11:Ya Hep, Ya Hiç

72 4 16
                                    

Şuan nerede miydik? KARAKOLDA! Tanrım! Barın sahibi David ve Justin'den şikayetçi olmuştu ve şuan gecenin bir yarısı olan saat 3.00'te karakolda Justin'in çıkmasını bekliyorduk. Scooter hemen gelmişti ve şuan barın sahibinin bu gece olan kaybını karşılamak için uğraşıyordu. Justin'in yaptığı bu saçmalık aynı zamanda da çoktan gündeme oturmuştu.

Yanımda oturan Ryan oflayarak geriye doğru yaslandı.

  "Justin ona neden saldırdı aklım almıyor.!" dedi sakinliğini koruyorak.

"Umarım eski haline dönmez." dedi Chaz kısık ses ile.

"O David." dedim tepkisiz bi şekilde.

"David kim?" dedi Chaz hemen. Onlara yaşadıklarımı anlatmaya başladım pür dikkat beni dinlemişlerdi. Ve ben anlatırken yine gözyaşlarına boğulmuştum. Onlar beni sakinleştirmeye çalışırken karşıdan elini kolunu sallayarak gelen Justin'i gördüm.

Nasıl bu kadar rahat olabilirdi. Ayağa kalkıp ona doğru yaklaşmaya başlayınca sırıttı ve kollarını ona sarılmam için iki yana açtı. Onu geri çevirmeden hemen kollarının arasına girdim.
 
Yine aynı şey olmuştu.. Her ona sarıldığımdaki gibi yine kendimi güvende hissetmiştim. Tuhaf hissettiriyordu. Çok fazla tuhaf.. Yani sanki o olmazsa dımdızlak ortada kalacakmışım gibi geliyordu.

Saçlarımı okşayıp başıma içten bir öpücük bıraktı. Başını saçlarımın içine gömdü ve derin bir nefes aldı. Ağzımdan istemsizce bir hıçkırık kaçtı. Göz yaşlarım akarken o kollarını belime daha sıkı sardı.

"K-korktum.. Bieber ç-çok korktum.. 2014'teki gibi b-bir şey yaşayacaksın diye çok korktum." dedim hıçkırıklarımın arasından. Ellerini omzuma koyup benden ayrıldı ve daha sonra bir elini yanağıma yerleştirdi.

"Ağlama Annie.." dedi kısık çıkan sesiyle. Ona baktığımda gözlerinin kırmızı olduğunu fark ettim. Çok yakınımdaydı ve ben böyle duygu yüklüyken bu şekilde yakın olması hiç iyi değildi.
 
Arkadan gelen Ryan'ın öksürme sesi ile o yana döndü. Onlarlada küçükçe kucaklaştıktan sonra çıkışa doğru ilerlemeye başladık. Tam çıkacakken arkamızdan gelen ses bizi durdurdu.

"Annie.!" bu David'in sesiydi. "Yeni sevgilin ve sen benden kurtulamayacaksınız." diye bağırdı içindeki tüm nefreti kusarmışçasına. Benim bir şey söylememe fırsat vermeden Justin konuştu.

"Elinden geleni ardına koyma David." dedikten sonra dönüp elimi tuttu.. Bi saniye. NE? ELİMİ TUTTU. PARMAKLARINI PARMAKLARIMA KENETLEDİ?!

ŞUAN KAPIYA DOĞRU İLERLERKEN ELİMİ TUTMUŞTU. O kadar sıkı tutuyordu ki.. İkiletmeden elini bende tuttum.

Ve kaç yıl önce olduğu gibi yine o karakol kapısından çıktı. Bi ton çığlık kargaşa ile arabasına bindi.. Yine yenmişti önündeki engeli.. Çünkü o Justin Bieber'dı.

***

Herkes evine dağılmıştı. Bende şuan Justin'in salonundaki büyük L koltukta oturmuş öylece karşıya bakıyordum. Ağlamıyordum ama sanırım bir çeşit şoktaydım. Bu gece Justin'de kalıcaktım.. Sadece bu gece değil. David ortadan yok olana kadar.. Bu Justin'in kararıydı ve tek kalmamı istemiyordu.
  Yanımda hareketlilik hissedince o tarafa döndüm. Justin tam dibime oturmuş benim yaptığım gibi karşıyı izlemeye başlamıştı. O da ister istemez şoka girmişti. Yani eminim ki yeniden 2014'te yaşadığı şeyler aklına gelmişti.. Bu zordu onun için, yeniden o karakol ortamına girip yeniden o kadar gürültüden çıkmak... Yaşadıkları kolay değildi.

Ben onu incelerken bana baktı. Hiçbir şey söylemiyorduk. Sadece durmuş dolu gözleri ile bana bakıyordu. Daha fazla beklemeden geriye yaslanıp ona sarılıp kafamı göğsüne yasladın. Yeniden gözlerimin yandığını hissettim. Daha sonra başımda bir el hissettim. Yavaşça saçlarımı okşuyordu.

"Seni ağlarken görmeye dayanamıyorum." dedi kısık ses ile. "Sen üzüldüğünde neden hep kalbimde bir sızı oluşuyor Annie? Neden senin göz yaşların bana bu kadar acı çektirtiyor?" diye devam etti kısık sesiyle. Kafamı kaldırıp ona baktığımda çok yakındık.

"İnan bana o dediğin şeyler banada oluyor.."dedim bende kısık sesimle.. Yüce Jerry aşkına çok yakındık.." Senin aklından geçecek olan her kötü düşünce ya da aklına gelecek her kötü anın ile üzüleceksin diye o kadar çok endişeleniyorum ki.. "ben bunları söylerken tek elini kaldırıp yanağıma getirmişti. Diğer eli iste belimi sıkı sıkı kavramıştı.

" Hep yanımda olmanı istiyorum. "dedikten sonra gözlerinin dudaklarımın üzerinde olduğunu fark etmiştim.. Gittikçe daha da yaklaşmıştı, gittikçe belimdeki eli dahada sıkılaşıyordu, gittikçe nefeslerimiz birbirimizin yüzünde daha da çok hissediliyordu ve... Dudaklarımın üzerindeki yumuşak dudaklar.. O kadar mükemmel bir şekilde dudaklarımın üzerinde hareket ediyordu ki.. Hala şok olmuş bir şekilde duruyordum. Karşılık vermeli miydim?

Ya hep, ya hiç Annie.. Ya hep. Ya hiç..

BAŞINDA ACAAYİP SAÇMALADIM AMA SONUNU RAUF & FAİK DİNLEYEREK YAZDIM DİYE ERİDİM RESMEN. HADİ OY VE YORUM HADİ HADİİİ 💜

Real Jelieber \\ JB & Belieber Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin