Bölüm 3

24 2 0
                                    

Ada yeni tanıştığı arkadaşlarıyla vakit geçiriyordu ve halinden oldukça memnundu. Yeni çevresi çok eğlenceli insanlarla doluydu ve birlikte güzel vakit geçiriyorlardı. Ortam gayet güzelken slow bir şarkı çalmaya başladı. Herkes birileriyle dans etmek için kalkmıştı. Ada aniden yanına yaklaşan adamla irkildi.

" Merhaba. Ben Kerem Saygın. Saygın holdingin sahibiyim. Bu gece sizinle dans etme şerefine erişmek istiyorum tabi eğer sizin içinde bir sakıncası yoksa. " Ada kendisine gülümseyerek bakan adamla çok fazla dans etmek istemese de ayıp olmaması için kibarca adamın teklifini kabul etti. Elini adamın avucunun içine koyduğu anda kendini adamın kollarında buldu. Genç kız adeta adamın vücuduna yapışık bir haldeydi ve bu durumdan aşırı rahatsızdı. Adam kendisine iyice yapıştırdığı kızla dans etmeye başlamıştı ve halinden çok memnun bir tavrı vardı. Ada kendini geri çekmeye çalışsa da bir işe yaramıyordu. Çok fazla çırpınmakta istemiyordu dışardan anlaşılmasın diye. Adam dudaklarını Ada'nın kulağına yaklaştırmıştı ve kendince bir şeyler anlatıyordu. Bir eli de kızın çıplak belinde geziniyordu. Ada o kadar rahatsızdı ki ne yapacağını bilmiyordu.

Bütün bunlar olurken onları izleyen bir çift gözün kimse farkında değildi. Yağız gecenin başından beri kızı izliyordu fark ettirmeden. Kızın arkadaşlarıyla gülüşmesini, eğlenmesini, saçını kulağının arkasına itişini, pürüzsüz sırtını izlemekten kendini alıkoyamıyordu. Tüm bunlara kendini kaptırdığı sırada Kerem'in kıza yaklaştığını ve bir süre sonra dans etmeye başladıklarını gördü. Kendi kendine sinirlense de umursamaz bir hal takınarak kafasını başka tarafa çevirdi. Cenk ve diğer şirket sahipleriyle konuşuyordu fakat istemeden de olsa kısa bir anlığına gözü dans eden çifte kaydı. Kerem'in dudakları neredeyse kızın boyundaydı ve eli ise kızın çıplak teninde dolaşıyordu. Beni ilgilendirmiyor diye düşünerek yine kendi aralarındaki konuşmayı dinlemeye çalıştı ama bir türlü odaklanamıyordu. Aklı ismini bile bilmediği o kızda kalmıştı. Bir an için kızın kendini Kerem'den kurtarmaya çalıştığını fark etti ve işte o anda artık kontrol ondan çıkmıştı. Aniden kalkarak Kerem ve kızın yanına gitti. Kızın elini tutarak ikisini ayırdı.

" Kerem izin verirsen çalışanımla biraz da ben dans etmek istiyorum. " Bunu söylerken gözleriyle adeta adama küfrediyordu. Kerem sinirli bir şekilde geri çekilerek kafasıyla onayladı ve ortamdan uzaklaştı.

Yağız bir an ne yapacağını bilemedi. Adını bile bilmediği kız, kocaman gözleriyle şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Kısa bir duraksamadan sonra Yağız kızı kendine çekti ve kibarca elini kızın beline koydu. Hafifçe dans etmeye başladı.

Ada kendisini Kerem'in elinden kurtaran adama hem minnettardı hem de şaşkın ve sinirli. Normalde olsa kendini geri çekmesi, bağırması gerekirken hipnotize olmuş gibi kendini adamın kollarına bırakmıştı. Teninde hissettiği el vücudunun sıcaklanmasına sebep olmuştu. Kafasını hafifçe kaldırıp adamın gözlerine baktı. Bir şeyler söylemesini bekliyordu ama adam sadece susuyordu. Yağız ise ne diyeceğini bilemez haldeydi. Sadece susup kızla dans etmek istiyordu ama aynı zamanda bir şey söylemesi gerektiğinin de farkındaydı. Tam ağzını açacaktı ki Ada daha fazla dayanamadı.

" Teşekkür ederim. "

Yağız bir an bocaladı. Kız gözlerinin içine baktı ve söylediği tek şey kibarca bir teşekkürdü. Yavaşça kızın kulağına doğru eğildi.

" Kimin teklifini kabul ettiğine dikkat et bir dahaki sefere. "

" Ayıp olmaması için yapmıştım sadece böyle bir durumla karşılaşacağımı düşünemezdim. " Yağız sesi daha kendinden emin çıkan kıza biraz daha sokuldu. Saçlarından gelen koku dikkatini dağıtıyordu.

" Benimle de bu yüzden mi dans ediyorsun? "

Ada hiç duraksamadan cevap verdi.

" Hayır. Yani şey evet. Imm .. " Yağız bir an tebessüm eder gibi oldu kızın bu bocalayan haline. Karşısındaki kız bir anda utanmıştı ve şu an dudaklarını ısırıyordu. Yağız daha fazla buna katlanamadığı için aniden durdu. Kızı öylece bıraktı ve arkasını dönüp masasına doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada slow şarkı değişmiş hareketli bir şarkı başlamıştı.

