MAVİ DÜŞLER

sevgili olmuşlar

Bölümü rüyamda gördüm .İyi okumalar.

Sabah James'in öpücükleri ile uyanmayı isterdim. Ama pencereden giren iğrenç güneşle güne merhaba dedim.Aslında çarşaf i yüzüme kadar çekip uyuyabilirdim ama bu gün James ile sinemaya gidcektik. En azından öyle umuyordum...

Telefonu elime alıp kızlara mesaj attım. Tabii ki de cevap gelmedi! Hepsi tatildelerdi... Ben de işte evde bungee jumping yapıyorum. VER İS DI ADALET?

Kızlardan cevap gelmeyeceğini anlayınca onların ilgisini çekecek bir konu buldum... Evet evet James ile çıktığımızı yazıp yolladım.

Saniyesinde mesaj geldi. Hayır önce mesaj gidecek sonra mesajı okuyacaksın sonra cevap yazacaksın ,sonra da o mesajın gitmesini bekleyeceksin. O kadar da hızlı olunmaz canım modemin yanında mı yatıyorsunuz. Gerçi biz fakir insanlar değiliz-değilmişiz.... İnternet paketleri vardır...

Tabii götlük değil mi cevap vermedim. Gözde olmak bunu gerektirir!

Tataktan kalkıp banyoya gittim. Tabii üstüme bornozumu giymiştim. Yine de beni böyle biri görse iyi olmazdı. Onun için acele ediyordum.

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Banyodan çıktıktan sonra üstümü giyinip James'in odasına gittim. Kapıyı iki kez tıklatıp sesi beklemeden içeriye girdim. Aslına bakarsan biraz hüsrana uğramıştım.

En azından yarı çıplak bir James bekliyordum. Ama o yatakta kardeşine sarılmış uyuyordu...

Gerçi bu görüntüye de şükretmek gerekiyordu. Çünkü şu an çok tatlı duruyorlardı.

Dayanamayıp gidip James'in burnunu öptüm. Ağzında İngilizce bir şeyler geveledi. Sanırım küfür de içeriyordu. Rüyasında Ash'e küfür ettiğini hayal edip gülümsedim.

Sonra yüzünün çeşitli yerlerine-dudaklarına değmemesi için özen gösteriyordum- öpücük kondurmaya başladım.

James ani bir şekilde kafasını yastıktan kaldırdı ve dukaklarımız buluştu. Ben olayın şoku ile öylece kala kaldım. Sanırım James halinden memnundu çünkü hiç kıpırdamıyordu. James'in yanında kıpırdanma olunca kafasını o tarafa doğru çevirdi ve bende hemen doğruldum.

Jessica uyanmıştı. Bir James'e bir bana bakıyordu. Ama benim aklım sadece "yanlışlıkla" öpüştüğümüz kısmı görebileceğindeydi...

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

James ile Aynı Yıldızın Altında'ya iki bilet alıp sinema salonuna doğru ağır adımlarla yürümeye başladık. Sabahta Jessica bizi görmemişti. Yani hayatım yine monoton. Ama James ile de şu dudak çarpışma olayını konuşmamıştık. Zaten her göz göze geldiğimizde kızarıyordum. O da kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu. Ona bakmadan nasıl anlıyorsun dersen eğer

ağızından kıkırtı çıkıyordu hep.

-----

Aklıma çok kötü bir fikir geldi. Sevgililer sinema salonunda hep ö...

Hayır! Bunu yapamayacağım.

-James hadi D&R gidelim çok güzel kitaplar gelmiş. Hem oyun,film filan da alırız.

-Ya off Gözde yürü salonda oturup filmi bekleyelim.

-Hayır. Sonra da GS store gireriz. Daha sonra matrak. Öyle alışveriş yapmam gerek James giyecek hiçbir şeyim kalmadı. Şu üstümde ki yırtık kota baksana. Giye giye eskimiş...

-Ama filme geç kalacağız Gözde!

-Yarım saat var.

Dedim ve James'i elinden tutup sürüklemeye başladım. Sonra elini tuttuğumun farkına vardım ve cool diye umduğum bir hareketle elini bıraktım.

James: Niye elimi bıraktın?

No nO NO . "Elimi bırakan eldir!Benden saymam bir daha" demen gerekiyordu şirin çocuk. Tabii sende haklısın. Aklın güzelliğine kaymış.

-Bilmem. Annem hariç kimsenin elini tutmadım doğru dürüst bir garip oldum. Yani bir de ilk kez sevgilisi olunca insanın ne yapacağını şaşırıyor...

-Ben kimse miyim Gözde?

-Ya James saçmala ya. Ben birden öyle ... Offf.

Elini tuttum ve yürümeye başladık.

D&R dan kulaklık, Beni şeç, Karanlığın kızı,Şehvet, Alaska'nın Peşinde ve Melek'i alıp çıktık.

Ama bir sorunumuz vardı. Filme sadece 5 dakika kalmıştı ve James filme girmekte oldukça ısrarcıydı. Aslında ben de bu filmi izlemeyi çok istiyordum ama işte yani sonuçta yanımda sevgilim vardı ve... ve yani sevgililerin sinemada ne yaptıklarını hepimiz görmüşüzdür.

Offf kışta da değildik ki iç sesimi uyandırıp onunla konuşayım...

Belki çocuğun aklından hiç böyle şeyler geçmiyor. Belki sen fesatsın Gözde!

Sinema salonuna sonunda girebilmiştik. Hayır anlamıyorum ki neden en arkada ve köşedeydi yerlerimiz?

James'i durdurdum.

-Neden burada oturuyoruz? Bak bu orta taraf boş hadi oraya geçelim.

-Ya Gözde saçmalama . Sen filmi izlerken ben uyuyacağım. Ondan en arka ve köşede yerlerimiz.

FESAT BEN!

////////////////////////////////////////////////////////////

Sinema salonundan çıkarken hala ağlıyordum. Tamam kitabını okumuş olabilirdim ama sonuçta o Gus. Ölmemeli ben Jamesten ayrılıp onunla çıkma hayalleri içerisindeydim..ç

Hayallerim o kadar hijyenik ki hep suya düşüyor...

-Gözde yeter ama . Gerçekte olsa bu kadar üzülmezsin.

-Saçmalama. Tabii ki üzülmem desem yalan olur.

James bana sarılıp bıraktı ve konuşmaya başladı...

-Eğer gerçeklerin güzelse bir film bu kadar ağlatmamalı seni.

////////////////////////////////////////////////

Takside James'e mesaj gelmişti annesinden. Bizim evdelermiş. Yani anne ve babım kaldığı evde. Oraya gitmemiz gerekiyormuş... Aile işleri falan felan...

Kapıyı çaldık ve annem sarı elbisesi ile bizi karşıladı.

-Hoşgeldiniz çocuklar. Hadi içeriye gelin.

kendimi amerikan filmlerinde hissetmedim değil!

İçeriye geçtik , biz hırkalarımızı çıkarırken bir kez daha kapı çaldı. Bundan sonrası yavaş çekim..

Annem kapıyı açtı.

Kapıda 4 tane sırıtan ama bir o kadar da şaşkın ve kırırmış olan kızla karşılaştık.

Güllü: Elif teyze ! Hayırlı olsun James ile Gözde sevgili olmuşlar...

Umarım beğenmişsinizdir...