Bölüm 5

20 1 0
                                    

"Kokun... Sanki ilk defa nefes alıyormuşum gibi hissettiriyor."

Ada duyduğu cümleden sonra adeta hipnotize olmuş gibi Yağız'a bakmaya başladı. Genç adam kıza o kadar yakındı ki Ada kendini toparlayamıyordu. Bu yakınlıkta sağlıklı düşünmesi imkansızlaşıyordu adeta. Vücudu sıcaklıyor, dizleri titriyordu. Belinde hissettiği parmaklar resmen kızı mest etmişti ve Ada sağlıklı düşünemiyordu. Yağız bu söyledikleri karşısında ne yapacağını bilmiyordu.

Yağız öylece kalmıştı. Kızın kokusunu iyice ciğerlerine çekti ve bunun nedenini anlamadığı bir şekilde ona iyi geldiğini fark etti.

Söylediklerinden sonra Ada'nın şaşkın bakışları ve hafif aralanan dudakları, adeta geri çekilmesine engel oluyordu. Gördüğü manzara içinde yeniden kızı öpme isteği oluşuyordu. Mantıklı düşünemiyordu şu an. Ama toparlaması gerektiğinin o da farkındaydı çünkü kızı korkutmak istemiyordu. Zaten yaşadıkları çok saçmaydı henüz birbirlerini tanımıyorlardı bile ama Yağız nedenini asla anlamadığı bir şekilde her geçen gün Ada'ya daha fazla çekiliyordu.

Ellerini kızın belinden yavaşça çekmeye başladı. Okşar gibi belinden çekilen elleri hisseden Ada, sanki hayal kırıklığına uğramış gibi hissetti. Bir adım adamdan geri çekilip kendini toparlamaya çalıştı. Bir an bakışlarını kızdan çekip arabaya doğru baktı.

" Bir sorun mu var Ada Hanım? " Ada adamın bu ani değişimi karşısında afallamıştı. Bu durum onun fazlaca sinirlerini bozsa da o da kendini toparladı ve arabayı işaret etti.

" Arabam çalışmıyor ve ben sorunun ne olduğunu anlayamadım. Sanırım bugün eve taksiyle gitsem daha iyi olacak. " Hızla arkasını dönüp arabadan çantasını aldı ve arabanın kapılarını kilitledi. Bugünlük araba için yapabileceği herhangi bir şey yoktu ve bir an önce buradan gitmeliydi. Patronuna kibarca iyi akşamlar deyip çıkışa doğru yöneldi. Ama birden arkasından seslenen adamı duyunca durmak zorunda kaldı.

" Benimle gelin, ben bırakırım. "

Ada yavaşça omzunun üzerinden başını çevirip adama baktı. Tabi ki onunla gidemezdi hele ki yaşadıkları şeyden sonra. Kibarca olumsuz anlamda başını salladı. Şu an yapmak isteyeceği son şey onunla aynı arabada baş başa kalmaktı.

"Teşekkür ederim Yağız Bey ama taksiyle gitsem daha iyi olur. Zaten evim buraya yakın değil sizi de uğraştırmayayım gece gece. "

Yağız, ani yakınlaşmalarından kızın rahatsız olduğunun farkındaydı ve bu yüzden kızın üstüne gitmek istemiyordu. Sadece kibarca kafasını sallamakla yetindi ve arkasını dönüp hızlı bir şekilde arabasına ilerlemeye başladı.

Ada ertesi gün işe gittiğinde kendisini çok yorgun hissediyordu. Hasta olacakmış gibiydi ve sanki biraz ateşi vardı ama yine de projesiyle ilgilenmeye başladı. Kafasında bu projeyle ilgili birkaç fikir vardı fakat bu konuda kendisini çok eksik hissediyordu. Birilerinden yardım alması gerektiğinin de farkındaydı. Bu konuyla ilgili konuşmak için projenin başında olan Cenk Bey'in yanına gitmek üzere yerinden kalktı.

Cenk gerçekten hoş ve kibar bir adamdı. Ayrıca Ada'nın birkaç kere konuşmalarından çıkardığı sonuca göre çok da eğlenceli bir adamdı. Bulunduğu konumdan dolayı oluşması gereken ego asla Cenk de yoktu. Bu yüzden Ada onun yanına çekinmeden gidebiliyordu.

Ada, Cenk'in yanına geldiğinde onun telefonla konuştuğunu gördü ve bu yüzden odasına girmek istemedi ama Cenk eliyle gel işareti yapınca Ada yavaşça odaya girip koltuklardan birine oturdu. Cenk birisiyle hararetli bir şekilde projeyle ilgili konuşuyordu. Ada başlarda elindeki dosyaları incelemeye çalıştı ama sonra Cenk'in Yağız dediğini duyunca istemeden de olsa başını kaldırıp Cenk'e baktı. Cenk o sırada Yağız'la 2 hafta sonra olacak il dışındaki toplantı hakkında konuşmaya başlamıştı.

Ada dün akşamdan sonra nedense Yağız'ın adını duyunca istemsizce heyecanlanmıştı. Daha henüz çok yeni tanışmış olmalarına rağmen Ada'ya göre gereğinden fazla şey yaşanmıştı. Bütün bunların neden yaşandığını bile anlayamıyordu. Bildiği tek bir şey vardı o da gittikçe hiçbir şey konuşmasalar bile Yağız'a çekildiğiydi. Onun adını duyunca bile heyecanlandığını fark etti.

Cenk telefonu kapatıp hemen genç kıza doğru döndü.

"Ada Hanım bir sorun mu var? "

"Projeyle ilgili sanırım birazcık yardıma ihtiyacım var. Biliyorsunuz henüz çok yeniyim ve eksikliklerim var. "

"Bende sizinle bu konuda konuşmak istiyordum. Eğer isterseniz Yağız size yardımcı olabilir. Benim ilgilendiğim başka bir proje daha var ve inanın hiç zamanım yok. "

Ada ne yapacağını bilmiyordu. Sanki her şey onu Yağız'a yönlendiriyordu. Nasıl yapacağını bilmediği halde Cenk Bey'e tamam demek zorunda kaldı. Daha sonra Yağız'ın odasına gitti.

Kapısının önünde her zaman olması gereken sekreter şu an yoktu bu yüzden Ada hafifçe tıklatıp kapıyı açtı ama girdiği anda gördükleri adeta dizlerini titretti.  Sekreterin elleri Yağız'ın boynundaydı ve öpüşüyorlardı. Ada ilk başta ne yapacağını bilemedi. Öylece kala kaldı yerinde. Farkında olmadan gözleri dolmuştu. Birkaç gün önce kendisini öpen adam şu an başkasını öpüyordu. Saçmalıktan başka bir şey değildi.

Yağız kapının önünde duran Ada'yı fark edince hemen kollarını boynuna dolamış olan sekreteri hızla itti. Gözleri Ada'nın üstündeydi. Kızın ne tepki vereceğini bekledi kısa bir süre fakat Ada hızla odadan çıkınca Yağız bir an kendini kızın peşinden giderken buldu. Ona durumu açıklamalıydı.

Ada her şeyi yanlış anlamıştı. Genç kız odaya girmeden hemen önce sekreter kız Yağız'ın dudaklarına aniden yapışmış ve Yağız onu itemeden Ada odaya girmişti.

Ada hızla merdivenleri inmeye başladı. Odasına gidip çantasını aldıktan sonra asansöre binip park alanına indi. Bu sırada Yağız hemen arkasındaydı. Park alanında Ada'yı görünce durması için seslendi.

"Ada bekle! "

Ama Ada'nın durmaya niyeti yoktu. Park alanında arabasını bulmaya çalışıyordu. Gözleri yaşlarla doluydu ve net göremediği için bir türlü arabasını bulamıyordu. Köşeyi döndükten hemen sonra arabasını görünce arabanın kulpuna elini uzattı. O sırada Yağız onu belinden çekip sırtını arabaya yasladı.

"Nereye gidiyorsun bu şekilde? Açıklamama fırsat bile vermedin şu haline bak. "

Ada hırsla kendini çekmeye çalıştı ama Yağız'ın kollarında küçücük kalmıştı.

"Yağız Bey bana açıklama yapmanızı gerektirecek bir durum yok. İzin verirseniz gitmek istiyorum. "

Yağız sinirle daha fazla yaklaştı kıza.

"Ne demek açıklama yapmama gerek yok. Dinleyeceksin beni. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. "Ada, Yağız'ı dinlememekte ısrarcıydı. Adamın kollarında kuş gibi çırpınıyordu adeta.

Yağız kızı hızla kendini çekti. Ada'nın nefesi onun dudaklarına vuruyordu. Ada heyecandan kaskatı kesildi.

"Aniden dudaklarıma yapıştı. Onu itmeme fırsat kalmadan sen odaya girdin. Bana inanmak zorundasın Ada Karahan! "Ada öylece kalmış adamın gözlerine bakıyordu. Yağız daha fazla kıza sokuldu. Dudaklarını kızın dudaklarına sürterek adeta fısıldadı.

"Senin dudaklarının tadına baktıktan sonra başkası aklımın ucundan bile geçemez. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The NightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin