Medya: Sertap Erener - Aşk10 gün sonra
Karanlığa düşmüş masum bir güzel, onun etrafına koruma duvarları ören bir güçlü bir savaşçı. Güzelin neye ihtiyacı olsa savaşçı yerine getirir, güzel mutlu olursa o da mutlu olur. Savaşçı güzele aşık olursa güzel de savaşçıya aşık olur. Birbirini tamamlayan iki beden, tek bir ruh...
aylnyaYaşlı kadın yatağında sayıklarken Almira ne yapacağını bilemiyordu. Şifacının verdiği ilaçlar iyi gelmemişti ve durumu gittikçe daha da kötü oluyordu. Ağabeyi odada bir ileri bir geri yürürken o da çaresizce annesi yerine koyduğu kadına bakıyordu. Annesi yoktu onun sadece Zehra vardı. Zehra onu ve abilerini büyüten kadındı, hayatlarında yeri çok önemliydi. Ne yazık ki onun da vakti gelmişti, beyaz saçları, kırışıklıklarla dolu solgun yüzü bunun en büyük habercisiydi.
"Karşılık vereceğiz. Bize saldıran karanlığa karşılık vereceğiz, bizi bitirenleri biz de bitireceğiz." Ağabeyi öfkeyle konuşurken diğer kardeşleri onu onayladı. Karanlık yaratıklar adaya saldırmaya başlamışlardı. Başta onların gerçek olduğuna inanmamışlardı, bir gece Gül isimli genç kız kayboldu ardından her gece başka bir kız... Adaya saldıran karanlık varlıklar sadece genç kızları öldürüyorlardı. Tan kız kardeşinin de o kızlar gibi ölmesini istemiyordu. Adaya geldiklerinde onları tesadüfen gören Algan onları takip etmiş ve gizlendikleri sığınağı bulmuştu. Şimdi gidip onları öldürecekler ve hem kayıplarının intikamını alıp hem de Almira'yı korumuş olacaklardı.
Almira Tan'a sarıldı. "Lütfen gitmeyin abi, sizi de kaybedemem," diye yalvardı ama ağabeylerinin gitmelerine engel olamadı. Onlar gittikten bir süre sonra Zehra da son nefesini verdi ve Almira'yı yapayalnız bıraktı. O günden sonra da Almira için günler çok zor geçti. Adadaki insanlar eskisi gibi birbirlerine destek olmadıklarından Almira her şeyini kendi yapmak zorundaydı. Ne yapması gereken ağır işlerde yardım edecek bir erkek ne de üzüntüsünü paylaşabileceği bir kız arkadaşı vardı. Ağabeyleri gittiğinde karanlık varlıklar da adayı terk etmişlerdi. Bu yüzden insanlar onlar hakkında konuşuyorlardı.
Almira bundan sonra hayatının eskisi gibi olmayacağını biliyordu. O ağabeylerinden de umudunu kesmişti, onu bu adada yapayalnız bırakmışlardı. Bu yüzden gözyaşları içinde yasını tutarken yalnızdı. O kadar üzgündü ki artık kimsesinin kalmadığından emindi. Köydeki birkaç genç Zehra annesinin cenaze törenine yardım etmişti ama bütün yaptıkları ölünün cesedini gömüp oradan uzaklaşmaktı. O günden sonra da kimse Almira'yla konuşmadı o da kendisini gördüğünde yüz çevirenlerle bir daha konuşmadı.
Zehra'nın ölümünün üzerinden tam bir hafta geçmişti. Almira ormanda bulduğu meyveleri evine getirirken yüreği ağzındaydı. Yalnız kalıp insanlarla konuşmasa da vahşi bir hayvan tarafından öldürülmek istemiyordu. Üstelik bir hayvanla savaşamayacak kadar zayıflamıştı. Ormanda sadece kendisine iki gün yetecek kadar meyve bulabilmişti, onları da elbisesinin üstüne bağladığı örtüye doldurmuştu. Hızlı adımlar atarken örtüyü sıkı sıkı tutuyor bir yandan da üstüne atlayacak bir hayvan var mı diye etrafına bakıyordu. Bir hırıltı duyduğunda bahçeye çok az kalmıştı. Adımlarını hızlandırdı. Bahçenin kapısına birkaç metre kala bir şeyin peşinden geldiğini duydu. Ayağı takılıp düşme tehlikesi yaşadı ama son anda dengesini sağlayıp koşmaya devam etti. Bir şey onu belinden yakalayıp havaya fırlattığında Almira da elinde sıkı sıkıya tuttuğu örtünün üstü açıldı. Meyveler havada uçuşurken siyah bir gölge ağaçların arasından fırladı. Gölge Almira'yı havada yakaladığında o da panterin yüzünü gördü ve o an ölümünün o panter yüzünden olacağını anladı. Panter yere bastığında Almira'yı yavaşça yere bıraktı ve vahşi bir kaplan pantere saldırdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/46005501-288-k733014.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN VE GÜL
Romance"Sana ihtiyacım var, " dedi fısıltıyla. "Yanımda olmadığında bu karanlığın içinde kayboluyorum." O kadar çaresiz görünüyordu ki içimdeki, ona yardım etme isteğine engel olamıyordum. Onun mavi gözlerindeki umut biraz önce siyah bir yıkımdı. Eğer bu u...