8. BÖLÜM: "SAMİRA"

103 74 13
                                    

Keyifli okumalar...

8. BÖLÜM: "SAMİRA"

Onu inceledim.

Kısa boylu, zayıf ve sevimli bir hali vardı. Dudaklarındaki gülümsemesiyle gözlerimin içine bakıyordu. Neşeli birisi olduğu açıktı. Gülümsemesine karşılık vermeden boş gözlerle gözlerine baktım. Gülecek bir ruh haline sahip değildim, yapmacık tavırlar da bana göre değildi.

Elinde tuttuğu üstü bezle örtülmüş tabağı işaret edip konuştu. "Sana börek getirdim." Gülümsedi. "Hoş geldin kasabamıza."

Ona tuhaf tuhaf baktım.

Ürkek bir tavıra büründü. "Şey, ben Samira."

Bakışlarım değişmemişti.

Gülümsemesi yüzünde solarken "Rahatsız ettim galiba?" diye sordu.

Evet, bir hayli.

"Hayır,"dedim.

Gülümsedi tekrar.

Tanrım, ne çok gülüyordu.

Elindeki tabağı bana doğru uzatınca elimi kapıdan uzaklaştırdım ve tabağı elinden nazikçe aldım.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Ona baktım. Bana tüm seveceniğiyle bakıyordu, gidecek gibi değildi. Sanırım onu eve davet etmemi bekliyordu. Etmeli miydim?

Düşündüm. Küçük bir kızdı, bana zarar veremezdi. Biraz oturup gitse ne olacaktı yani? Bir şey olmazdı.

Geriye bir adım attım.

"Gelsene içeri."

Dişlerini göstererek güldü. "Tabii."

İçimden gözlerimi devirdim.

İçeriye girip kapıyı örttü.

Tabağı kaldırdım. "Mutfağa koyup geliyorum."

Başını salladı.

Arkamı dönüp mutfağa doğru adımladım. Üstümde hâlâ şort atlet kombini vardı, değiştirmem gerekiyordu. Bunu aklıma not ettim.

Mutfağa girdiğimde elimdeki tabaktaki böreklere bakmak için bezi üzerinden kaldırdım. Börekler muhteşem görünüyordu. Acaba kız mı yapmıştı bunları? Eğer öyleyse becerikliydi, tabi daha tadına bakmamıştım ama neyse...

Tabağı tezgahın üzerine koydum. Gözümü pencereye çevirdim. Dışarısı puslu bir havaya sahipti, bu kasabada hiç güneş görebilecek miydim, merak ediyordum.

Pencereye yaklaşıp temiz hava alma isteğiyle yanan ciğerlerim için camı araladım. Soğuk hava yüzümü yalayıp geçti. Titredim.

Gözlerimi yumup derin bir nefes çektim. Hava gerçekten mis gibiydi, ormanlık alandaydık sonuçta. Oksijen kaynağı...

Yüzüme bir damla düşünce gözlerimi biraz daha yumdum refleks olarak. Sonra araladım gözlerimi. Bir damla daha kondu yüzüme. Ve şimşek çaktı.

Aman Allah'ım.

Yağmur yağacaktı, çok severdim.

Altında ıslanmak istiyordum ama evden çıkmaya da korkuyordum. Bu kasabaya güven olmazdı, güvenmiyordum. Hem içeride misafirim vardı. Ne saçmalıyordum ben?

SEHRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin