Jungkook günlüğün son sayfasını da okuduğunda baş ucunda yatan kanlar içindeki cansız bedene baktı.
Geç kalmıştı.
Adamlar onu öldüresiye dövmüştü. Parmaklarını soğuyan bileğine bastırdı. Kalbinin durduğuna inanmak istemedi.
Ruhunun yavaşca öldüğünü hissediyordu. Parmak uçlarına kadar titredi.
Kim Taehyung.
Adını bilmediğini sandığı bu adam kalbinde güller açtırmış meğerse. Lanet hafızası her şeyi mahvetmişti. Gözleri kendini sıkmaktan kızarmıştı. Ellerini saçlarına atıp yolmaya başladı, çığlıklar atıp deli gibi tepiniyordu.
Bu ağırdı, çok ağırdı.
Aşık olduğu adamı unutmak, tam hatırlamışken tekrar kaybetmek..
“Yalancı” diye haykırdı.
“Yalancısın işte. Bana gelip tüm hatıralarımızı kendin anlatacaktın ve lanet olasıca mükemmel bir başlangıç yapacaktık. Neden şimdi öylece yatıyorsun kalksana. Kalksana taehyung bana sarılmana ihtiyacım var.”
Boğazı yırtılırcasına haykırıyordu. O an ses tellerinin patlamasını istedi genç adam. Deli gibi acı çekmeyi, kanın metalik kokusunu tüm vücudunda hissetmeyi istedi. Sevdiği adamın yanında olamadığı her an için tekrar tekrar öldürülmek istedi.
Hıçkırıkları göz yaşlarına karışırken cansız bedene sarıldı. Kim bilir ne kadar acı çekmişti.
Durdu, sakince bir kaç nefesin ardından gözlerini kapattı ve kelimelerin dudaklarından dökülüşünü izledi.
“Hep yanında olacağımı söylemiştim değil mi taehyung, o halde bende öyle yapacağım.”
Adamlardan birinin silahını aldı. Uzun parmakları arasında silah bile küçük kalmıştı.
Aşkına son kez baktı. Ölüm bile güzeldi onun yüzünde. Saçlarını okşadı. Dudaklarını yumuşakça yanaklarında gezdirdi. Kulağına eğildi ve fısıldadı,
“Seni seviyorum Kim Taehyung.” ruhunun bir yerlerde onu duyduğunu biliyordu.
Ve etrafta duyulan son ses bir el ateş sesiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
better • taekook ✔️
Fanfiction[ tamamlamdı ] 08.04.18 gözlerimin içine bakarak şarkımızı söyledin jungkook ve bu "seninleyken daha iyiyim" dediğin ilk andı