Ada arkadaşlarına doğru ilerlemeye başladığı sırada Nazlı'nın ona şok olmuş bir ifadeyle baktığını gördü. Yavaşça arkadaşının yanına oturdu. Nazlı hemen Ada'ya doğru eğildi.

" Az önce kiminle dans ettiğini biliyorsundur umarım. " yüzünde pis bir sırıtış vardı. Ada ne olduğunu anlamadı bir an için.

" Hayır kimdi ki? "

" Yağız Karasu. " Ada duyduğu isimle neye uğradığını şaşırdı. Aniden elindeki bardağı tutamadı ve içindeki içki kıyafetine döküldü. Aniden olduğu yerden kalkıp lavaboların olduğu tarafa yürümeye başladı. İçeriyi girdiğinde ise hemen üzerini temizlemeye başladı. Neyse ki elbisesi siyahtı ve leke belli etmiyordu. Bir an duraksadı ve aynada kendine baktı. Az önce tanışmadığı patronu onu gelip o pisliğin elinden kurtarmış ve onunla dans etmişti. Ada'nın adeta yanakları yanıyordu şu an. Eline su alıp hafifçe yanaklarına sürdü. Daha sonra kurulayıp çıkışa doğru ilerledi. Tam lavabonun kapısından çıkıyordu ki aniden sırtı sertçe duvara değdi ve Kerem'le duvar arasında sıkışıp kaldı. Ne yapacağını bilemez halde çırpınmaya ve adama bağırmaya başladı.

" Ne yaptığını sanıyorsun sen? Hemen bırak beni! " Kerem Ada'ya daha da yaklaştı ve kızı öpmeye çalıştı. Sarhoştu ve bu her halinden belliydi. Ada daha fazla çırpınmaya başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu ama o farkında bile değildi. Kerem bileklerinden o kadar sıkı tutmuştu bir türlü hareket edemiyordu. Gözlerini sıkıca kapadığı sırada aniden hafifleyerek yere düştüğünü fark etti. Gözlerini açtığındaysa Yağız Kerem'i dövüyordu. Hızlı yerden kalkarak bağırmaya başladı.

" Durun yapmayın! " Elleri titriyordu. Ağladığının ise farkında bile değildi. Çok korkmuş ve gerilmişti.

Ada'nın sesini duyan Yağız aniden durdu ve kıza döndü. Kızın sarsılarak ağladığını görünce hemen Kerem'i bırakıp kıza yöneldi. Bunu fırsat bilen Kerem ise hemen oradan uzaklaştı.

Yağız yavaşça elini kızın çenesinin altına koydu ve başını kaldırmasını sağladı.

" Ağlama, tamam ağlama geçti işte... " kızı kollarından tutarak kaldırdı ve yanaklarındaki göz yaşını sildi. Bunu neden yaptığı hakkındaysa en ufak bir fikri yoktu. Kızın ismini bile bilmiyordu henüz. Tek bildiği şey kızın yeni başlayan mühendis olduğuydu. Kız hafifçe iç çekerek gözlerini Yağız'ın gözlerine dikti.

" Ben... Çok özür dilerim... Yağız Bey... " kendine gelememişti tam olarak. Yağız kızın onu tanıyor olmasına şaşırdı. Demek ki danstan sonra öğrenmişti. Elini yine kızın çenesine götürdü. Biraz bekledi, ne yaptığının ise o bile farkında değildi.

Ada dudaklarına kapanan dudaklarla neye uğradığını şaşırdı. Adam o kadar hafifçe öpüyordu ki sanki biraz sert olsa kız kırılacaktı. Ada hafifçe karşılık vermeye başlamasıyla birlikte adam iyice öpmeye başladı. Yağız bir an ne yaptığını fark edince hemen geri çekildi. Kız utancından gözlerine bakamıyordu ve yine dudaklarını ısırıyordu. Bu durum Yağız'da yeniden öpme isteği uyandırsa da kendini durdu.

" Bana artık ismini söyleyecek misin? " Ada hafifçe iç çekti.

" Ada Karahan. Tekrar özür dilerim Yağız Bey ben... Aniden oldu her şey."

" Şşş... Senin bir suçun yok. " elini kızın yanağına dokundurdu ama o sırada kız hızla çekildi.

" Gitmeliyim üzgünüm. "

Yağız ne olduğunu anlayamadan kız gözden kayboldu. İçeriye gittiğindeyse Ada çoktan mekânı terk etmişti.

Ada hızla dışarıya çıktı ve hemen bir taksiye atladı. Dudaklarına dokunan dudakları düşündükçe yanakları yanıyordu. Bu çok saçma ve yanlıştı ama. Yağız onun patronuydu. Bu gece hiç yaşanmamalıydı diye düşündü genç kız kendi kendine. Diğer yandan Yağız ise aklından kızın dudaklarının tadını çıkaramıyordu. Her şeyin saçma bir hal almasını sağlamıştı ve ne yapacağını bilmiyordu.

The NightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin