5. BÖLÜM
Derin artık sevgisini böyle içinde yaşamaya dayanamıyordu hayır ama artık söylemenin bir yolu olmalıydı içinde tutmaktan çatlayacaktı, günler hep böyle melonkolik geçiyordu.. Üstelik hayatının en önemli senesiydi. YGS ye girecekti iyi hazırlanmalı iyi bir üniversiteye girmeliydi fakat sırf aşık oldu diye kendisini de olduğundan fazla suçlu hissediyordu yani son senesin de olacak işmiydi sanki bu?Tüm bu düşüncelerinden sıyrılıp oturduğu koltuktan kalktı çalışma masasına geçerek leptobunu açıp feyse girmeyi planladı çok yakın iki tane arkadaşı vardı hayatında yedikleri içtikleri ayrı gitmez hepsi bir birinin herşeyini bilirdi birisinin adı Melis diğerinin ki ise Fulya'ydı, güzel bir grupları vardı.. Paylaşmayı düşündü Koray problemini yoksa işin içinden çıkamayacaktı ama sonra tepkilerini tahmin etti yok yaşı büyük yok olmaz yok kanka başkasını bulursun sana bakmaz vs. haksızda sayılmazlardı Derinde biliyordu bunları yani gerçekleri bilmek değilde duymak yoruyordu galiba insanı.. Feyse girmekten vazgeçip kapattı bilgisayarıını eline aldığı gibi telefonu tuşlayıp önce Melisi aradı;
-Alo Meliis evde misin ?
- Evdeyim kanka hayırdır ne oldu ?
-Ya kanka böyle telefonda söylenmez hem çok sıkıldım Fulyayı da alıp bizim cafeye gelsenize ya ne olurrrrr
-Yaa ne oldu söylesene bi merak ettim dayanamam şimdi..
-Kanka dedim yaaa öyle denmez telefonda sıkıldım çok hadii çok öptüm çabucak gelin bende geçiyorum cafeye tamam mııı ? Fulyayı da almayı unutma diyip telefonu yüzüne kapattım.
Her ne derse desinler onlar benim en yakın arkadaşlarımdı onlarla paylaşıp fikirlerini almam gerekirdi sonuçta. Tabi kafama Koraya her şeyi söyleme fikrini koymuştum çoktan buna engel olamazlardı belki ama ne yapmam gerektiği konusunda eminim yardımcı olacaklardır.Hadi kızım Derin sallanma diyerek üstümü değiştirmeye koyuldum her zamanki gibi giyinecektim dar mavi bir jean ve üstüne güzel bir bluz kim ne derse desin spor giyinmeyi severdim tabiki makyajımı unutmadım eyeliner ve ruj vazgeçilmezim olmuştur hep çok fazla makyaj yapmasamda bu ikisinden vazgeçemiyordum.. Üstümü olabildiğince çabuk giyinip çıkmadan önce anneme de haber vermeyi unutmadım tabi tam kapının önüne gelip -anneeee ben arkadaşlarrlaaaa dışarıııı çıkıııyoooruuum diyerek bağırdım, annem ütü yaptığı odandan cevap vermede gecikmedi
-Kiminle çıkıyorsunuz benim niye haberim yok diye yeniden bir serzenişte bulunmayı da ihmal etmedi
-Yaa anne ben kiminle çıkarım sence Melis ve Fulya gelicekler onlarla buluşacam hadii çook öptüm diyerek bir çırpıda çıktım evden. Hızlıca merdivenleri indikten sonra attım kendimi dışarıya amaa o ne sıcaktır arkadaş.. Bu nedir ya bütün İzmir bir oldunuz da herkes kapısının önünde ateş mi yaktı ? Sıcaktanda şikayetçi bir şekilde cafeye doğru yol almaya başladım.. Cafeye vardığımda ise kızların geldiğini umut ederek içeriye girdim ama daha umut verici bir şey tam kapıdan girdiğim anda karşıda tek başına bir masada oturuyordu, yanına gitmeye yeltendim gidecektimde zaten, yürüdüm iki adım üç adım derken tam dibinde bitmiştim hiç düşünmeden gittim üstelik..
Cafede İrem Derici'nin Kalbimin tek sahibine şarkısı çalıyordu ne kadar da üstüne gelmişti durumun Beni daha da cesaretlendirmişti üstelik. Koray başını kaldırıp parlayan ve gülen gözleriyle ne diyeceksin dermiş gibi bakıyordu ama ne diyeceğimi hesap etmeden gitmiştim yanına sandalyede oturuyordu tek başınaydı ve benim ağzımın içine bakıyordu bir şeyler demem gerekliydi
-Ben... dedim, dedim ama derdemez arkadan Deriiiiiin diye bir bağrış koptu kafamı geriye çevirdiğimde ise çok sevgili arkadaşlarımın bana el salladığını gördüm.. Gerçeten zamanlamada bir harikaydılar ve bana doğru geliyordular... Kafamı önüme çevirdiğimde ise Koray bana sorgulayıcı gözerle bakıyordu..
NE YAPACAKTIM ŞİMDİ ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ HÜZÜN
RomanceMavi gözlerini üstüme dikmiş çapkın gülümseyişiyle birlikte bana bakıyordu... Ellerimi tutmuştu, kalbini hissettim. Beyaz bir sabahın hüzünle biteceğini kim bilebilirdi ki ? Derin deniz mavisi ne zaman mutlu olacağız ?