1. BÖLÜM: "GÖLGE"

267 179 62
                                    

Öncelikle herkese merhabalar.. Acemi bir yazar olarak karşınızdayım.

Profesyonel bir yazar değilim kesinlikle, bir çok hatam da olacak biliyorum ama bunu birlikte atlatacağız diye umuyorum. Ben hata oranımı azaltırken siz de bana destek olup bu konuda bana yardımcı olacaksınız. Nasıl mı? Bol bol yorum yapsanız yeterli khvasvnsmdk.

Playlist:

"inna: Nirvana"
"Pink: Secrets"

Şimdi SEHRAN' ı okuma vakti!

İyi okumalar...

1. BÖLÜM: " GÖLGE."

Karanlık, beni içine çekiyordu. Durmadan kendi eksenimde dönüyordum ama hiçbir şey göremiyordum. Etraf zifiri karanlıktı, ay bile yoktu gökyüzünde. Titredim korkarak, nerede olduğuma dair en ufak bir fikrim yoktu. Gerçekten korkuyordum. Bilinmezliğin içinde yapayalnızdım, bu yalnızlıkla nasıl baş edecektim hiç bilmiyordum. Daha doğrusu baş edebilecek miydim? Muammaydı.

Sonra bir fısıltı duydum. "Gel,"

Dondum birden. Titremem şiddetlenmeye başladı. Bu sesin kime ait olduğunu bilmiyordum. Cinsiyetini bile seçememiştim. Kadın mıydı erkek mi? Anlamamıştım.

"Gel."

Tekrar duydum o tuhaf sesi. Bu ses iki cinsiyetin karışımından çıkıyor gibiydi. Daha çok titredim.

Lanet olsun! Çok korkuyordum.

Kollarımı bedenime sarıp gözlerimi sımsıkı yumdum. Altına girebileceğim bir yorganım yoktu, tek kaçış yolum buydu. Bir müddet olduğum yerde öylece gözlerim kapalı bekledim, ne yapabilirdim ki başka? Elimden bir şey gelmiyordu.

Sonra saçlarım önüme doğru meyletti, rüzgar savurmuşçasına. Ürkerek gözlerimi yavaşça açtım. Bir ışık arkamdan bedenime vuruyordu ve kendi gölgemi zeminde görebiliyordum. Ama...başka bir beden daha vardı gölgemin yanında.

Bir başka beden!

Nefesimi tuttum, şu an korkudan ölebilirdim. Allah'ım çok korkuyordum. Hiç böyle bir korku hissetmemiştim daha önce, kalbim güm güm atıyordu ama her an durabilirdi de.

Gözlerimi kocaman açıp o gölgeye odaklandım, kıpırdamıyordu. Kimdi bu, benimle derdi neydi?  Daha doğrusu ben neredeydim? Bu bilinmezlik silsileleri beni mahvediyordu, öldürüyordu. Bayılmak üzereydim. Dayanamıyordum.

Arkamdaki kişi -gölge- elini kaldırdı. Donmuş bir şekilde elini takip ediyordum, bana dokunacaktı o el. Bunu biliyordum. Ve elini bana doğru uzattı sakince. Gözlerimi korkuyla yumdum. Bana dokunmasını istemiyordum. İstemiyordum, istemiyordum!

Güçlü iki elin omzumu sarsmasıyla hızlıca gözlerimi açtım. Babam endişeyle bana bakıyordu.

"Asayra?" dedi. Yüzümü tarıyordu gözleri. "İyi misin?"

Konuşamadım. Hâla gördüğüm kabusun etkisindeydim. Korkuyordum.

"Kızım?"

Cevap vermedim, veremedim. Konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim. Dilim pelte kıvamındaydı.

Babam başka bir soru daha sormadan başucumdaki şifonyerin üzerinden bana bir bardak su uzattı. Bu hareketi dejavu hissi yarattı bende. Bunları daha önce yüzlerce kez yaşamıştık çünkü.

Kabuslar beni hiç terk etmiyordu, onlarla yaşamaya alışamamıştım ama. Alışılacak gibi değillerdi.

Nefes nefese bir şekilde yatakta doğrulup, sırtımı başlığa yasladım. Elim babamın uzattığı bardağa ulaştığında babam pürdikkat titreyen elime bakıyordu. Ellerim zangır zangır titriyordu. Bardağı elinden alıp kuruyan boğazımı ıslatmaya çalıştım. Suyun yarısı üstüme dökülmüştü ama bu umrumda bile değildi.

SEHRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin