6:Güvenlik Sorunu!

80 8 2
                                    

Gece ağzımın kuruması ile uyanmak zorunda kalmıştım. Ameliyattan sonra su tüketimim artmıştı. Doktor zaten bunun olması gerektiğinide söylemişti. Normalde çok su içen biri olmadığımdan bu bana fazla gelmişte olabilir.

Komodinin üzerinde duran bardağıma su doldurup içerken aşağıdan gelen kırılma sesi ile irkildim. Bu da neydi böyle? Yatağımdan yavşça kalktım ve odadan sessiz bir şekilde çıktım. Merdivenlere yaklaşıp aşağıya göz gezdirdim tam inecekken aşağıda gölge görmemle geri adım atacaktım ki bir bedene çarpmam ile çığlık atmam bir olmuştu diyemiycem çünkü bir el ağzımı kapatmıştı.

  "Sessiz ol Annie!" diye kulağıma fısıldayan kişinin Justin olduğunu anlayınca rahat bir nefes aldım. Elini ağzımdan çekince dönüp ona baktım.

  "Ju.. Justin. Aşağıda birileri var." dedim titreyen sesimle.

  "Farkındayım. O yüzden buradayım zaten. O kırılma sesini bende duydum. Şimdi tek yapman gereken sessiz olmak. Ben aşağıya bakıp geliyorum." diye fısıldadı tam gidecekken onu kolundan tutup engelledim.

  "Hayır Justin bu tehlikeli olabilir buna izin veremem." dedim kafamı aceleyle iki yana sallarken.

  "Endişelenme Annie sadece bakıp gelicem. Evin etrafında güvenlikler var birinin girdiğini sanmıyorum." dedi omzuma dokunarak. Kalbim onun yanındayken hızlı atıyordu bir de korku eklenince bu duygu katlanılmaz oluyordu.

  "Bende geleceğim itiraz istemiyorum Justin. Seni yalnız bırakamam." keyifsizce tuttuğu nefesini verdi.

  "Peki ama sakın benden bağımsız hareket etm-"

  "Bieber..." diyen birisi ile Justin'in sözü yarıda kalmıştı. Ses merdivenlerin başından geliyodu. O tarafa döndüğümüzde bize sırıtarak ful siyah giyinmiş birisini gördük. Justin'in korumasıdır diye düşünürken Justin'in beni arkasına almasıyla koruma olmadığını anladım.

  "Sende kimsin?" diye sordu öfkeyle Justin.

  "Bunun ne önemi var sayın piç kurusu? İlk denemede ucuz kurtulmuşsun gördüğüm kadarıyla." derken yan bi şekilde pisçe sırıttı.

  "Beni vurmaya çalışan sendin.." dedi Justin şaşkınlıkla.

  "Ahh çok zekisin Bieber. Bunu nasıl anladın?" dalga geçiyordu.

  "Ne istiyorsun buraya nasıl girebildin?" derken aşağıya doğru adımladı. Bende peşinden gittim hemen ve onu durdurup kulağına fısıldadım.

  "Justin gitme bu çok tehlikeli." dedim koluna sıkı sıkı sarılırken. Elini kaldırıp kolunun üzerindeki elime koydu ve baş parmağı ile okşadı. Bişey demedi ama demek istediği şeyi anlamıştım. Sakin olmalıydım!

Karşımızdaki adam küçük bi kahkaha attı. "Bu sefer seni kim kurtaracak Bieber? Buradayım. Arkandaki kız mı kurtaracak? Kolay iş onu vurduktan sonra senide vurabilirim ne de olsa. Bieber senden NEFRET ediyorum. Kendini beğenmiş piçin tekisin." Artık sabrım taşmıştı ve hemen Justin'in kolundan çıkıp. Hızla aşağıya adımladım.

" Ne saçmalıyorsun sen? Paranoyaklaşmış bir hater mısın? Amacın ne? "diye bağırarak aşağıya inerken benden ikisininde böyle bir hareket beklemediği açıkça belliydi. Adamın bu şaşkın halinden yararlanıp kafasındaki hafif uzun saçları tutup kafasını aşağıya doğru ittim ve dizime ağır bir darbe vurmasını sağladım. BU CESARETİM DE NE BÖYLE! Justin hemen arkamdan gelip beni belimden tutup çekecekti ki adam çoktan kendini toparlamış beni kendine çekmiş ve silahı kafama doğrultmuştu.

