23. Bölüme 13 oy, 22'ye 10 oy gelmiş. Bölüm atlıyor olabilirsiniz, dikkat edin lütfen. 🖤
Diğer bölümler de orantısız ama neyse :')
Bu bölüm 980 kelime yani baya uzun. İkiye bölecektim ama aynı gün içinde olan olaylar olduğu için uzayacaktı ve yarına kadar meraklanmayın diye bölmedim. :')
İlk bölümlerde öldürülen insanların kim olduğunu yazdığım için önemli bir bölüm, okumadan geçmeyin lütfen.
Ama bu bölüme biraz fazla yorum yapmanızı istiyorum :')
Keyifli Okumalar 🖤
***
“Daha iyi misin kuzum?” Zeliş, koltukta uzanan Simay'ın saçlarını okşamayı kesti. Kafasını salladığında ise saçlarına öpücük kondurup kalktı başından.
Olanlardan sonra herkes çok korkmuş eve gelmişti. Ekin, Belgin, Atlas ve Nazlı hastaneye gidip kurşunu çıkarmış ve geri dönmüştü ama hiçbiri arasında en ufak bir konuşma geçmemişti. Nazlı, hâlâ bir açıklama bekliyordu birilerinden yoksa çıldıracaktı. Atlas, omzunun acısından bir şey düşünemiyordu. Ekin ve Belgin ise birbirlerinin yanında olduklarına inanamıyor, bir an önce tekrar birbirlerine sarılmak için yalnız kalmayı bekliyorlardı.
Onlar için olanlar önemli değildi.
Belgin, isteyerek kabul etmemişti Mayıs'ın ve Atlas'ın teklifini. Mayıs, Atlas ile birlikte, Belgin'in hastalığı başladığından beri ona yapılan kötülüklerin sahiplerini bulup öldürüyordu. Bu onun için bir zevk ve gün yüzünde daha çok kalmanın mutluluğuydu. Belgin'i de, Ekin ile tehdit ederek tutuyordu. Her cinayetinden haberi vardı, her cinayetini gelip anlatmıştı tekrardan. Kurbanlarının vücutlarından akan bir miktar kanları ufak bir şişeye koyup koleksiyon yapmışlardı.
Atlas bu yüzden tam dengi bir sevgiliydi. Belgin'in kuzeni Nazlı'nın eski sevgilisiydi ve ayrılmasının tek nedeni Mayıs'tı. Belgin'in yerine geçtiği her vakitte, onunla buluşuyor, zaman geçiriyordu. Bir süre sonra Nazlı'yı aldatmaktan vicdan azabı duyan Atlas da, ayrılmak istediğini söylemiş ve Mayıs ile planlar kurmaya başlamıştı. Nazlı ayrılmak istemediğini söylediğinde ise, kızın vücudunda kanı ile oynamıştı. Canı yansa da, sesini çıkarmamıştı hiçbir zaman Nazlı. Atlas'ın kanını akıttığında ise içinde rahatlama sonrası pişmanlık oluşmuştu. Ve birbirlerinde bir iz bırakmışlardı.
Mayıs ise, Belgin'in intihar edeceği yeri Atlas'a haber vermiş ve bir oyun oynamıştı onunla. O gün düğün salonunda tuvalete girdiğinde peşinde adamlar yoktu. Her şey kurmacaydı.
Selim; ona tecavüz etmeye çalışan Gökhan'ın (Hakan'ın ağabeyi) arkadaşıydı.
Tevfik Sarı; Gökhan'ın kaldığı hapishanedeki gardiyandı ve ona uyuşturucu satıyordu. O uyuşturucular yüzünden koğuşunda üç kişi öldü.
Tarık; Belgin hastanede kaldığı zamanlarda yan odasındaki hastanın yakınıydı ve Belgin'in üzerine kumar oynamış, pavyonda birine satmaya çalışmıştı. Daha sonra hastane görevlisi bunu fark edip polise şikayet etmişti. O hastane görevlisini öldürdü ve kimse cesaret edemedi söylemeye.
Anıl; Malik'in arkadaşıydı ve güya mahalle delikanlısı olduğu için Belgin'e iftira atmıştı.
Ekin'in peşinden koştuğu ve başka biri tarafından öldürülen adam ise; Belgin'e hastanede kaldığı zamanlarda taciz etmeye çalışan adamdı. Her gün gelirdi ve her zaman karşı koyardı Belgin. Bir süre sonra kendini lavaboya kitler, ziyaret saati bitene kadar çıkmazdı. O adam, başka bir düşmanı tarafından öldürülmüştü o gün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mayıs kasırgası - yarı texting
Mystery / ThrillerMayıs Müge'si 2. Kitabıdır, ilkini okumadan başlamanız tavsiye edilmez. * 05*: Kendini kandırmaktan vazgeç 05*: Sen bir piçsin ve asla iyi bir insan olamazsın Tarık: Kimsin 05*: Kasırga 05*: Ve senin benden kaçabilmen için tek bir sığınağın bile yok...