MOON SCHOOL#Özel Güçler Serisi(İlk Kuşak)-ASKIYA ALINDI-

SU

Bölüm Şarkısı: Serena-Safari

Yaşlı adam tekrar bindi siyah jeepine.

Yaptığı işi seviyordu. Nasıl sevmezdi ki?

Geldiği yeri inceledi kahverengi gözleriyle.Okyanusun yanında bulunan tek katlı bir evdi burası.Etraf ıssızdı. O evden başka ev yoktu buralarda.

Yaşlı adam kapıyı açtı ve indi arabadan. Sakin adımlarla evin kapısının önüne geldi.

Kapı zilini çaldığında içeriden duyulan sesler kesildi.

Kapı açıldığında karşısında 35-40 yaşlarında bir kadın gözüktü.

Kadının kahverengi saçları omuzlarına geliyordu. Siyaha yakın koyu kahverengi gözleri yaşlı adamı inceliyordu.

"Ne istemiştiniz beyefendi."

Sesi hafif titrek çıkmıştı. Anlamıştı çünkü neden geldiğini yaşlı adamın.

Yeğenini alacaklardı.

Tam o sırada kadının arkasında bir kafa gözüktü. Kahverengi saçları alnına dökülüyor, mavi gözleri merakla yaşlı adama bakıyordu.

Yaşlı adam gülümsedi.

"Onun hakkında konuşacağım."

Kadın irkildi. Hızlıca kapıyı kapatmaya çalıştı ancak yaşlı adamın refleksleri hızlıydı.

Kapıyı tuttu ve bir ayağını kapıyla duvarın arasına koydu.

"Hanımefendi ne diyeceğimi bilmiyorsunuz. Lütfen ilk beni dinleyin."

Kadın her ne kadar istemese de bu durumu kabullendi ve kapıyı açtı.

Yaşlı adam ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdi.

Beyaz bez koltuklardan birine oturdu ve kadının da oturmasını bekledi.

" Öncelikle küçük beyefendinin adı nedir?"

Kadın derin bir nefes çekti ciğerlerine. Korkuyordu. Şu hayattaki tek varlığıydı o.

"Jason Morgan."

Yaşlı adam tekrar gülümsedi. Şu sıralar çok fazla gülümsüyordu.

"Deniz savaşçısı." diye mırıldandı sessizce.

"Gelelim asıl konuya. Biz Moon Laboratuvarından geliyoruz. Özel yetenekleri olan kişilerin güçlerini geliştirebileceği bir okulumuz var. Ve Jason'ı oraya götürmek istiyoruz. Merak etmeyin istediğiniz zaman gelip görebilirsiniz."

Kadın duraksadı. Yaşlı adamın yeğenini zorla götüreceğini düşünmüştü. Adama nedensizce güvendi. İyi birine benziyordu. Ayrıca Jason'ın suyu ne kadar sevdiğini biliyordu. Ve eğer annesi burada olsaydı teklifi kabul ederdi. Ona da bu teklifi kabul etmek düşerdi zaten.

"Peki, kabul ediyorum."

Jason yanlarına geldiğinde merakla teyzesine baktı.

"Neyi kabul ediyoyşun teyze?" 

Kadın içindeki hüznü kalbine sakladı. Yüreğinin boş bir odasına bir süre sonra açılmak üzere kapattı.

Koltuktan kalktı ve yeğeninin önünde diz çöktü. Tombul yanaklarını avcuyla okşadı.

"Bebeğim çok seveceğin bir yere gidiyorsun."

Küçük çocuk heyecanla kaşlarını kaldırdı.

"Neyeye?"

5 yaşında olmasına rağmen 'R'leri 'Y' olarak söylüyordu. Ve bu ona inanılmaz şirin bir hava katıyordu.

"Suyla oynayacağın bir yere."

Küçük çocuk o kadar heyecanlıydı ki hızlıca teyzesine sardı minik ellerini.

Sonra da yaşlı adama döndü.

"Ne zaman gidiyoyuz?"

Yaşlı adam küçük çocuğun kadifemsi saçlarını okşadı.

"Hemen ufaklık."

Yaşlı adam ile küçük çocuk el ele arabaya bindiler ve gözden kayboldular. Arkalarında da hıçkırarak ağlayan hüzün ve acı dolu bir kadın bıraktılar.