Ya Savaş tamam bak gerçekten yapmayacağım bir daha yaa bıraaaaak!"yine Savaş'ı sinir etmek için bir şeyler yapmıştım ve şimdiyse beni koltukta kafama yastık koyup boğarken gıdıklıyordu."Kızım ne demek oturacağım yere su balonu koymak lan manyak mısın lann?!" Evet malesef böyle bir saçmalık yapmıştım ama beni sorgulamayın nedenlerim vardı mesela canımın sıkılması gibi,"Ya bak vallahi yanlışlıkla koymuşum onu oraya.Benim gibi hanım hanımcık bir kız nasıl öyle ayıp bir şey yapsın yani aaaa hiç yakıştıramadım! Cık cık cık."
Savaş yüzümdeki yastığı çekti ve 'senden tiksiniyorum gerizekalı' der gibi baktı suratıma ben ise 'Kalk üstümden canısı yoksa seni ezerim' der gibi gülumsedim evet bakışlardan bu kadar cümle çıkar mı diye de sormayın çünkü ben anlarım.
"Ya o değilde ben acıktım be!Canım lahmacun çekti bak yine." Derken göbeğimi okşadım.Bana her zaman baktığı gibi anlayış ve hayranlıkla baktı, aslında sanırım hep böyle bakıyordu herkese ama ben hep bana böyle bakarken yakalıyordum. "Tamam güzelim hemen teyzemleri arıyorum bugün de bizdeyiz anlaşılan." Başımı olumlu anlamda salladım sonra Savaş televizyonu açtı ve her zamanki gibi saçma bir program izlemeye başladık.Ama benim aklım başka yerdeydi Savaş'ın dayanılmaz bir kokusu vardı,ve ben bu kokuya hayrandım.
Yaklaşık 4 yıldır ona karşı içimde büyüyen şeyler vardı kesinlikle ne olduğuna anlam veremiyordum ama korktuğum şey,kardeşim dediğim çocuktan hoşlanmaktı bu olsun istemezdim.Daha fazla dayanamayıp başımı uzandığımız koltukta omzuna yasladım oda kolunu başımın arkasına koydu ve kendimi onun kokusuyla uykuya bıraktım.
SAVAŞ'TAN
⭐⭐⭐Umut yine dayanamayıp uykuya dalmıştı ve ben şimdi oturmuş onun uzun kirpiklerini,güzel ve kıvrımlı dudaklarını,yüzünün her hattını izliyor ve kahverenginin çok hoş bir tonuna sahip saçlarını okşuyordum.Umut benim evim olmuştu çok kısa bir sürede 'Canım'diyebilmiştim ona ve şimdi kendimi suçlu hissetmekle beraber bir şeylerin farkına varmıştım.Ben onu seviyordum ilk gördüğüm o andan,o günden beri onu seviyorum kardeş gibi değil,dost gibi değil yani mesela onunlayken kalbim hep hızlıydı ve gözlerine bakmaya korkuyorum,kıyamıyorum ama bunu ona söyleyemiyorum hiç çünkü o beni kardeşi gibi seviyor ve bana gözle bakmıyor.
Hayatımın en ama en güzel yıllarını yaşadım onunla kalbimi verdiğim ve açtığım ilk kız Umut o benim 'Gökyüzüm' en kötü anımda kaçmak istiyorum gökyüzüne ve Umut benim en kötü anımda yanımda olan ve sonsuza dek olmasını istediğim gökyüzü aslında.
Buraya gelirken hep kızdım babama yanındaki o adamlara beni buraya Umut'u kendime bağlamam ona yaklaşmam ve onunla ilgili her şeyi öğrenip söylemem için göndermişlerdi,ama hiç bir zaman böyle bir şey yapmadım asla da yapmam zaten babam bir kaç tehdit savurduktan sonra vazgeçti bundan.Neden böyle bir şey yaptığını hep merak etmişimdir açıkcası,ama babam ne kadar ısrar etsem de söylemedi nedenini ben de üstelemeyi bırakıp hayatıma döndüm.
Umut kıpırdanmaya başlamıştı sanırım yine kâbus görüyordu."Nolur gitme! Bırak onu bıraaaaaak!"telaşlanmıştım Umut bağırmaya başladığında onu sarstım boncuk boncuk terliyordu ve sanırım acı çekiyordu."Umudum,canım hadi birtanem kalk,sakin ol geçti yok bir,şey!"sonra nefes alış verişi hızlandı ve aniden bağırarak kalktı,"İyi misin canım?"endişeli gözlerle süzdüm onu bir süre hareketsiz bekledi ve en sonunda hıçkıra hıçkıra boynuma atlayıp ağlamaya başladı.Hep gördüğü gibi babasıyla ilgili bir rüya görmüştü sanırım yine,uzunca bir süre ağlamaya devam etti ve sonra,"Bu kez farklı bir şey gördüm ama yine babamı alıyordu benden,yine benim ellerim kollarım bağlıydı."diye acıyla mırıldandı sesi tiz ve titrek çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜM
Teen Fiction"Çocuktum,herkese göre basit küçük bir kızdım.Bu hikaye benim hayallerimin gerçek oluş değil yıkılış hikayesi kalbimin,hayallerimin,umutlarımın...Ama umut hiç bitmez ve ben bu yüzden ben hayalini kurduğum renkteki gökyüzüne ulaşana kadar umut ettim...