Serhat yine Seline hafta sonu bir yerlere gidelim dedi, Selin Serhatı daha fazla oyalamayaçağı anladı ve hafta sonu için sözleştiler. Selin korkuyordu ya Serhat onu sevip sevmediği sorarsa diye sorarsa ne diyebilirdi ki evet demek istemiyordu ama yalan söylemekte istemiyordu, ve sonunda buluşacakları gün gelmişti Selin hem korkuyordu hem çok heyecanlıydı Serhata Selinden farksız değildi Seline kendisine karşı ne hissediğini merak ediyordu ve soracaktı içinden "ya beni hâlâ seviyorsa o zaman ben ne yapacağım" diye geçirdi. Serhat Seline mesaj attı
"Bir saatte senin evinin yakınındaki caffede ol" diye. Selin çok şaşırmıştı Serhat onu evini bilmiyordu ki
"Sen benim evi nerede biliyorsun" diye mesaj attı.
"Gelecek misin? Gel orada konuşuruz"
Selin Serhatın dediği caffeye gitti biraz bekledikten sonra Serhata gelmişti
Serhat: Slm. Nasılsın?
Selin: iyiyim sen?
Serhat: Ben de iyiyim
Selin: Sen benim evi nerede biliyorsun beni takip mi ettin?
Serhat: Gibi gibi merak etme evine gizlice girmem güven bana
Selin: Sana güvenmek mi?
Serhat: Evet niye güvenilmeyecek biri miyim?
Selin: İnsan kendisine yalan söyleyen birisine güvenebilir mi?
Serhat: Sana ne zaman yalan söyledim ki?
Selin: Önce hangisinden bahsetsem? Biz daha orta okuldayken sen gelip bana bir arkadaşım var seni seviyor dedin hatta o arkadaşının adı Emreydi. Sonra ben Emreyi gördüğüm de ona beni seviyor musun diye sorduğum da çocuk ne diyorsun gibisinden baktı, sonra sen bana gerçeği söyledin.
Serhat: Hatırladım sadece bir şakaydı o
Selin: Diğer yalanın da. Sivasın en kötü lisesini kazanmıştın ama sen bana Elazığ da bir lise de okuduğunu söylemiştin ben senin Sivasta olmadığını düşünmem için uzun bir süre amcan da kalmıştın, peki neden bana yalan söyledin diye sorduğumda bana ne dediğini hatırlıyor musun?
Serhat: Evet. Hayatımı sorgulayamazsın demiştim
Selin: O zaman ben senin hayatını sorgulamamıştım, sadece bana neden yalan söylediğini sormuştum, hatta konuşmamıştık uzun bir süre sonra sen gelip özür diledin ben de seni sevdiğim için affetmiştim.
Serhat: Peki beni hâlâ seviyor musun?
Selin: Neden soruyorsun?
Serhat: Hiç merak ettim
Selin: Etme boşver
Serhat: Tamam sen bilirsin.
Selin itiraf etmese bile Serhat hâlâ sevdiğini anlamıştı ama neden söylemediğini anlamamıştı daha önce kendisi gelip söylemişti.