someone you loved • dojae

11

2 Ekim 2018

Elinde tuttuğu steteskopu sevgilisinin çıplak teninde biraz daha aşağıya indirdi Jaehyun. Soğuk alet gezdiği yerleri gıdıklıyor olacak ki, yatakta olan siyah saçlı çocuk durmadan kıkırdıyordu. Dünyanın en güzel sesi Doyoung'un gülüşüydü ona göre, kalp atışlarından sonra tabii.

" Ah, buldum! "

Kulağına ulaşan ritimle gülümsedi kahverengi saçlı çocuk. Sevgilisinin dudaklarında hâlâ ölmemiş kıkırtılar dans ediyordu. Kafasında sarılı olan koca bandaja ve zayıflamış yüzüne rağmen hâlâ ilk gördüğü zamanki kadar güzeldi. Hâlâ nefesini kesecek kadar güzeldi.

" Bugün not almayacak mıyım? "

Gözlerini hala kıkırdayan çocuğa çevirdi Jaehyun. Dudaklarında mûzip bir sırıtışla yüzüne eğilip, dudaklarını sevgilisine uzattı.

" Ödememi yap, sonra. "

Çökmüş yanaklarını somurtkan bir şekilde şişirdi. Yine de hayır diyemedi sevdiğine ve kendi çatlak dudaklarını, özenle nemlendirilmiş şeftali kokan dudaklara yasladı. Çekildi. Bir süre gözlerine baktı ve sonra bir daha öptü sevgilisini. Bu sefer daha uzun tuttu dudaklarını dudaklarının üstünde.

Tekrar çekildiğinde yanakları al al olmuştu. Karşısındaki çocuğun da öyleydi. Kamera ile izlenen bir yerde öpüşmek tabii ki heyecan vericiydi, yine de bu utanmadıkları anlamına gelmezdi.

Beyaz çarşafların üzerine bırakılan yeşil not kağıdını alıp açtı. Kahverengi saçlı olan çocuğun sevgi dolu gözlerine son kez bakarak küçük notu okudu. Bir gün bile aksatmamıştı Jaehyun notlarını. Doyoung da hepsini saklamıştı. Bıkmadan usanmadan bazen sevgilisinin bizzat kendisi verdiği, bazen ise yastığının altına veya notlarının üstüne yağıştırdığı ufak notların hepsini saklamıştı.

Okumayı bitirince parmağında olan altın renkli yüzüğüne baktı. Aynısından sevgilisinin yüzük parmağında da vardı. Bu onların birbirlerine verdikleri sözdü.

Hastaneye yattığı günün ertesi günü Jaehyun bütün arkadaşları ile bir odasını basmış, her yeri balonlarla donatmıştı. Çatlak sesi ile sevdiği şarkılardan birkaçını söyledikten sonra yatağının önünde çökmüş, bu yüzükle bir ona evlenme teklifini etmişti. Evet demişti Doyoung, bir saniye bile durup düşünmemişti.

O akşam Jaehyun sevgilisinin doktorundan bir ricada bulunmuş, sonrasında 306 numaralı odanın önüne elinde küçük bir hafıza kartı ile gelmişti. Titreyen elleri ile telefonunun kapağını açıp, acele acele hafıza kartını yuvaya soktu. Telefonunu açtıktan sonra müzik kısmına girip, kulaklıklarını kulağının en iç kısmına iterek sesi köklemişti. Şimdilik güvendeydi. Sevgilisi beyaz kapının arkasında uyuyor, kalbi ise hâlâ atıyordu. İkisi de şimdilik güvendeydi.

Çok güzelsin, biliyor musun? Daha geçen gün hemşireleri senin hakkında konuşurken bastım. Onların önüne çıkıp, " O konuştuğunuz çocuk benim sevgilim. " dedim gururlu bir şekilde. Kocam demedim henüz, evlenmiş sayılmayız. Yine de buradan çıktığında düğün salonu hazır bir şekilde bizi bekliyor olacak sevgilim. Çabucak iyileş. Seni seviyorum.