we are shining

3.4K 419 49
                                    

jungkook her zamanki rutinini uygulayarak kasanın önünden bir çikolata aldıktan sonra kasanın üzerine yarım bir şekilde oturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jungkook her zamanki rutinini uygulayarak kasanın önünden bir çikolata aldıktan sonra kasanın üzerine yarım bir şekilde oturdu.

"bugün erkencisin." jimin konuştu.

"evet... şu anda evde olmak istemediğimi fark ettim."

jungkook'un yüz ifadesine bakılacak olursa 'ev' olarak adlandırdığı yerden pek hoşlanmadığı belliydi.

"hey, iyi misin? kötü bir şey yoktur umarım?"

jungkook şaşırdı. iyi misin?
en son bu soru ona ne zaman soruldu hatırlamıyordu bile.

"evet, iyiyim. neden olmayayım?" jimin'e cevap verme süresi tanınmadan küçük bir çocuk hızlıca içeri girdi.

"özür dilerim, lavaboyu kullanabilir miyim?"

"tabii. gel, göstereyim."

jimin işaret parmağını jungkook'a yönlendirdi. "sakın bir yaramazlık yapmaya kalkışma."

"söz veremem bebeğim."

jimin küçük çocuğu içeriye götürürken jungkook içki şişelerinin bulunduğu rafla karşı karşıya kaldı. kasanın arkasında $10'dan başlayıp $50'a kadar devam eden rafa yaklaştı. $10'lık bir şişenin kaybolması jimin'i etkilemezdi değil mi?

jungkook en ucuz ve küçük olan şişeyi alıp kapüşonlusunun içine sakladı. şişe fark edilmeyecek kadar küçüktü.

"hiçbir şey kırılmış veya çalınmış gibi görünmüyor." jimin gelir gelmez etrafı taradıktan sonra konuştu. "sanırım bundan sonra sana güvenebilirim."

"tabii güvenebilirsin." jungkook suçluluk hissini beyninde silmeye çalışırken konuştu. "ama.. şey.. şimdi gitmem gerekiyor."

"oh... bu kadar çabuk mu?"

tanrım, neden bu kadar tatlı?
dudak mı büzüyor bir de?
jungkook vereceği cevaba odaklanmaya çalıştı.

"evet... bugün büyük bir parti var." en azından yalan söylemiyordu.

"ah, eğlenceli olmalı." jimin iç çekti. "keşke ben de böyle şeylere zaman bulabilsem."

"...gel benimle."

"huh?"

jimin, şaka mı yoksa ciddi mi olduğunu anlayamadı bu teklifin.

"biliyorsun çıkamam. burada olmam gerekiyor. bu işe cidden ihtiyacım var."

"doğru." jungkook sahte de olsa kendini gülmeye zorladı. "en azından denemeye değerdi."

"b-ben, yarın takılabiliriz... belki?" jimin bu noktadan sonra dilinin kontrolünü kaybetmişti. "yani... boşum. e-eğer sen de meşgul değilsen?"

"benimle takılmak istiyorsun cidden?"

"yani. eğlenceli olur değil mi?"

"e-evet, eğlence." sahte bir şekilde gülümsemesi bu sefer gerçek ve yumuşak bir gülümsemeye dönüştü. jimin onu ilk defa böyle gülümserken gördüğü için bir garip hissetti. midesindeki bu his cidden garipti.

"yarın görüşürüz bebeğim!"

"aptalca bir şeyler yapma!"

"söz veremem bebeğim."

jimin işinin geri kalanını yüzünde küçük bir gülümsemeyle geçirdi. jungkook ise çaldığı birayı yudumlarken jimin'i düşünerek.

angst mi geliyor ne :((( bunun sebebi kimyadır beni çok üzüyor kimya :((((

convenience store :: jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin