MOON SCHOOL#Özel Güçler Serisi(İlk Kuşak)-ASKIYA ALINDI-

ATEŞ

Bölüm Şarkısı: Clean Bandit-Solo (feat. Demi Lovato)

Yaşlı adam bulunduğu yere tekrar göz attı. Ardından hemen yanında oturan ve meraklı gözlerle dışarıyı süzen asistanına baktı.

"Doğru yer olduğundan emin misin?"

Asistan başıyla onayladı.

"Evet efendim eminim. Tam 3 kez doğruladım."

Yaşlı adam başıyla onayladı ve arabadan indi.

Geldikleri yer bir dağın alt kısımlarında bulunan mağaraydı. Geniş bir mağaraydı ama. Ormanın hemen arkasında kalıyordu.

Korumalar herhangi bir tehlikeye karşı yaşlı adamı korumak için önden mağaraya girdiler.

Mağaranın içinde yapraklardan bir yatak, bir çok kez yakılmış kamp ateşi ve yemek artıkları.

Yaşlı adam derin bir nefes aldı. Bu zor olacak diye geçirdi içinden.

Yapraktan yapılma yatağın-ki yatak demeye bin şahit ister- hareket ettiğini fark edince konuşmadan önce boğazını temizledi.

"Küçüğüm, senin özel yeteneklerinin olduğunu biliyoruz ve seni onları geliştirebileceğin bir okula götürmek istiyoruz eğer izin verirsen."

Yapraktan yapılma yataktan gelen hışırtılar dikkat çekti.

Yaprakların arasından bir kaç tutam turuncu saç göze çarptı. Ardından mavi meraklı gözler girdi işin içine.

Yaşlı adam küçük çocuğa sevgi dolu bir gülümseme gönderdi.

Küçük çocuğun gözleri hırçın bakıyordu.

Yaşlı adam o an anladı.

Çocuk terk edilmişti.

Çocuğun üzerine giderse onu korkutacağını bildiğinden dizlerinin üzerine çöktü ağır ağır.

Başını arkaya çevirdi ve korumaların gidin işaretini verdi.

Sonra tekrar küçük çocuğa döndü.

"Burada tek başına mı yaşıyorsun?"

Küçük çocuk 6 yaşındaydı ancak oldukça zekiydi ve ailesi olmasa bile şu ana dek hayatta kalabilmişti.

Uzun kirpiklerinin arasından dik dik yaşlı adama bakıyordu.

Amcası onu 4 yaşındayken ateşi kontrol edebildiğini fark edince bu ormana getirmiş ve oyun oynama bahanesiyle küçücük çocuğu vahşi doğada tek başına bırakıp arkasını dönmeden gitmişti.

Küçük çocuğun içinde kin ve nefret duygusu vardı yine de. Küçük olabilirdi ama anlıyordu nihayetinde.

Küçük çocuk soruya kafasını sallayarak yanıt verdi.

Yaşlı adam onu anladığını fark edince derin bir nefes aldı.

"Peki güçlerini geliştirmek ister misin çocuğum?"

Küçük çocuğun içinde biriken kin ve öfke yavaş yavaş yer yüzüne çıkmaya başlıyordu.

Başına ne geldiyse bu özel güçlerden geliyordu zaten. Bir de onu geliştirmek mi isteyecekti?

Küçük çocuk güçlerini kontrol edemiyordu. Ancak güçlerini ortaya çıkaran en büyük etken kin ve öfkeydi.

Küçük çocuk sinirle ayağını yere vurdu. Göz rengi saniyeler içinde maviden yerini kırmızıya bırakmıştı bile.

Saçları elektriklenmiş gibi uçuş aya başladığında yaşlı adam kendini korumak için hiç bir şey yapmadı.

Aksine küçük çocuğa daha da yaklaştı.

"Kendini kontrol et küçüğüm. Öfkenin bedeninin kontrol altına almasına izin verme."

Küçük çocuk bu sözleri işitince büyük bir şaşkınlık yaşadı.

Öyle ki, yaşadığı şaşkınlık öfkesini unutturdu bedenine.

Bu taşlı adam şuan bedeni ateşlere yandığı halde korkmadan ona yaklaşan ilk kişiydi.

İlk defa böyle sözler duymuştu birinden. Kin güttüğü minik kalbi bir anda derin bir sevgi beslemeye başladı karşısındaki yaşlı adama.

Küçük çocuk bulunduğu yerden korkarak çıktı.

Yaşlı adam bunu fırsat bilerek küçük çocuğu incelemeye başladı.

Üzerinde sadece eskimiş, yırtılmış ve kirlenmiş pantolonu vardı. Üstünde ise oldukça eskimiş bir ceket vardı.

Yaşlı adam gülümseyerek kollarını açtığında küçük çocuk heyecanla karışık gerginlik içerisinde yürümüş en sonunda yaşlı adamın sıcak kolları arasında yerini almıştı.

Küçük çocuk anne ve babasını hiç tanımamıştı. O yüzden anne baba sevgisi nedir bilmezdi. Ancak şuandan itibaren en iyi bildiği duygulardan bir tanesi huzurdu.

Yaşlı adam küçük çocuğa bir kaç dakika sarıldıktan sonra geri çekilmiş ve çocuğu kucağına almıştı.

Mağaradan çıktıktan sonra arabaya bindiler. Küçük çocuk arabaya bindiğinde hızlıca yaşlı adama sarılmıştı.

Yaşlı adamsa bir kolunu onun omzuna attığında aklında merak ettiği bir şey vardı.

"Adın ne senin ufaklık?"

Küçük çocuk yutkundu. Oldukça uzun bir süredir ses tellerini çalıştırmamıştı.

"Evan Phaedra Jones"