  "Bu ne cesaret küçük hanım? Ona çok fazla değer veriyor olmalısın. Ama o bu değere layık değil?! HİÇ BİRİNİZ BUNUN FARKINDA DEĞİLSİNİZ.!" şuan babamın beni zorla gönderdiği dövüş kulübüne minnettardım. Adamın midesine sert bir şekilde dirseğimi geçirip o iki büklüm olurken havadaki elinden silahı almıştım. Silahı alırken havaya boş ateş etmişti. Sesden iki saniye sonra evdeki tüm ışıklar yandı ve güvenlikler koşuşarak etrafa doluştu ben silahı gelen güvenlikçiye verirken Justin çoktan yanıma gelmişti. Sıkıca bana sarıldı.

  "Aman tanrım Annie bunu benim yapmam gerekirdi! İyi misin? Tanrı aşkına bu cesarette neyin nesi?" dedi benden ayrılırken. Bana baktığında gözleri aşağıya kaydı. "Annie aman tanrım! Hey biri ambulansı çağırsın! Hemen!" diye teleşla bağırırken karnımdaki acının yeni yeni farkına varıyordum. Dikişlerimin olduğu bölge kan içindeydi. Daha sonra karnıma daha beter ve aniden saplanan yeni acıyla gözlerim kararmıştı. Dikişlerimi patlatmıştım!

💜👑💜

Gözümü açtığımda hastahane odasında olduğumu anlamam birkaç saniyemi almıştı. Neler olmuştu öyle? Başımı döndürüp sağ tarafıma baktığımda koltukta telefonunu inceleyen Justin'i görmüştüm. Ona baktığımı fark etmiş olmalı ki bana kafasını çevirdi.

  "Annie.." kalkıp yanıma geldi ve baş ucuma oturdu. " Hepimizi çok korkuttun." gözleri şişmişti. " Doktorla konuştum uyandığında gidebileceğimizi söylemişti ama istersen ve kendini iyi hissetmezsen burada kalabiliriz. Bu arada o piç kurusu artık ellerinde. Yani yakalandı. Sana çok şey borçluyum Annie. Eğer orada olmasaydın belkide gerçekten vurulacaktım sana minnettarım. " diye konuştu yumuşak bi sesle.

" Bana hiçbir şey borçlu değilsin Justin unut bunu. "dedim gülerek." Hem çıksak iyi olacak kendimi iyi hissediyorum. " diye ekledim.

" Peki.. "diyip kafasını onaylar gibi salladı.

Tüm işlemleri hallettikten sonra hastahaneden hiçbir paparaziye yakalanmadak çıktık. Arabaya bindiğimizde bu sefer arabayı Justin'in şoförü kullanıyordu. Arabada yolculuk ederken Justin'in telefonu çaldı.

" Evet Scooter."
....

  "Bana bunu sormanı bile hata hepsini yok et."

...

"Scooter hiçbiri umrumda değil görevlerini düzgün yapmadılar. Daha kötü şeyler olabilirdi."

...

"Eve geldiğimde onları görmek istemiyorum. Önümüzdeki 1 yıllık ücretlerini karşıla ve işten çıkar." dedi en son daha sert bi ses ile.

...

"Evet o tamamen iyileşene kadar benimle. Size dediğimi hallettiniz mi? Hani şu.." dedi bana bakarken.

...

"Harika yaklaşık 20 dk sonra oradayız." dedikten sonra kapattı.

  "Neler oluyor?" dedim merakla ona bakarken.

  "Sürpriz!" dedi kaşlarını kaldırıp indirirken ve daha sonra cama döndü. Yol boyunca ne olduğunu öğrenmeye çalıştım ama hiçbir şey söylemedi. Bende pes etmiş yolu izlemeye koyulmuştum.

Eve geldiğimizde kapıda bir ton gazeteci vardı fakat araba içinde olduğumuz için hiçbir sorun olmadan evin bahçesine giriş yaptık. Arabadan inip eve doğru ilerlerken içimde nedensiz bir şekilde bi heyecan vardı.

Evin kapısı hızla açılınca karşımdaki görüntü ile şoka uğramıştım.. Aman Tanrım!

_____

SANIRIM KİTAP BÜYÜYECEK..UMARIM... DÜNKİ BÖLÜMÜ YAYINLAMADAN KİTABI SİLMEYİ PLANLIYORDUM AMA OKUNMAYA BAŞLADIĞINI FARK EDİNCE DEVAM ETME KARARI ALDIM.

OKUNUDUĞUNUZ İÇİN SİZE MİNNNNEEETTERIMM.

OY, YORUM VE LÜTFENN DER SUSARIM 💜 (SU İÇ DEMEYİN PLS KANSER OLMAK İSTEMİYORUM.) PFKGPGLGFPGLFM

Real Jelieber \\ JB & Belieber Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin