Serhat Selini kırdığını anladı. Ertesi gün Serhat Selinden özür dilemek için yanına gitti.
Serhat: GünaydınSelin: Günaydın
Serhat: Nasılsın?
Selin: İyi.
Serhat: Ben de iyiyim sağol
Selin: Serhat ne diyeceksen de birazdan derse gideceğim.
Serhat: Dün çok üstüne geldim özür dilerim
Selin: Bir özür herşeyi unutturur mu?
Serhat: Selin gerçekten seni üzmek asla istemiyorum
Selin: İstemiyorsun ama üzüyorsun
Serhat: Bana kızgın olduğunu biliyorum
Selin: Hayır değilim sadece sana kırgınım. Ben derse gidiyorum görüşürüz.
Serhatın dersi bitmişti Selinle konuşmak istiyordu telefonla onu aradı ama ulaşamadı. Onun için endişeleniyordu Selin telefonunu kaptamazdı, belki evine gitmiştir diye onun evine gitti ama evinde de bulamadı, biraz bekledikten sonra kendi evine gitti.
Tuğba: Ne oldu?Serhat: Selin yok
Tuğba: Nasıl yok?
Serhat: Telefonu kapalı, evinde de yok
Tuğba: Belki bir arkadaşına gitmiştir telefonun şarjı bitmiştir olamaz mı?
Serhat: Olmaz! Fazla iyi düşünüyorsun.
Tuğba: Kötüyü çağırmıyorum senin gibi.