Neyse artık +10 olmadı ama bekletmiyim sizi ben omu sonra halleder xdxd
JUSTIN BIEBER
Ne kadar yalnız bırakmak istemesemde gitmek zorundayım. Onun iyiliği için.
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum." Diye tekrarladı. Gözünden akan yaşlar şu anda onu ne kadar güçsüz göstersede o cidden güçlü bir kız. Her şeyin üstesinden gelebilir. Tıpkı o günkü gibi.
"Uyan artık melek. Onun sana ihtiyacı var. Her ne kadar burada olmasa da o seni bekliyor. Güçlü kal. Bak yalnız değilsin ben buradayım. Hep yanında olacağım. Yeter ki uyan."
O anki gücüyle elimi sıktı. Uyanıyor gibi bir hali vardı. Hemen hemşireleri ve doktoru çağırdım.
"O iyimi? Uyanacak mı?"
"Herşey yolunda, bugün gözlerini açar diye düşünüyoruz."
Tanrı'ya binlerce kez dua edip, tekrar yerime oturup onu izlemeye devam ettim. Uyanacak eminim. O çok güçlü.
"Ağlamanı istemiyorum artık, ben varım."
"Belkide mutluluk gözyaşlarımdır."
"Hep mutluluktan ağla. Ben olduğum sürece."
Başını sallayıp tekrar göğsüme koydu. Verdiği huzuru tekrar içime çekip veda etmem gerekiyordu.
"Gitmem gerek. Sende uyu. Yarın görüşürüz."
"Peki." Dedi bir eliyle göz yaşlarını silerek.
"İstediğin zaman ara, seni gelip buradan alırım. Anlaştık mı?"
"Anlaştık." Gülümsedi. Anlına bir öpücük kondurduktan sonra eve girmesini bekledim.
BERRY WANSON
İçimden birşey yemek gelmiyor. Tek dileğim olsaydı şu an Justin'in yanımda olmasını dilerdim. Israrla söylenen kahvaltı hazır sesine dayanamayıp aşağı indim.
"Ben yemeyeceğim. Afiyet olsun size."
Arkamı dönüp merdivenlerden çıkacakken babam konuşmaya başladı.
"Ben özür dilerim."
"Ne için baba? Vurduğun için mi. Saçmalama. İlkler unutulmazmış."
"Şu ana kadar bana sanki üvey bir evlatmışım gibi davrandınız. Sanki sizin gerçek çocuğunuz değilmişim gibi!"
Çiğnedikleri lokmalar birden boğazlarına dizilmiş gibi ikiside ökdürmeye başladı. Ne bu şimdi?
"Saçmalıyorsun Berry. Kendine gel." Dedi annem elindeki çatalı masaya bırakırken.
"Öyle düşünmeme yardımcı oluyorsunuz. Sizce saçmalık mı?"
Tam ağlayacakken durdurdum kendimi. Hızla odama çıkıp tekrar yatağa yattım ve battaniyeyi kafama kadar çektim. Neden hala böyle yaptıklarnı anlamıyorum. Bir anne her zaman kızına baskı yapmakyansa oturup onunla daha farklı konularda daha farklı şekilde konuşur. Ama benim annem sadece 'Berry böyle davranmalısın, Berry böyle giyinmelisin, Berry dışarı çıkma yasağın var, Berry arkadaşlarından hoşlanmadım.' Neden bir kez olsun arkadaşlarıma önyargıyla yaklaşmaktansa onları tanımaya çalışsa. Annemi geçtim. Babamda aynı şekilde. Bir vurmadığı kalmıştı onu da dün akşam yaptı zaten. Hah! Birgün şu evden gideceğim, o olacak. Onu istiyorlar.
Yastığımın altında duran telefonumu elime alıp saate baktım. 11:19. Acaba Justin uyanmış mıdır? Çok geç saatte geldi buraya. Belklde yorulmuştur. En iyisi rahatsız etmemek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Let You Go
FanficHer zaman yeni bir hayata başlamanın mükemmel bir sonuca varacağını düşünürdüm. Kocaman bir aşkın içinde kaybolup paramparça olacağımı değil.